Bölüm 14: 'Sen Kim Olduğunu Sanıyorsun?'

59.2K 2.7K 222
                                    






***


Okyanusla, gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimiz de maviydik, birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik.


***


        Sabah uyandığında gergindi Yavuz. Sadece Yavuz da değil bütün konak gergindi. Kimse ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Meryem Hanım en soğukkanlılarıydı aralarında. O da diğer herkes gibi şaşkındı evet ama şaşkınlığını daha sonra yaşamalı şimdi düğün evinde yapılması gerekenleri yapmalıydı. Miroğlu Konağının Ağası evleniyordu sonuçta.

        Yavuz odasında bir ileri bir geri yürürken sıkılmıştı. Şirkete gitmeyi düşünmüştü fakat kısa süre sonra vazgeçmişti. Ne derlerdi adama? Düğün günü çalışmaya gelmişti. Böyle saçma şey mi olurdu? Yapacak başka neyi vardı ki? Damat tıraşını bile olmuştu erkenden. Evliliği gerçek olmasa da her şey usulüne göre olmalıydı.

        Kapısı tıklatıldığında odasında attığı bilmem kaçıncı turu sonlandırdı. İçeriye giren kız kardeşine gülümsedi. Gergin olduğunu belli etmek istemiyordu.

     ''Ağabey. Annem yolladı. Kız tarafından kimse gelmemiş. Ağabeyine bir sor dedi.''

     ''Kimse gelmeyecek Berfin. Anneme söylersin, beklemesin. Aşağısı kalabalık mı?''

     ''Çok değil. Gelen düğün olmayacağını öğrenince yemeğini yiyip gidiyor. Anlayacağın pek kimse yok.''

        Yavuz şaşırmadı. Kimseye ihtiyacı yoktu. Çok fazla kişiyi kaldıramazdı. Böyle bir durumda olması gereken buydu.

        Berfin içeri girdiğinden beri asıl sorması gerekeni hala sormamıştı. Biraz çekiniyordu. Ağabeyinin bu ani evlenme kararına hala bir anlam verememişti. Hele de o Karahan kızıyla. Kızla bir alıp veremediği yoktu. Öncesinden tanışmışlığı da yoktu. Üniversiteyi burada okumadığı için tatillerde görürse çarşıda görürdü o kadar. Ailelerinin düşman olması onun umurunda bile değildi. Kıza herhangi bir kin falan da beslediği yoktu. Geçmişte ne olmuş olursa olsun geçmişte kalmıştı.

        Ağabeyini öldürmeye çalışmış olması bile bir şey ifade etmiyordu Berfin için. Empati yapması gerektiğini çok iyi bilirdi genç kız. Okulda öğrendiklerinden ve uygulamayı sevdiği şeylerdendi empati. Daha doğrusu uygulamaya çalıştığı şeylerden biri. Berfin kişiliği gereği hareketli bir kızdı. Düşünmeden konuşan fakat asla art niyet beslemeyen biriydi. Empati yapmayı bilmezdi bu yüzden. Empatiyi olan olduktan sonra yapardı. En nefret ettiği özelliğiydi işte bu. Ağzına genli söyler sonra pişmanlığı doruklarında yaşardı. Belki de hayatında ilk defa öncesinden empati yapıyordu. Ahsen'in ağabeyini vurmuş olması içinde bulunduğu psikolojiden ibaretti. Başak bir şey değil. Kim olsa o anda aynı şeyi yapardı. Berfin bile. Hatta Berfin öldürmeden bırakmazdı. Kendini Ahsen'in yerine koyunca böyle düşünüyordu. Yaptıkları için onu yargılayacak değildi. Yanında olup destek olmalıydı. Birazdan yengesi olacaktı genç kız. Ona kötü davranmak istemezdi. Yaşananlar hiç olmamış gibi davranmak en iyisiydi.

        Güzel bir kızdı Ahsen, Berfin'e göre. Hatta çok güzeldi. Genç kızların mahalle dedikodularına malzeme olan bir güzelliği vardı. Allahtan sürekli Antep'te yaşamıyordu da koca meraklısı kızlar biraz olsun huzur buluyorlardı. Onlara göre İstanbul'dan biri bulup evlenirdi Ahsen. Antep'in yakışıklıları da kendilerine kalırdı. Ne saçma düşüncelerdi bunlar Berfin'e göre. Herkes koca meraklısı olup çıkmıştı. Resmen yamyam gibilerdi. Ağabeyine bile takanlar vardı. Tamam, Yavuz Miroğlu yakışıklıydı, hatta fazlasıyla yakışıklıydı ama Berfin'in ağabeyiydi yahu. Yanında neden sohbetini döndürüyorlardı anlamıyordu. Hiç mi utanmıyorlardı? Neredeyse bütün Antep kızlarının zaafıydı Yavuz Ağa. Öyle ki Antep yetmemiş,  başka şehirlerden üniversiteye okumaya gelen kızların bile dibi düşüyordu genç adam için. İçinden güldü Berfin. Hiçbiri muradına erememişti. Yavuz Miroğlu evleniyordu hem de kendine yakışan güzel bir kızla. Bütün kızların yüz ifadelerini merak ediyordu genç kız. Okul başladığında bunun keyfine yeterince varacaktı.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin