Püsküllü Belam

Tatlı Rüyam

Düşünürsün nerede hata yaptığını ölçersin tartarsın sonra yine ölçersin yine tartarsın hep aynı kapıya çıkarsın ve sonra yine hayal kırıklığı.

Nerde yanlış yaptığını analizini çıkarırsın. Ve yine haklı olduğunu kanaat getirirsin.Ve yine susarsın.

Sessiz kalırsın.

Zamanın da sustum.Canımı kaybettiğim de gözlerimin içine bakarak onu aldırdığımı söyleyen kıza baktım.Mehmet'i ise üstünü başını düzelterek ayaklanırken masanın kenarına oturan kız ise kafasını bana çevirmişti.

-Hayatım hoş geldin. dedi Mehmet. Gözlerim dolmuş masanın üzerinde miniden daha fazla mini eteğe sahip olan kıza bakmıştım.Mehmet yanağıma doğru yönelirken bir adım gerileyerek ona baktım.

-Selammm ! Melis gelsene. gevşek gevşek benimle muhattap olan Seline bakışlarımı çevirdim. Ona olan öfkem büyürken Mehmet üstünü saçlarını düzeltmeye başlamıştı.

-Kocamın iş yerine gelmem için senden izin isteyen yok .dedim bir adım attım.Mehmet elini belime koyarken elim tebessüm ederek Mehemte baktı.

-Biz de Mehmetler onu konuşuyorduk. dediğinde kafamı çevirip Mehemte baktım.Imm her hangi bir suçlu ifadesi yoktu.''Babasının oğlu olucak. dediği an kafamı çevirip ona baktım.

-Babasını bilmem ama kesin annesinin oğlu olacağı kesin. dediğimde Selin kaşlarını yukarıya kaldırıp oturduğu masada doğrulup masadan indi.

-Hayatım biraz sakın olurmusun ? Selin buraya oğlumuza hediyesini vermeye gelmiş. diyen Mehemtin sesi kulaklarımda yankılanırken benim gözüm hala Selinden alamıyordum.

Selin Mehmet'i onaylarken masanın üzerindeki orta boyutta ki kutuyu eline alarak yavaş adımlarla bana doğru gelip elindeki kutuyu uzattı.

-Bu hediye bebişin ilk hediyesi olmasını isterim ayrıca da aramızdaki barışın ilk simgesi olması temelli. dedi Bakışlarım kutuyu bulup tekrardan ona baktığımda yüzündeki tebessüm beni tatmin etmemişti. Mehmet yanıma gelip burnunu kafama dayayıp kokumu içine çekerken fırtına öncesi sessizliğimi koruyordum.

-Lütfen kabul et Melis. dedi.Yüzümü düşürüp elindeki kutuyu alıp Mehemtin kollarından çıkıp masasının olduğu yere adım atıp Seline baktım.

-Sen hediyeyi oğluma değil tam tersi babasına getirdin. diyerek masanın altındaki çöp kovasına attım.Mehmet şok gözlerle bana bakarken Selinin ise yüzü düşmüştü.

-Ve bir daha da benim kocama da seni görmek istemiyorum. dedim. Nefesim az da olsa kesilirken beni zorlamasına zen gösteriyordum. Karnıma yediğim oğlumun tekmeleri ise hissetmiyordum.

-Hayatım biraz sakinleşir mısın ? diyen Mehemte bakışlarımı çevirdim.

-Sakinim ben hayatım çok sakinim hatta inanmayacaksın ama hiç bu kadar sakin kalmamıştım.dediğimde bakışlarımı hemen Seline çevirdim. Sert bir şekilde yutkunup bakışlarını gevşetirerek Mehmet'e döndü.

-Gitsem iyi olacak. deyip Mehemt sarılacağı zaman buğazımı temizledim. Mehmet tebessüm ederek Selinin sadece sırtına vurarak onu odadan dışarıya çıkartıp kapıyı kapatıp kilitledi.

Sert bakışlarım onu bulduğunda ise yüzündeki tebessümüne daha çok geriliyordum. Bacaklarımın daha fazla bedenimi taşıyamayacağını anlayıp sandalyeye oturdum. Mehmet ceketin den çıkarttığı anahtarıyla odadaki dinlenme odasını açıp girmem için kafasıyla işaret yapmıştı.

Ama girmeyecektim konuşacak konumuz çoktu ve beni bu şekilde kandırmasına asla izin vermeyecektim.

-Melis içeriye. dedi.Omuzlarımı düşürüş kafamı olumsuz anlamda salladım.