Ah Anne Ah

3.1K 126 3
                                    


  Fatihin boğazını temizleyip bana masanın altından vurmasıyla kendime geldim. Sinirlenmiştim ben kıza karşımı çıkmamasını söylemiştim ama o şirketime kadar gelmiş karşımda bana sırıtıyordu.Allahım masasının üzerinden ona uçup bana sırıtan dişlerini dökmek istiyordum.

-Evet beyler Mehmet bey geldiğine göre toplantıya gece biliriz.deyip Fatihe baktım.Adını bilmediğim yabancı mühendis İngilizce bir mütaitlerle alakalı bir şeyler çizmeye başladı arkamdaki beyaz tahtaya  şemaya bakarak fatihe 

-Bu orospunun burada ne işi var.deyip tısladım.Fatih durumu anlamış olacak ki

-Abi lütfen sakin ol bu ihale çok önemli yaptığın yanlış bir şey şirketi maf eder. Fatihin onaylayıcı şekilde kafamı olumlu anlamda salladım.Adını bilmediğim İngiliz adam İngilizce

 ''Bizim size sunduğumuz mimarınız bu dosyada.deyip ellerindeki dosyaları fatihle bana uzattı.Dosyaların kağatığını açıp projenin mimarisine göz gezdirdim.

-Şeyma hanım İnşaatlardaki mimarınızı teker teker ilgilenecek. adını bilmediğim yabancı adama kafamı çevirdim.Fatih sessiz bir şekilde ''Kuzen lütfen iş önemli'' elimle susmasını işaret ettim. ingilizce tekrar;

-Peki bize sunduğunuz projenin mimarısını  beğenmedik ve size şirketimizin sizin yanınızda bu projeyle yer almayacak.deyip dosyayı adamın önüne attım.Fatihin önündeki bardaktaki soğuk suyu kafasına dilediğini gördüm.Adını bilmediğim adam tekrar ingilizce;

-Ama Mehmet bey Şeyma hanım kusursuz bir çalışma sundu.Yani normal şartlarla hiç bir şirketin hayır demesi lazım.

-Şeyma hanım beni tatmin edecek bir çalışma göstermemiş. Yanı sizin İngiltere'de ki bu mimariye kusursuz diyorsanız bizim çalıştığımız firmaların mimarısını görseniz bu kusursuz mimariye bakmazsınız.deyip şemaya çevirdim kafamı o sinsi gülüşü bir an da gitmiş hayal kırıklığına uğramıştı.Her ne kadar bizim bu işe ihtiyacımız olsada bu firmanın da bize ihtiyacı vardı.Hiç bir inşaat şirketi bizim vereceğimiz teklifi onlara vermemişti.Ve bize muhtaçtılar.Lafı uzatmadan direk kafamı yabancı adama cevirdim.

-Yeni projenizi bir hafta sonra görmek istiyorum. Ve gerçektende bu proje olmazsa şirketimiz sizinle ilişkinizi kesmek zorunda kalacak.Fatih bu sefer benim önümdeki bardakta ki soğuksuyu kafasına dikleyip kravatını hafif açtı. Masadaki herkes nefeslerini tutmuş benle İngiliz adamın konuştuklarını dinliyorlardı.Toplantı salonun telefonunu açıp Şeyma'nın o iğrenç suratına baktım.

-Mehmet bey Melis hanım telefon da sizi bekliyor.

-Geliyorum deyip telefonu kapatım.Masadan ayağa kalkıp

-I have to go ,sorry.(Benim gitmem lazım kusura bakmayın)deyip odadan dışarı çıktım. Gerginliğim hala üzerimdeydi  sekreterimim yanına gidip telefonu elime alıp sert bir kahve istedim.

-Hayatım iyimisin.deyip odama girdim direk masama oturdum.

-İyiyim hayatım bir sıkıntım yok sen neredesin.


-Şirketteyim hayatım işlerim vardı. Kasığındaki ağrı geçti mi?

-Var biraz ağrım.Geçer oda sıkıntılı bir şey değil.

-Elif hanıma ben söylemiştim bakmadı mı sana hala ağrın var.

-Seninle bu elif meselesini konuşacaz zaten hayatım.Ama şuanda daha önemli bir konu var?

-Neymiş o konu? Umarım bu Şeyma olayını duymamıştır.Yoksa ona anlatmıyorum diye tekrar kavga etmek istemiyorum.Helede o orospu yüzünden tekrar Melisi üzmek hiç ama hiç istemiyorum.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin