Çocukken yediğimiz dayaklar vardır.Baba kıyamaz az çok beş kardeş geliyor derken.Elleri öpülecek annemizin terliğinden kaçmak için bedenimizi kıvırırdık ne hikmetse de her zaman denk gelen terlik.Yada elinde oklava ile koşa bucak saklanacak bir delik arardık.Yüzümü tebessüme boğan ise altmış yaşında olan Ali babanın beni masaların etrafında kovalamasıydı. Her ne kadar tebessüm etsem de Ali babanın yüzündeki ciddiyet ona karşı ciddi olmama sebep olmuyordu.
-Seni gavurun evlattı. habu uşak için akıllı derdim balık hafızalı seni. dediğinde sinirde gerilmiş gözlerine baktım.Fatih ise alaycı tonda .
-Hâcen ben sana diyerum baba da inanmaysun bağa. dediğınde Yumruğumu sıkıp ona salladım.
- Sus lan ! deyip masanın etrafında beni kovalayan Ali babadan kaçtım. Altmış yaşında olmasında oldukça çevik ve seri olması beni şaşırtmıştı.Görünüşte sakin ve tonton dede etabına bürünmüş bir cellattı.
-Baba yapma Allah aşkına ya bir dur. dediğimde Ali babam yerinde durup nefes nefese baka baktı.
-Sussss lan ! Seni pezeven seni ! Gebe karını nasıl pırakaysun.Ecdadının oğlu. dediğinde ise kahkaha atmaya başlamıştım. İstanbul Türkçesini he re kadar güzle konuşsa da kendi özünden dönmemesi harika bir şeydi.
-Baba 30 yaşındaki adam dövülür mu ya. dediğimde.Ali baba sert bakışlarını bana yönlendirdi.
-Pağa bak ! Sen 30 san pende 60 yaşundayım.Ama göreyum ki senin kafa hala 15 . dedi.Ellerimi havaya kaldırıp teslim oldum.Derin nefesler aldım verdim.
-Tamam baba gideceğum. dedim.
-Tabi gidecesun!Daha kırmadım o pacaklarinu ? dediğinde Masanın üzerinde bulunan bira şişemi alıp kafama dikledim.Aynı hızda şişeyi masanın üzerine bıraktım.
-Tamam baba gittim ben. deyirek restoranta çıktım. Ali babam elindeki sopayı bana salladı.
-O gelin buraya gelecek ! Hakkımı helal etmem bilesin. Uyarı çıkan ses tonuna kafamı olumlu anlamda sallayıp arabayı açtım Fatih hemen şoför koltuğuna yerleşirken anlamsız bakışlarımın cevabını verdi.
-Ben daha otuz olmadım. Yaşayacağım çok şey var benim. diyerek kapıyı kapattığında elimi havaya açıp sabır diledim.Arabanın etrafından dolanarak önde yerimi aldım.Fatih araya köklenirken bir anda arabanın içinden savrulup ona baktım.
-Otuz olmadın ama beni bekleyen bir karım birde oğlum var. dedim.Fatih dudağını büzüp kaşlarını havaya kaldırdı.
-Yeni fark ettik bir karın bir de oğlun olduğunu. deyip önüne denerken kafamı çevirip ona baktım.Haklıydı belkide ama ben kötü bir şey yapmamıştım ayrıcada Fatihin anında satışı dikkatımı çekmemiş değildi.
-Ne demek lan o . dedim.Fatih bana bir bakış atıp önüne döndü.
-Ne ne demek oğlum.Kız haklı dediğinde anında kaşlarımı çattım kafasını bana çevirip tekrar önüne döndü.''Kusura bakma abi ama kız haklı sen her ne kadar onun iyiliği için çabalasan da olmuyor demek ki bir şeyleri eksik yapıyorsun.İyi güzel kazandı sınavı küçük bir kutlama ayarladın bunu geçtim yurt dışındaki arkadaşlarını getitdirdin.Ama demek ki yeterli değil. dedi. Dışarıya derin bir nefes verdim.Sürekli aynı şeyler ve aynı şeyleri konuşmak beni geriyordu.
-Haklı olsa da o doktor bozuntusunu aramasının bir açıklaması yok! dedim.Sesimi kontrol etmeye çalışsam da aklıma gelen o doktor bozuntusu sinirlerimi oynatıyordu resmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
RomanceSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.