Gün Benim Günüm

1.8K 102 50
                                    







Sizler için bir şarkı paylaştım ve mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim.



-Bu konuyu daha önce seninle konuştuk.Evliliğimi maf edeceksin ve benden uzak dur.!

Mırıltı şeklinde gelen Mehemtin sesine gözlerimi açtım. Sabahın korunda kimle konuşuyordu. Gözüm odamızdaki saate kaydığında saat daha sabahın altısıydı. Beynim söylediklerini analiz etmeye çalışsa da bir türlü ayılamıyordum.

-Benim sabrımı zorlama! Seni öldürürüm duydun mu beni seni öldürürüm.dedi

Afallamış bir şekil de hemen yataktan kalktım kısık çıkan sesi artık tehdit içerikli olmaya başlamıştı.Üzerimdeki pikeyi bir kenar açıp hemen yataktan doğruldum.Mehmetin tehdit eder sesi gittikçe aha fazla tehlike arz ederken hemen bakışlarım onu bulmuştu.

Yüzü sinirden kas katı kesilirken hala beni fark etmemişti.

-Öldürürüm seni ? Duydun mu beni seni öldürürüm.Melis'ten uzak duracaksın çocuğumda uzak duracaksın. Beni bir daha arama Selin !.


Kulaklarıma o lanetli isim dolduğunda içimde bir şeyin zincirlerini kırarcasına tepinmesine sebep olmuştu. Yine o arıyor Mehmet'i benden koparmaya çalışıyordu.İstemeden olsada gözlerim doldu. Anında karnıma yediğim hafif tekmelere elim gittiğinde bakışlarımda karnımda tekmeleri belli olan oğluma baktım.

Hamileliğim boyunca evlendiğim adamı yeni tanımış ve kurtarmaya çalışmış ve bir türlü kurtaramamış bir evliliğin meyvesi vardı karnımda. İçim yanıyordu kocamın benden uzaklaşmasını izler gibi izliyordum.

Ellerimle gözlerimi silip son on beş gündür güçlü bir ruh haline tekrardan büründüm.Mehmet telefon görüşmesini bitirip arkasını dönmesi ile benle karşılaşanda yüzündeki sert mimikleri anında gevşeyerek yanımda almıştı soluğu.

-Günaydın hayatım. dedi. Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakırken.

-Günaydın. dedim net bir sesle gözlerimin içine bakıp tebessüm ederken bende tebessümüne karşılık verdim.

-Saat daha çok erken hadi yatağımıza gidelim.Karıma sarılıp uyumak istiyorum.

Hiç bir cevap vermeden belimdeki elinin yönlendirmesi ile odamıza tekrar girip beni yatağa yatırıp pikeyi üzerime örttü.Ardından ise kendisi de yerini alırken ben hala olayın şokundan çıkamamış söylediği o isimi sindirmeye çalışıyordum.

Omuzuma bir öpücük bırakıp boyun girintime kafasını yerleştirip ellerini karıma dolayıp kokumu içine çekti. Keşke içimdeki sıkıntıları da tek bir koklayışla çekip beni huzura kavuştura bilseydi.O kadar çok dilerdim ki.

-Kim aradı? dudaklarımdan kaçan kelimelerle hiç kıpırdamadan sordum sorumu. Derin bir nefes aldı önce karnımdaki kolları sıklaşarak beni kendine sabitledi tekrardan.

-Selin. dedi tek seferde yine içimden bir parça koptu gitti. İkinci kere duyduğum o kızın ismi ile yine be yıkılmıştım.Kocama güveniyordum tabiki de güveniyordum. Ama o kıza asla güvenmiyordum.

Sorduğum sorunun cevabını bekleyerek sormuştum.O yüzden birazda olsa güçlü durdum.

-Niye aradı. diye sordum.Cevabını bilmediğim bir soruyu ona yönettiğimde yanağını boynuma sürtüp derin bir nefes verdi.

-Ölmek istiyor.

Afallamış bakışlarımla kafamı ona çevirdiğimde gözlerini kapatmış hiç bir şey olmamış gibi uyuyordu. Gözlerini aralayıp gözlerimin içine baktığımda kaşlarını çatıp yatak da doğruldu.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin