Eski bölümleri incelerken fark ettim bölümlerim daha uzunmuş. Bundan sonra yine uzun bölümlere dönüyorum sevgili zihin severler. :) keyifli okumalar...
Genç kâhin, gözlerini kardeşinin kapalı gözlerine dikmiş öylece oturuyordu su ustasına ait olan yatakta. Onun kapalı gözlerini ve huzursuz yüzünü gördükçe kalbini parçalayan, ruhunu sıkıştıran, şakaklarını ağrıtan acımasız darbelere yeniliyordu. Çok değil birkaç gün önce gelse belki kurtaracaktı kardeşini, belki de şu an babalarının yanına ilerliyor olacaklardı el ele. Hayallerine tutunuyordu hala. Ama inancını da kaybetmemişti.
"Hey! Sana diyorum, bana hala adını söylemedin."
Gözlerini istemeyerek odaklarından ayırıp kardeşinin dağınık aşığına baktı. Üzerine öylesine giydiği belli olan gri tişört ve siyah eşofmanla duruyordu.
Onun kardeşini gerçekten sevdiğini anlamak için kâhin olmaya gerek yoktu. Yine de kahinliğini kullanıp bakmıştı bir kere, gördüğü sonuç onu hayrete düşürmüştü. Sırf bu yüzden onu hala odada tutuyordu, başka biri olsa çoktan sepetlemiş kardeşiyle hasret gideriyor olurdu biraz olsun. Dile kolay on sekiz yıldı onsuz geçen. On dokuza yaklaşıyorlardı büyük hızla. Tanımadan bir kardeş özlemek onların yaptığı şeydi...
"Adım sana lazım değil su ustası. Adelina burada. O geldiğinde odadan çıkman gerekecek."
Çağan omuzlarını dikleştirerek karşısındakine baktı. Yüzünde ciddi bir ifade taşıyordu, karşısına çıkan herkesi devirebilecek kadar kararlı bir aslan gibi görünüyordu. Kavga çıkarmaya hazır bir dövüşçü...
"Çıkmasına gerek yok evlat."
Odanın kapısında beliren yaşlı büyücü, koyu kahve gözlerini zavallı kızdan ayırmıyordu, buruşuk yüzünü iyice buruşturduğunda omzunda gezinen ve hayli büyümüş görünen koyu kırmızı ejderha kadının başının üzerinde kıvrılarak uçmaya başlamıştı.
"Onu rahat bırak Alper, çıkmayacak."
Çağan zafer kazanmış gibi bir gülümsemeyle Alper'e baktı. Bu çocukta anlayamadığı bir şeyler olduğunu hissediyordu. Enerjisi farklıydı ve biraz da tanıdık.
"Alper ha? Gizli kimliğin ortaya çıktı kahraman."
Adelina birbirine ölümcül bakışlar atan ikiliyi onaylamayan bakışlarla süzüp ağır adımlarla yatağın diğer tarafından kızın yanına yaklaştı. Bembeyaz ve yaşlı elini kızın alnına değdirdiği anda yüzü korku dolu bir şekilde kasıldı. Elini ateşe dokunmuş gibi geri çekerken siyah kıyafetinin kolları savruldu. Ejderha hızla kadının eline inmişti. Yaşlı kadın hüzünle mırıldandı.
"Bu kızla derdin ne büyücü. En az benim kadar yaşlısın ama neden vaz geçmiyorsun kötülükten? Sana ne yaptı bu çocuk?" ellerini yüzüne götürüp üzgün bakışlarla zihin ustasını süzdü.
"Neyi var onun?"
Çağan gözlerini bir büyücü ve Abriana arasında gezdiriyordu. Yüzündeki renk çekilmeye başlamıştı. İkinci kez acı çekmemeliydi Abriana, ikinci kez buna kaldıramazdı. Çağan ise katlanamazdı.
"Hadi büyücü, başlamalıyız. Her geçen dakika onu daha kötü yapacak."
Yaşlı büyücü Alper'e hak veriyordu. Dikkatle yere çöküp elbisesinin ceplerinden bazı malzemeler çıkarırken gençlere talimatlar vermeye başladı.
"Alper odada gereksiz her şeyi dışarı çıkart. Çağan sen William'ı çağır, haberi olmalı. Yerdeki paspasa kadar dışarı at her şeyi Alper!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları: Sınır
FantasyDünya gerçekten sandığımız gibi bir yer midir, bildiğimizi sandığımızın ardında gizli bir bilinmeyen yok mudur? Hayat doğru bildiğimiz yanlışlarla doludur elbet ama ya hayatınız tamamen yalansa, ya bu dünyanın farklı versiyonları varsa? Daha g...