Heybetli ejderha dev kanatlarını açarak gerildi. Duvara yapışık arkadaşlarımın yanına gitmeye cesaret bulamıyordum. Şu an kral dışında ona en yakın insan bendim. Ejderhaya.
"Sevgili Ejderham Alaska, seni usta grubuyla tanıştırmama izin ver." Elini bana doğru uzattığında kalp krizi geçirmek üzereydim. "Bu Abriana, grubun lideri." ejderha kafasını uzatarak beni yakından görmek istediğinde hızla çıkan nefesimin buharı arasından ona bakakaldım. Soğuk nefesi yüzümü dondurmuştu.
Sen en cesurları mısın yoksa kaçamayacak kadar korkak mısın?
Aklıma fısıldanan bu sözler beni kendime getirdi. Ürkek tavşan duruşumu bozarak dik durmaya başladım.
"Ben zihin ustası Abriana. Gurubumu temsil ediyorum." ejderha kafasını arkaya attı. Bunu hayret belirtisi olarak algılamıştım.
Beni anlıyor musun?!
Etraftakilere bakmaktan kendimi alamadım. Kral dâhil herkes hayretteydi.
"Seni duyamıyorlar mı?" bunu dışımdan söylemem kralı heyecanlandırmıştı.
"Abriana! Onunla konuşabilir misin?" Kral heyecanlı kelimelerini üzerime ateşlemişti.
Beni anlayamazlar zihin ustası. Krala döndüm. Büyük adımlarla bana yaklaşıyordu. ellerini iki yana açmış ve hayret içindeydi.
"Ama onunla konuştunuz." kral büyük ellerini omuzlarıma koyarak tepeden bakmaya başladı.
"Ama onu anlayamam. O beni anlayabildiği için onunla konuşuyorum." Herkesin dikkati tamamen üzerimdeyken şu soğukta eriyordum.
Söyle zihin ustası, söyle krala, arka pençeleri üzerinde dikilip kanatlarını iki yana açtı, hepimiz onun gölgesi altında miniciktik, kardeşlerimin yerini biliyor mu? Kardeşlerim onunla mı?
Ejderhanın heybeti karşısında şokta kalmıştım. Şaşkın ve anlayamamış birinin ses tonuyla, gözümü Alaska'dan ayırmadan konuştum.
"Kardeşlerini soruyor. Onlar sizinle mi?" kral benden de şaşkındı.
"Yaşayan birkaç ejderha daha mı?" Ejderha yeri titreterek ön pençelerini yere koydu. Herkes biraz daha geri çekilmişti.
Yaşayan bir değil yüzlerce var ve kardeşlerim krallıklarınızın altında tutsaklar.
"Doğa! Abriana konuşurken sen de bize çevir lütfen." Kralın söyledikleri kulağımın dibinden uçup geçti. Şu an bir türün nasıl tutsak edildiğiydi umurumda olan.
Onlarla konuşabiliyor musun?
-Evet, ama her zaman değil. Yalnızca dolunayda güç harcamadan iletişim kurabiliriz birbirimizle. Mesafe o kadar fazla ki.
Nerede olduklarını soramaz mısın? Kral iyi biri, sana yardım edecektir. Krallıklar nasıl olur da onları tutsak eder.
Ejderha kafasını kaldırarak tepeden öfkeli bir bakış attı. Göz bebekleri küçülmüştü. Parmağını üzerime bassa şuracıkta yere gömülürdüm. O bunun gayet farkındaydı. Yine de asilliğinden taviz vermiyordu. Işıklar parlak derisine çarpıyor, gözlerimi kamaştırıyordu.
-Kardeşlerim yalan söylemezler! Siz insanlar bencil ve ahlaksızsınız! Kendinizden başkasını düşünmez hatta kendi türünüze bile kötü davranırsınız.
Doğru söze ne denirdi...
Gözlerimi parlaklıktan ayırıp kırpıştırdım. Etrafımı belirli bir mesafe olacak şekilde ustalar sarmıştı. Doğa onlarla tartışıyordu. Bu haliyle bile gayet sevimli olmayı başarabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunları: Sınır
FantasyDünya gerçekten sandığımız gibi bir yer midir, bildiğimizi sandığımızın ardında gizli bir bilinmeyen yok mudur? Hayat doğru bildiğimiz yanlışlarla doludur elbet ama ya hayatınız tamamen yalansa, ya bu dünyanın farklı versiyonları varsa? Daha g...