Püsküllü Belam

Güzel Haberlere İhtiyacım Var

   Sabah uyandığım da etrafa bir göz gezdirdim. Odamızdaydık karnımda ki sert dokunuşla arka tarafıma döndüm. Mehmet gelmişti ve beni odamıza çıkartmıştı gelecem demişti ve gelmişti. Gözlerimi kırpmadan onu izliyordum.uykusunda bile düşünceleriyle savaşıyor gibiydi.Uykusunda bile dinlenmiyormuş gibiydi. Hafif ayağa kalkıp yavaşça yorganı kaldırıp vücuduna baktım herhangi bir yara yoktu akşamki gördüğüm kanlı gömlekten sonra o gömleğin Mehmet'e ait olmadığına emin oldu.Kafamı yastığa koyar koymaz derin bir nefes verdim dışarıya. İçimdeki kuşku beni benden alıyordu kime aitti o kanlı gömlek.

Mehmet'in telefonu sesine hemen doğdum korkutmuştu beni çok geçmeden Mehmet hemen ayağa kalkmıştı telefonuna sarılmıştı. Bana bile bakmadı telefona açıp cevap verdi.

-Ne oldu.

...

-Durumu nasıl.

...

-Allah kahretsin kapat geliyorum.deyip telefonu yatağa attı. Bana bakmadan dolabını açtı.

-Ne oldu hayatım.Mehmet dolaptan kazağını ve pantolonu çıkartmıştı.

-Fatih durumu çok kötüymüş.deyip kazağını ve pantolonunu giyindi bende hemen yataktan kalkıp üzerimdeki kirlenmiş kazağı çıkartıp Mehmet'in dolabından temiz kazak alıp üzerime geçirdim.Kabanımı elime aldım. Mehmet hızlı bir şekilde salona inip;

-Hadi bitanem çabuk al.deyip ayakkabılarını giyindi bende hızlı bir şekilde salona inip çantamı ve şarja takılı olan telefonumu alıp hızlı bir şekilde ayakkabılarımı giyinip Mehmet'i takip ettim. Hızlı bir şekilde arabaya binmiş ve yola koyulmuştuk. Arabada ikimizde sessizdik. Ne diye bilirdim ki ne söyleye bilirdim acısını dindirmek için Mehmet sessizce içini çekiyordu.Ara sırada direksiyona elini vuruyordu.

Kafamı çevirdim ona doğru güç vermek için elini tuttum.Araba kullanmakta zorlanıyordu arabayı sağa çekip bana baktı.

-Kardeşimi tekrardan kaybediyorum Melis koruyamadım onu hiç alakası olmadan yoktan yere kaybediyorum onu.deyip bana sarılarak seslice ağladı. Onu böyle görmek benide maf ediyordu nasıl onu güçlendirecektim.Sırtını  sıvazlayarak 

-Geçecek sevgilim lütfen  topla kendini geçiçek.deyip onu sakinleştiriyordum. Olumsuz anlamda kafasını sallıyordu. Hıçkırıkları arasından.

-Tekrar kaybedemem, bu sefer olmaz. zorlukla konuşuyordu.Kendimden uzaklaştırıp ellerimle yüzünü tuttum.

-Güçlü olacaksın ona gücünü hissettireceksin hadi artık topla kendini deyip onu toparlamaya çalıştım. Güçlükle arabayı çalıştırıp yola çıktık gözyaşlarını omzuyla siliyordu. Gazı sonuna kadar köklüyordu korkuyordum trafik de çok hızlıydık ama Fatihe yetişmemiz lazımdı.

Kısa sürede hastaneye gelmiştik Mehmet arabayı acilin önüne bırakıp ikimizde aynanda arabadan indik seri şekilde koşarken arabanın anahtarını güvenlik görevlisine atıp hızlı Fatihin bulunduğu bölüme koşuyorduk.(multimedya)

Yoğum bakım ünitesine geldiğimizde hemen herkes fatihin uyanmasını bekliyorlardı. Mehmet hemen fatihin kaldığı bölümün camına  doğru ilerledi.Sude'nin ayakta duracak hali kalmamıştı şu iki günde kız baya kilo vermişti bile gözünde akacak yaş kalmamıştı.Sadece yere bakıp ileri geri sallanıyordu.Elinde ki  peçe bile paramparça olmuştu.Sude'nin yanına oturtup iyi olup olmadığını sordum.Fakat cevap vermiyordu bana vermesinide beklemem bir hataydı. Fatihin bulunduğu odanın kapısı açılmıştı hepimiz kapıya bakıyorduk.

-Kardelen durumu nasıl.Mehmetin sorusu üzerine ayağa kalktım kardelene baktım doktor önlüyle karşımızda ve fatihin sağlık durumu hakkında bilgi vericekti.Kardelen gerçekten alanında çok iyi bir doktordu. Bir çok ödülleri vardı yurt dışında çoğu yerden de teklif gelmişti ama kabul etmemişti.Kardelen boğazını temizleyip Mehmet'e baktı.