Gülen Kahvaltı

4.2K 162 10
                                    

   

     Bir an aklıma Melis gelmişti kendimi o kadar çok kaptırmışım kı televizyona duvar da kı saate baktım.Saat 00.00 dı ve Melis hala alaya inmemişti.Televizyonu kapatıp yukarı çıktım.Odanın kapısını tıklatarak;

"Hayatım içerdemısın?"
"Melis içeri giriyorum üzerin müsait mı?" Hala cevap vermiyordu bir an korktum tekrardan onu yerde baygın bulmaktan.

Kapıyı bir hışımla açtım.
"Melis" deyip içeri daldım.Meleğim uyuya kalmış.Çok tatlı görünüyordu kendine 4 beden büyük olan beyaz tişörtümü giymiş altınada benim spor şortumu giymişti.Tebessüm ederek Melisin yanına gitdim üstü açıktı.Yine kusursuz görünüyordu allahım bu kız beni katil edecekti.

Elin sevgilisi sağa sola bakalar erkeklerle kesişir benim sevgilim ise sadece bir tebessümüyle beni katil yapacak.Pikeyi beline doğru örttüm.Ben de tişörtümü çıkartıp yatağın uç kısmına atdım ikimiz de çok yorgunduk özellikle melisin dinlenmesi lazımdı melisin yanına girdim.

  Onun kokusunu içime çektim.Sanki kırk yıldır hasretim kokusuna elimi melisin kafasının altından soktum diyer elimi de beline dolayıp  onu kendime çektim.Artık tek bedendik iki ayrı kalb tek bedende atıyordu.Alnımı melisin kafasına dayadım kokusunu içime çekerek gözlerimi uykuya teslim ettim.

.....

Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda da melisin göğsüme sarılıp uyuduğunu fark hissettim.Konsolun üzerinde duran telefonuma uzandım saat 10.15 di nerdeyse öğleyin olmuştu.Melisi uyandırmadan onu yatağa yatırdım ve yavaşça çıktım odadan kahvaltı hazırlayana kadar uyumasını istiyordum.

Odadan yavaşça çıkıp koridorun sonun da bulunan lavaboya girdim.Elim deki sargı bezini de çıkartdım.Çok büyük bir şey değildi elimdeki yara ama kendinden büyük sargısı vardı.Geleneksel rütin işçilerimi halledip mutfağa indim.Ayşe teyzemin mutfaktaki küçük radyoyu açtım.GErçekten de güzel bir gündü.Gök yüzü açık ve güneş insanın kemiklerini ısıtıyordu.

   İşe ilk önce buzdolabındaki  yeşil zeytini.çikolatayı,peyniri ve en önemlisi anzer balı ve yüzde yüz organik Ayşe teyzemin kaymağını koydum arkasından salatalık ve domateslileri çıkartdım.Aklıma patates kızartması be köfte geldi hoş Ayşe teyze köfteyi onar onar ayırıp paketlerdi buzdolabından köfte paketini çıkartdım.patatesleri istediğim gibi doğrayamasam da uzun olmuştu.

İlk önce patatesleri kızartmak için tavaya koydum.Onlar orda kızarırlarken ben de salatalığı soyup yuvarlak yuvarlak kesip iki servi tabağına dörder dörder koydum.Ardından domatesleri soyup zor olsada yarım şekilde doğrayıp.salatalığın yanında yerini aldı

Patatesleri ara sıra karıştırırken çaycıda çayı koydum.Yumurtaları haşlanması için küçük bir tencere ye su doldurup yumurtaları içine atıp ocağın üstüne koydum.Yemek yapmayı seven bir adamdım değişik lezzetler değişik tatlar ilgimi çok çekiyordu.Kızaran patatesleri salatalıklarım yanın da yerini aldıktan sonra yeni bir tava çıkartıp köfteleri kızarttım.7 tane köfte çıkmıştı paketlerden kızarmasını beklerken buzdolabındaki ketçabı çıkartıp tabağın üzerine gülen surat yaptım.Yumurtaların suyu kaynadığın da yumurtaların suyunu süzdüm çok pişmiş sevmiyordum yumurtalar organik olunca az pişmesi taraftarıydın.

Yumurtaları iki tane altlığa koyup masayanın üstüne koydum.Çaylarda olunca fincana koyup masadaki yerlerini aldı.Şöyle bir baktım masaya hemen hemen eksik olan basit şeylerdi.Ekmekleri ve çatal bıçakları koyduğum da masa dört dörtlüktü.Şimdi sevgilimi uyandıra bilirdim.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin