Melis'ten
Bazen öyle zamanlar olur ki mecburen yaşadığın hayata ayak uydurursun şuanda da mecburiyetten yaşıyordum bu hayatı karnımda bir canlı vardı.Ve ben çok kötü hissediyordum nedeni belki istemediğim bir bebekti.Buna ne bedenim nede kariyerim hazırdı nasıl baka bilirdim bir bebeğe asıl önemli olan aileme bu durumu nasıl diyecektim. Bütün bunlar sinirlerimi bozmuştu ve istemeden olsada ağlıyordum. İç güdesel olarak sürekli elim karnıma gidiyordu ve her defasında daha çok üzülüyordum.Hala emin değildim bu bebeği isteyip istemediğime Mehmet neredeyse 4 5 saat dir ortada yoktu.Arayıp nerde olduğunu bile sormamıştım. Bu akşam yalnız kalmak belkide en iyisiydi kendimi toplamam gerekiyordu.
Komidinın üzerinde çalan telefona uzandım Hava yeterince karanlıktı ve Mehmet de henüz gelmemişti. Telefonu elime alıp arayana baktım Mehmet arıyordu.Yatakta hemen toparlanıp cevap verdim.
-Efendim hayatım.
-Bitanem kapıyı açarmısın.deyip telefonu kapattık. Neden anahtarı yoktu ki yataktan kalkıp terlikleri giyindim aynaya bakıp gözlerimi sildim. Ağladığımı görmesini istemiyordum ,yatağın uçunda duran hırkamı alıp merdivenlerden aşaya inerek giyindim kapıyı açıp hemen arkamı döndüm.
-Anahtarın nerede deyip mutfağa doğru ilerledim.
-Ben anahtarımı unuttum hayatım o yüzden sen uyuya muydun.?
-Hayır uyumadım. Açmısın.?
-Yok ben bir şeyler atıştırdım.Mehmet'in cevabı üzerine kafamı olumlu anlamda salladım buzdolabından sütü çıkarıp ısıttım. Yaşadığım stres mideme vuruyordu ve mide bulantısına çeviriyordu.
-Hayatım yarın düğün var?
-Evet biliyorum deyip buzdolabına sütü koydum.
-E hazırlanmayacan mı?
-Hazırlanıcam senden sonra moda eviyle konuştum.Bir kaç elbise deniye cem. deyip sütü bardağa koydum.
-Tamam o zaman sabah ben seni bırakırım moda evine bende o sırada traş felan olurum.Kuaförden de alırım olur mu?
-Fark etmez.deyip sütün yanına fırından kurabiye çıkarttım.
-Bitanem öyle çok şık olmanı istemiyorum tamam nikah şahidi biziz herkesin üzeri bizde olucak ve öyle fazla açık kıyafet yok.deyip ellerini arkamdan karnıma doladı. Eskiden olsa hoşuma giderdi bu hareket ama şimdi gitmiyordu. Karnıma her dokunduğun da aklıma bebek geliyordu ve başarılı olduğum kariyerimin sadece bir gün de bitmesi zihnimi dolduruyordu.Kollarından çıkıp salona doğru ilerledim.
-Senin neyin var? arkamdan gelen sesle duraksamadan salona geçip oturdum.-Bir şeyim yok.
-Hayatım bir şey olmuş sen ağladın mı? deyip masanın üstüne oturup ellerini yüzüme getirip göreceği şekilde yüzümü kaldırdı.
-Hayır bir şeyim yok.deyip yüzümü ellerinden çekip sütümden bir yudum aldım.
-Hayatım konuşalım istersen.Belli sen ağlamışsın ne oldu. Mehmet son ciddiyetle bana bakıyordu ama ben onunla konuşmak istemiyorum.Helede şuan ki mevzuyu asla konuşmak istemiyordum.
-Melis cevap vermeni bekliyorum.Bardakta ki sütü kafama dikleyip koltuktan kalkıp mutfağa doğru ilerledim.
-Melissssss ..deyip arkamdan gelmeye başladı. En sonunda dayanamayıp gözlerinin içine baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
RomansSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.