Bölüm 15: 'Şekerpare'

59.6K 2.6K 171
                                    







***


Seni görünce aynı anda geçer aklımızdan,

aynı düşünce..

Bir duvar gibi aramızdan.


***


        Bütün gün konakta çok sıkılmıştı Ahsen. Biraz hava almaya dolaşmaya ihtiyacı vardı. Biraz daha bu konakta kalırsa çıldırabilirdi. Daha dün gitmiş olmasa babaannesini ve Leyla'yı görmeye gidebilirdi ama bu kadar sık gidiyor olması sorun yaratabileceğinden bu düşüncesinden vazgeçti. Şimdi sadece hava alsa iyi olurdu. Kimseye görünmeden çıkmalıydı konaktan. Biri görecek olursa çıkamayabilirdi.

         Konağın kapısından kimseye görünmeden çıktığında kapıdakilere bir şey söylemeden yürümeye başladı. Kapıdakiler de onu durdurup bir şey sormamıştı zaten. Sokak aralarında dolaşırken birkaç çocuğu bilye oynarken gördü. Yoluna devam edip gidecekken uzaktan oyun oynayan çocukları izleyen tanıdık birini fark etti. Kaldırıma oturmuş dirseklerini dizlerine dayamış elleri çenesinde birkaç adım ilerde oyun oynayan çocukları izliyordu küçük çocuk. Önce kim olduğunu çıkaramadı bu küçük çocuğun Ahsen. Gitmekten vazgeçip tanıdık gelen çocuğu izlemeye başladı. Bir yerlerden hatırlıyordu bu yüzü genç kız. Ama bir türlü çıkaramıyordu.

         Çocuğun bakışlarındaki o tanıdık duyguyu gördüğünde kim olduğunu hatırladı. Bu Miroğlu'nu vurmaya gittiği gün dikkatini dağıtan çocuktu. Gözlerindeki hüzün yine aynıydı. Zaten bu sayede tanımamış mıydı?

        O günden sonra hiç görmemişti o çocuğu. Evleneli bir hafta olmuştu fakat Miroğlu Konağı'nda yaşıyor olduğunu tahmin ettiği bu küçük çocukla hiç karşılaşmamıştı. Belki de orada yaşamıyordur, o gün tesadüfen oradaymıştır diye düşündü.

        Bir türlü ayrılamıyordu oradan. Kollarını beline bağlamış yüzünde tebessümle bu tatlı çocuğu izliyordu sadece saklandığı yerden. Belki birazdan yanına gider arkadaş olurdu onunla. Çok severdi küçük çocukları. İçi ısınıverirdi. İlk gördüğünde şoktaydı ama şimdi kendindeydi ve çocuğa gidip sarılmamak için kendini zor tutuyordu.

        Biraz daha çocuğu izledikten sonra çocuğun hareketlendiğini fark etti. Dakikalardır izlediği çocukların yanına gitti. Usulca yaklaşıp birinin arkasından omzuna hafifçe vurdu. Uyarıyı alan çocuk arkasını döndüğünde konuşmaya başladı bizim ufaklık.

     ''Ben de oynayabilir miyim?'' Ürkekçe sorduğu bu soru diğer çocukların da dikkatlerini çekmişti.

     ''Bilyen var mı hiç?'' Bir başka çocuk sordu önce.

     ''Eğer bilyelerin yoksa oynayamazsın.'' Yavaş yavaş hepsi bizim miniğin yanına gelmeye başlamıştı.

     ''Yok.'' Dedi kısaca Ahsen'in yeni şekerparesi.

     ''O zaman oynayamazsın.''

     ''Ama sizde çok var. Bana ödünç verirseniz bende oynayabilirim.'' Masumca söylediklerini dikkatle dinliyordu Ahsen. Diğerleri yaşça büyüktü minik şekerpareden.

     ''Niye sana ödünç verelim ki?''

     ''Arkadaşlar birbirlerine ödünç verirler de ondan.''

     ''Sen bizim arkadaşımız değilsin ki. Biz senin gibilerle arkadaş olmayız.''

     ''Neden ki?''

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin