Kollarını göğsünde birleştirmiş, salonun ortasında dans eden kadını izliyordu. Kadının, gördüğü bütün balerinlerin aksine saçlarını toplamamaktaki ısrarını seviyordu. Böylece o nazikçe döndüğünde saçları da ona eşlik edebiliyor, şiirselliğine boğaz düğümleyen bir efsun katıyordu. Onun bir sevgilisi olduğunu biliyordu -hatta bu kişinin Devrim'in küçük kardeşi Deniz olduğunu da biliyordu. Yine de, içindeki bir ses, şiddetle kadını adama bağlayan tek şeyin alışkanlıklar olduğunu söylüyordu. Aslında böyle biri değildi, yani 'çapkın değilim' diyemezdi ama daha önce hiç sevgilisi olan birine yaklaşma girişiminde bulunmamıştı. Şimdi de bulunmayacaktı. Yalnızca kadına yakın olmak, onu izlemek, onun güzelliğine tanık olmak istiyordu. Kadının olduğu yere yığılmasıyla birlikte nefesinin teklediğini hissetti. Birkaç adım atmıştı ki kadının ellerini yere dayayarak başını önüne eğip soluklandığını gördü. Kaç saattir dans ediyordu? Bu mesafeden bile seçilen bitkinliğine bakılacak olursa epey olmuştu. Duvarın arkasından çıkarak kadına doğru ilerledi."Şimdi de kendini öldürmeye mi karar verdin?"
Eliza irkilerek başını kaldırdığında geçen gün Devrim ile gelen adamı görerek kaşlarını çattı. Alnındaki teri avuç içiyle kurulayarak "Kapıya 'girilmez' ibaresi astırdığımdan eminim," diye homurdandı. Bir yandan da oturuşunu düzeltmiş, bacaklarını ileriye doğru uzatarak ellerini gerisine dayayıp yüzünü tavana doğru kaldırmıştı.
"Yasaklara uymak tabiatıma aykırı."
"Hep mi serseriydin, sonradan mı oldun?" Alayla kaşlarını kaldırarak adama aksi bir bakış attı: "Eminim havalı görünmek için motor da almışsındır!"
"Bunun serserilik için ön şart olduğunu sanıyordum?" Adam ilgisizce omuz silkerek kadının yanına oturdu. "Eee yapıyor musun?"
"Neyi?"
"Kendini, diyorum..." Gözlerini devirerek kadın gibi bacaklarını uzatıp ellerini gerisine dayadı. Kadına hala tepeden bakıyordu. "Öldürüyor musun?"
Eliza gözlerini devirerek yüzünü adama döndü: "Daha önce hiç baleyle uğraştın mı?" Adamın kaşlarını çatarak bir saniye duraksaması ve sonra başını iki yana sallaması üzerine gülümsedi. "Ben de öyle düşünmüştüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayışığı Grisi
RomanceSevdiğin kişi için ne kadarını feda edebilirsin? Kariyerini? Hayatını? Sahip olduğun her şeyi? Eliza hepsini feda etti. Ya başkası için her şeyini feda eden bir kadını ne kadar daha karşılıksız sevebilirsin? Agah sabırla sevdi. Bu hikaye kanatları...