7. Bölüm: Korkular

5.6K 454 74
                                    


   Gözlerimi açtım. Duvar ile dolap arasındaki var olmayan boşlukta sıkışmış önümdeki kaç kez tekrarlandığını sayamadığım cinayet sahnesini izliyordum. Bunun bir rüya olduğunun bilicinde olsam da uyanamıyordum. 

Yüzlerinin yarısı simsiyah bir dövme ile kaplı adamlar yerde yatan adamı bir kez daha bıçaklıyor. Biri onu kenara itiyor ve elinde oluşan sarı topları adama gönderiyor. Adam hala ölmemiş olacak ki çırpınıyor. O sırada bir çığlık duyuluyor. 

Siyah saçlı çok güzel bir kadın elindeki tepsiyi yere düşürüyor. Devamını hiç görmesem de olacakların korkunçluğunun bilincindeyim. Kendimi uyandırmalıyım. 

Bu bir rüya 

Bu bir rüya

BU BİR RÜYA! 

Çığlıksız bir sıçrayışla gözlerimi açtım. Derin bir korku hissediyordum. Her yerim titrerken zorlukla bulduğum bir bardak suyu içtim. Hala titriyordum. O nasıl bir kabustu öyle. 

Duyduğum çığlıkla yatak başlığına biraz daha yapıştım. Hayır bu gerçek değildi. Bu, birinin rüyası olmalıydı ve hala o korkunç şeyleri görüyordu. Gördüğüm kabusların bana ait olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ama kim görüyordu bu korkunç şeyleri? ve içimden bir ses bunun sadece bir rüya olmadığını söylüyordu. 

Bilinç altının gizli, yada açık bir mesajı, yada bir anı olabilir miydi. Anı olmamasını diliyordum. 

Duyduğum çığlığın tekrarını iki kulağımı tıkasam da duymaya devam ediyordum. Ne olurdu insanların güzel rüyalarına eşlik etsem. 

ANNE!!!

Bu erkek çocuğu sesi başımın içinde yankılanıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapayıp açtım. 

Hayır, bu ben değilim. Ben zihin ustasıyım. Kendini zorlama duygu. Rahatla ve seslerin odağına git...

Gözlerimi açtım. yine aynı küçük, mavi ve kırmızılara bezeli çocuk odası. Rüya devam ediyor. Kanlar içindeki kadın da yerde uzanıyor. Adamlar birini arıyorlar. Beynimin içindeki sessiz çığlıkları duyar gibiyim. 

Saklandığım köşeden çıktım. Beyaz elbisemin üzerinde kan lekeleri boğazımdan aşağı akıyor. Kendime tekrarlıyorum. 

Bu bir rüya. 

Aradıkları kişinin yatağın altında olduğunu biliyorum. Bir ara oraya bakıyor ama üzerinde görünmez bir büyü olan çocuğu göremiyorlar. 

Yere diz çöküp ben de çocuğun yanına oturdum. Beni görüp irkilen çocuğu tanımıştım, siyah saç ve eşi görülmemiş mükemmellikteki mavi gözleri ile, Çağan.  

-Bu bir rüya 

-Beni kurtarmaya mı geldin? Bir peri misin? 

Bu anıyı değiştirmem hoş olmazdı. -Evet, bunun anı olduğunu anlamıştım.- O yüzden aynı şeyi tekrarlamam gerekiyordu. 

-Bu bir rüya, Çağan. 

-Adımı biliyorsun. Ne kadar güzelsin. Lütfen, lütfen onları da kurtar peri. 

Konuşuyor olmasına karşın, bir anıyı gördüğünden yerinden kıpırdamıyordu. Uyanacağa da benzemiyordu. Gözlerimi kapadım, madem ben zihin ustasıyım... 

Gözlerimi tekrar açtığımda şimdiki Çağan ile beraber bir banka oturmuş denizi izliyorduk. Denizin rengi ile onun gözlerini karşılaştırdım. Kesinlikle onunkiler daha güzeldi. 

Zihin Oyunları: SınırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin