Bölüm 53: 'Getir kızlarımı bana, sağ sağlim getir onları'

42.1K 2.1K 58
                                    




Yeni bölümü bekleyenler burada mı?işte yeni bölüm sizlerle...

İyi okumalar...





***


Hasret özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?


***


Çiyeşan Konağı'ndan çıt çıkmıyordu. Kimse Ziya'nın söylediklerinin şokunu atlatamamıştı. Ali ve Berfin'i Çiyeşan'ın kurallarına göre ölmeden kurtaracak tek çözüm buydu. Kendine ilke gelen Yavuz olmuştu.

''Ne diyorsun sen? Ne evlenmesi?''

''Bak, Miroğlu kabul etmiyor.'' Aybar Ağa adamın söylediği çözümü daha önce düşünmüştü. Olaylar bu raddeye gelene kadar kimse dile getirmeyince işine gelmişti Çiyeşan'ın. Zaten onun için şuan canını almayı planladığı bu ikisinin hiçbir önemi yoktu. Aybar Ağa Yavuz ve Ateş'e gününü gösterme derdindeydi. Evlenseler bile mutlu olamayacaklarını biliyordu. Yavuz için kız kardeşinin acı çekiyor olması yeterliydi. Evlilik de Çiyeşan'ın işine gelirdi.

'' Yavuz, başka bir çözüm var mı ölümden başka?'' Yavuz, Ziya'yı tanımıyordu. Eğer doğruysa adam sadece torunu korumaya çalışıyordu. Fakat genç adam bu evliliğe izin veremezdi. Evlilik Berfin'i diri diri toprağa gömmek demekti. Genç kızın buna katlanabileceğini sanmıyordu. Bu Yavuz'un kabul edebileceği bir şey değildi.

Yavuz hariç ortamdaki herkes biraz düşününce en mantıklı çözümün bu olduğu kanısına varıyordu. Aybar Ağa'nın dediğini yapabileceğini herkes çok net anlamıştı. Evlilik olmazsa Ali ve Berfin'in sonu kesinlikle ölümdü. Çiyeşan'ın yapabileceklerinin sınırı yoktu.

''Yavuz. Doğru söylüyor. Adam ikisini de öldürecek görmüyor musun? Şu haline bak! Bize yaptıklarına bak! '' Başıyla kendisini işaret etti Ateş. Koskoca Miroğlu Ağa'sı beş adam tarafından tutuluyordu. Kim buna izin verebilirdi?

Ahsen, Ziya Bey içeri girdiğinden beri yaşananları takip edemiyordu. Her yeni dakika bir şey çıkıyor, olanları şaşkınca izliyordu. Ziya Bey'in çözümü ne kadar kabul edilebilir olmasa da tek çare gibi görünüyordu. Diğer türlü Ali ve Berfin'in ölümüne katlanamazdı. Yavuz'un tavrından anladığı kadarıyla bunu istemediği açıktı. Genç adamın şuan mantıklı düşünebildiğini sanmıyordu. Evliliği kabul etmesi ve sonrasında doğru olana yalnızken birlikte karar vermeleri gerekiyordu. Gerçi Yavuz'un bu konaktan kurtulduktan sonra yapabileceklerini düşündüğünde bütün bunlara gerek kalmıyordu. Bu konaktan geriye eser kalmayacağını biliyordu.

''Yavuz...'' Çaresizce kabul etmesi için kocasına baktı genç kız. Yavuz kendisine seslenen karısını görünce içinden Çiyeşan'a bir küfür daha savurdu. Kimseden korkmayan o cesur kızdan eser yoktu. Karşısında yerde iki büklüm bitik biri vardı. Adamların ona zarar verdiği yüzünden okunuyordu. Acı çektiği belliydi. Bütün bunları onlara yaşatandan hesap sormak en büyük yeminiydi şuan. Ama önce bu düşürüldüğü durumdan kurtulmalıydı. Berfin'i sağ sağlim eve götürmeli sonrasında geriye kalanlarla uğraşmalıydı.

Berfin'in tek kurtuluşunun bu evlilik olmasını yediremiyordu Yavuz kendine. Kardeşini kurtaracağım derken bile bile ateşe atıyor olabilirdi. Aybar Ağa'nın elindeki silah hala Ali'yi hedef alıyordu. Namlunun ucundaki adama baktı. O da kendisine bakıyordu. Bu adamı ne kadar öldürmek istese de bir türlü yapamamıştı. Yavuz adam öldürecek biri miydi onu da bilmiyordu ki! Fakat şuan öldürmek istediği tek bir kişi vardı. O da Aybar Çiyeşan'dı.

Ali'nin gözlerinde gördükleriyle kollarını tutan adamlardan kurtulmaya çalıştı. Ne kadar çabalasa da boştu. Birinden kurtuluyor, diğeri tarafından tutuluyordu. Kız kardeşine baktığında sessizce ağladığını gördü. Bu kadar acı yetmez miydi? Daha ne kadar acı yaşayacaktı Berfin? Önüne eğdiği başını kaldırmamıştı konağa zorla getirildiğinden beri. Gözleri Ali ve Berfin arasında gidip gelirken ciğerini yakan havayı sinirle soluyordu.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin