Terk Edildim

2.3K 270 23
                                    


Not: "Bırak Beni" isimli bölümü okumuş muydunuz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Not: "Bırak Beni" isimli bölümü okumuş muydunuz?

Terk Edildim

Devrim sigarasını apartmanın girişindeki ızgarada söndürüp başını kaldırdı ve bütün ışıkları yanan eve baktı. Agâhla yüzleşme fikrinden öyle nefret ediyordu ki ayakları çoktan geri geri gitmek için yalvarmaya başlamıştı. Bir sürü bahane yaratıyor sonra her birini tekrar tekrar çürütüyordu. Sabahki haberleri okuduğundan beridir zonklamayı bir an için kesmeyen şakaklarını ovuşturdu. Eliza'ya ölesiye kızgındı. Ama bir yandan da kadının böyle bir şey yapmayacağını bilecek kadar onu tanıyordu. Kadın pek çok şey olabilirdi ama asla birini aldatmazdı. Ağır kapının ezbere bildiği şifresini girerek isteksizce kapıyı aralayıp içeriye süzüldü. Agâh öğrendiyse eğer ne yapacağını, onu nasıl teselli edeceğini bilmiyordu. Asansörü kullanmak yerine ağır ağır merdivenleri çıkmaya başladı. Adamın taşınmak için toparlanmaya başladığını biliyordu. Ama daha taşınacak fırsatı bulamamıştı. Bütün ışıklar yanmasına rağmen evde olmayabilirdi. Şu salak partilerden biri yine adamın evinde veriliyor, Agâh da dışarıda bir yerlerde aylakça geziyor olabilirdi. Agâh'ın evine yaklaştıkça artan sesleri duyarak suratını buruşturdu. Kapının önünde sohbet edenleri gördüğünde tatsızca homurdandı. Her şey, bütün bu karmaşa küçük bir şakayla başlamıştı aslında. Çok içtikleri bir gecenin sabahında Agâh şu an Devrim'in ismini bile hatırlamadığı üniversiteden arkadaşları olan bir çocukla iddiaya girmişti. Kaybederse adamın dilediğince evinde parti verebileceğini söylemişti. Devrim nispeten daha ayık olmasına rağmen iddiadan vazgeçirmemişti adamı ve Agâh kaybetmişti. Partilemek o yaşlarda eğlenceliydi. Hem kendisi de sık sık adamın evinde parti vermemiş miydi? Ama sonra Agâh'ın evinin anahtarı farklı farklı insanların elinde dolanmaya başladı. Partilerde tanıdıkları kişi sayısı giderek azaldı ve bir zamandan sonra tanıdıkları hiç kimse kalmadı. Agâh da zaten anahtar olayını hatırlamadığından bu partilerin onun başının altından çıktığını söyledi. Kalabalık ve gürültüyle yaşamaya, hatta evinde çılgın partiler varken odasına geçip senaryo çalışmaya devam etti. Evine değerli bir şeyler almaktan çalınan ilk televizyonundan sonra vazgeçmişti. Gülümsedi.

Ona bunu yapabilecek miydi?

Evinin istila edilmesine bile yıllardır ses etmeyen dostuna Eliza'nın onu aldattığını ondan habersiz verilen saçmasapan bir partide söyleyebilecek miydi? Adamın evde olmaması için dua etti ve insanları güçlükle yararak evden içeri girdi. Beklediği son şey elinde kırmızı bir plastik bardakla dans eden, içen, insanlarla gülen bir Agâh bulmaktı. Onu en son bir partiye katılırken gördüğünü bile hatırlayamayarak olduğu yerde donup kaldı. Sarhoş olduğu kızarıp küçülen gözlerinden belliydi. Ne zamandır içiyordu? Kolundaki saate bakmak için üzerindeki gömleğin kolunu hafifçe sıyırdı.

00.30.

Sarhoş olmak için erken değil miydi? Sağ taraftan birinin ona seslendiğini duyarak başını hafifçe o yana çevirdi. Yavuz muydu o? Çekirdek Yavuz? Kaşları şaşkınlıkla havalandı. Ne oluyordu burada?

Ayışığı GrisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin