∞***
Şimdiden düşünüyorum son kalanımızı, son gidenimizin bu gecesinde.
Ama bir gece olacak, ortalarda bir gece...
İçinde siz de olmayacaksınız,
ayrıca.
***
Avludan çıkan kalabalığın arkasından bakarken sabır çekti yaşlı kadın. Otuz dokuz gündür yalnız kaldığında yaptığı gibi.
Sabır çekip, Rabbini zikredince biraz rahatlıyordu. Derdi veren Allah sabrını da yine kendisi veriyordu. Elinde gelininin ilaçları kendi odasına girerken de sabır dilindeydi. Kapıyı yavaşça açıp içeriye girdi. Leyla yatağında uzanmış tavanı izliyordu. O kara günden sonra kendi odasında kalmamıştı hiç Leyla. Girememişti Ateş'in yokluğunda o odaya. Rahşan Hanımın yanına sığınmış her gece kollarında ağlamıştı. Rahşan Hanım da bırakmamıştı gelinini. Geceleri bir bebek gibi saçlarını okşamış, kucağında uyutmuştu.Biraz sakinleşip kafasını toparlaması için annesinin evine göndermek bile istemişti ama Leyla şiddetle reddetmiş, Rahşan Hanımın odasından dışarı bir adım dahi atmamıştı.
Bugün Ateş'in gidişinin kırkıncı günüydü. Konakta yemek verilmiş, bütün Antep yemeğe davet edilmişti bir aile hariç. Miroğlu Ailesi davet edilmemişti. Zaten davet gelmiş olsa Yavuz asla gitmeyi düşünmüyordu. O kadar da değildi.
Vurulduğunun ertesi günü kız hakkındaki her şey en ince ayrıntısına kadar masasındaydı. Tahmin ettiği gibi kız Ateş'in kardeşi Ahsen Karahandı. Kızı deli gibi merak ediyordu ama bu oraya gideceği anlamına gelmiyordu. Polis olayı araştırmaya çalışmış Yavuz ise inatla olayın üstünü kapamıştı. Ne olmuş olursa olsun o konağa alsa gitmezdi.Leyla yemek bahanesiyle odadan dışarı çıkarılmış, kendisine başsağlığı dileyenlere daha fazla dayanamamış tekrar odasına götürülmüştü. Doktor hamileliği dolayısıyla sakinleştirici ilaçlar veremiyordu. Onun ilaçları stresten uzak durmaktı. Başka elden bir şey gelmiyordu.
Rahşan Hanım komodinin üzerindeki vitaminleri gelinine uzattı. Sessizce vitaminleri alan Leyla yatakta doğruldu. Suyla beraber yuttu ilaçları. Elindeki bardağı sağ tarafındaki komedinin üzerine koydu. Yatakta biraz önceki pozisyonunu alıp tekrar tavanı izlemeye başladı. Bu yalnız kalmak istediğinde yaptığı şeydi. Rahşan Hanım fazla üzerinde durmak istememişti. Bugün çok yorulmuştu Leyla. Odasından bile çıkmıştı. Bu kadarı şimdilik yeterdi. Zamanla her şey eskisi gibi olacaktı. Buna bütün kalbiyle inanıyordu yaşlı kadın.
Odasından çıktığında Ahsen'in odasına gitmeyi planlıyordu. Karşısından gelen Ali'yi görünce Ahsen'in odasında olmadığını anladı.
''Ali, Ahsen nerede?''
Hanım Ağasını görünce yavaşlayan Ali, yaşlı kadının sorusuyla olduğu yerde durdu.
''Terasta Hanım Ağam.'' Aldığı cevapla başını sallayan Rahşan Hanım, uzaklaşan genç adamın arkasından bir süre baktı. Ali'nin de kendi içinde yaşadıklarını az çok tahmin edebiliyordu.
Ali'nin konağa geldiği günü dün gibi hatırlıyordu Rahşan Hanım. Torunlarıyla kurduğu o derin bağı, her şeyi hatırlıyordu. Babası ölünce kimsesiz kalan küçük bir çocuktu o zamanlar. Kulağına haber geldiğinde hiç vakit kaybetmeden aldırmıştı küçük çocuğu konağa. Kız kardeşinin emanetine sahip çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH SENDE (TAMAMLANDI)
General FictionKor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren R...