Yükselen Gece
Sera Gece Levi elleri birleşmiş Eliza ve Agâh'ı gördüğünde bir an için her zamanki serinkanlı duruşunu kaybetmiş, koluna girdiği kocasına şaşkın bir bakış atmıştı. Yine de yorum yapmaktan kaçınarak yeniden onlara döndüğünde yüzünde dünyanın en güzel ve en nazik gülümsemesi vardı. Ne olduğunu bilmiyordu ve Agâh ya da Eliza bir şey söyleyene kadar fikir yürütmek de istemiyordu. Yine de oğlunun mutlu olduğunu görmek bir anne olarak içini rahatlatmıştı. Ateş Mete kulağına eğilip "Güzel kız," diye mırıldandığında önce kimi kastettiğini anlayamasa da bir an sonra görüş açısına tedirgin bir tavırla sağına soluna bakınan, kıvırcık saçlı, ufak tefek kız girdiğinde "Öyleymiş," diye yanıtladı. "Sence de biraz..."
"Oooo... Sera Hanım! Her zaman olduğu gibi bu gecede göz kamaştırıyorsunuz."
Oğluna sarılırken "Yaşım altmış oldu Agâh," diye mırıldandı. "Böyle iltifatlar beni olduğumdan daha genç göstermez."
"Sen zaten olduğundan daha gençsin." Geriye çekilip annesinin yüzünü avuçları arasına alarak "Tanıdığım en güzel kadınsın," dedi keyifle. "Fikrimin şu saatten sonra değişeceğini sanmıyorum."
Ateş Mete oğluna göz ucuyla tatsız bir bakış atarken Eliza'ya nezaketle sarılarak "Geçen defadan sonra geleceğini tahmin etmemiştim," dedi. "Sandığımdan daha cesurmuşsun."
"Yenilgiyi kolay kabul eden biri değilimdir." Adamın yanaklarına birer öpücük bırakarak geriye çekildi ve başını sağ omzuna eğerek tehlikeli bir şekilde kaşlarını havalandırdı. "Bugün savaş baltalarımı kuşandım da geldim."
Adam keyifli bir gülüşle "Ne yazık ki sizden başka konuğumuz yok," diye mırıldandığında Eliza ister istemez rahatlamıştı. "Baltalarını kapıda bırakıp içeri öyle girsen iyi olur." Sera Gece'yi başıyla işaret ederek "Hem bu evde bir Amazon olacaksa o kişinin Gece'den başka biri olabileceğini sanmam," dedi duyulmaktan rahatsız olmayacağı kolaylıkla anlaşılabilen bir sesle. "Dikkat et kelimelerine yem olma!"
"Ah," diye mırıldandı. "Dikkat edeceğim."
Ateş Mete gülerek Eliza'yı serbest bırakırken ellerini önünde bağlamış, tedirgince sağa sola bakınan ve sürekli kıvırcık saçlarını kulağının arkasına sıkıştıran kıza dönerek gülümsemiş; Gece'nin tamamlayamadığı cümleyi de içinden tamamlamıştı: Gergin, değil mi? Anlayışlı bir ifadeyle kıza elini uzatarak "Ateş Mete Bender," diyerek kendini tanıttı. Sesinden taşan o babacan ve güçlü ifade Merve Lâl'in yerinden sıçramasına sebep olunca "Korkutmak istememiştim," diye ekledi. "Kadınlar genelde benden korkmazlar, Merve Lâl."
"B-ben..." Kekeleyerek sustuktan sonra derin bir nefes alarak adamın uzattığı elini sıktı. Rahatsız ve gergin duruşunu kaybetmese de dudaklarına incecik bir gülümseme yaymış, bu gülümseme kıza daha çok acı çekiyormuş hissi uyandıran bir ifade kazandırmıştı. "Yeni insanlarla tanışmakta pek de başarılı değilimdir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayışığı Grisi
RomanceSevdiğin kişi için ne kadarını feda edebilirsin? Kariyerini? Hayatını? Sahip olduğun her şeyi? Eliza hepsini feda etti. Ya başkası için her şeyini feda eden bir kadını ne kadar daha karşılıksız sevebilirsin? Agah sabırla sevdi. Bu hikaye kanatları...