32. Bölüm: Terslik

3.5K 330 47
                                    


     Karşımda kırmızı olmayan rengin tek sahibine baktım. Vücudunun her yerinde kırmızı olmasına rağmen hala mavilik taşıyordu. Solgun yüzü beyaza yakındı, dudakları kandan daha kırmızıydı, gözlerinden akan kırmızı gözyaşları uzun kirpiklerinden damlıyordu. Karşımdaki kişi annemdi...

Gözlerimin yaşı yüzümün ardından bedenimi de kaplarken yumruklarımı sıktım. Bedenim titriyordu. Sinirle ve şokla. Sorun şoktan çıkamamamdı ve oyun hala devam ediyordu.

"Bebeğim, hadi yanıma gel. Bunu bana yapanı bul." Dişlerimi kırılırcasına birbirine kenetlemiştim. Dışarıda yaşadığım değişimler ne yazık ki buraya vurmuyordu. Kalbimdeki derin yara yeniden kanamaya başlamıştı. 

Annemin arkasında beliren başka bir maviliğe baktım. Dişerini göstererek sırıtıyor ve elinde kanlı bir bıçak tutuyordu. Gözlerindeki korkunç ve deli ifade somut bir cisim gibi canımı acıtıyordu. Dağınık saçları yüzüne düşmüş ve yüzüne kırmızı damlacıklar sıçramıştı. Çağan.

Yaşadığım dehşet dudaklarımın arasından çıkarak bir çığlıkla can buldu.

"YETER!" ayağımı yere çarpmamla, buzdan orman kristalimsi parçalara ayrılarak toz oldu. Artık tamamen boşlukta duruyordum. Zihnimin yansıması bedenim yoktu.

"BURAYA GEL!"

Boşluğun merkezinde beliren siluet, hayatının hatasını yapanın zihin yansımasıydı. İlk başlarda direnen ve bulanık olan görüntü en sonunda netleşti. Gördüğüm çocuk bir kez daha şoka girmeme yetecek kadar küçüktü.

Basit beyaz elbisesi minik bedenini genişçe sarıyordu. Güneş sarısı saçları iki yandan bağlanmıştı ve açık mavi büyük gözleri yüzünün çoğunu kaplıyordu. İnce sarı kaşları kıvrılmıştı.

Çocuk korkuyordu. Gerçek bir korkuydu bu. Hissedebiliyordum. Zihin yansımam çocuğun karşısına geçerken gözlerinin içine baktım. Saf korkunun ardındaki öfke güçlüydü. Zihnime akan bilgilerin arasından işe yarar birkaç tanesini seçebilmiştim. Bu zihin gri renkti. Beyaz ve masum güzelliği kirleniyordu.

Bunu bana neden yapıyorsun Cara?

-Adımı nereden biliyorsun? Minik bedenin zeki düşünceleri etrafımda dolanıyordu. Bu çocuk zihin oyuncusuydu. Ne bekliyordum ki?

Sekiz yaşında olduğunu da biliyordum Cara, ben kimim biliyorsun değil mi?

-Ben, bana söylediler, kötüymüşsün.

Kim Cara? Kim söyledi, sence ben kötü müyüm? Sence öyle biri olabilir miyim?

-Ben bilmiyorum.

Korkusu artmıştı ve uyanmak için çabalıyordu ama erkendi. Onu çiçek bahçesinin ortasındaki bir çocuk parkının ortasına bıraktığımda şaşkınlıkla etrafına baktı.

-Bunlar da ne?

Kalbime giren kısa süreli sızı küçük kızın daha önce hiç park görmediğini destekliyordu. Bu çocuğu kurtarmalıydım. Bir masumun kirlenmesini önlemeliydim.

Bunlar Cara, oyun parkı. Senin gibi çocuklar burada eğlenirler. Uyanmaya çalışmadan önce istediğin kadar oyna. Ama ben kötü biri değilim Cara.

Küçük kız tedirgindi. Korkusu azalmıştı ama hala bana güvenmiyordu, bu çok normaldi.

Ben de küçükken pek parka gitmedim. İyi bir ailem olduğu söylenemezdi

-En azından ailen varmış

Kalbime giren ikinci sızı küçük kıza daha da sempati duymamı sağladı.

Zihin Oyunları: SınırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin