Bölüm 11: 'Evlendiğini de Evlilik Cüzdanından mı Öğreneceğim?'

64.8K 2.7K 120
                                    








*** 


Ve diyeceğim ki; aşk güzel şey...

Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece...


***



        Odalardan herhangi birine girip kızı yatağa bıraktı Yavuz. Genç kız hala kendine gelmemiş, ağlamaya devam ediyordu. Yavuz odadan çıkmak için hareketlenince arkasını kendine dönmüş kızın yatak başındaki komedinden aldığı çerçeveye sarıldığını gördü. Resim çerçevesinde Ateş vardı. Ahsen Ağabeyini görünce daha şiddetli ağlamaya başlamıştı.

        Yavuz fikrini değiştirip yatağın kızdan uzak bir köşesine oturdu. Elinden gelse kızın ağlamasını dindirirdi. Fakat Yavuz'un da eli kolu bağlıydı. Tanımadığı bir kıza karşı bu kadar şefkat gösteriyor oluşuna güldü. Onun yerinde kendisi olsaydı, kız kardeşlerinin bir saç teline bile zarar gelmiş olsaydı yıkardı bu dünyayı. Anlıyordu kızın acısını. Sevdiği birini kaybetmeyi iyi bilirdi Yavuz. Arkadaşı, dostu gibi olan babasını kaybetmişti o da uzun zaman önce. Babasıyla birlikte kendini de kaybetmişti bir süre. İnsana aldığı nefesin acı vermesini iyi bilirdi. Hayat bazılarına adil davranmıyordu. Tıpkı kendisi ve şuan Yavuz'a sırtını dönmüş ağlayan kıza olduğu gibi.

        Ne kadar uzun süre durmuştu bilmiyordu Yavuz kızın yanında. Kolundaki saate baktığında saatin epey geç olduğunu fark etti. Hiç kıpırdamadan uzanmış yatan kıza baktı. Uzun nefes alışverişlerinden uykuya daldığını anladı. Kızın üzerini pikeyle örtüp çıktı odadan.

        Merdivenlerin başında hamile bir kadın ve yanında genç bir adam gördü. Genç adam Ateş'in sağ kolu Ali'ydi. Tanıyordu Yavuz Ali'yi. Hamile kadın da Ateş'in karısı olmalıydı. İyice büyümüş karnından dolayı yürürken zorlandığı belliydi.

        Ali'nin kendisini fark etmesiyle genç kadını bırakıp üzerine yürümesi bir olmuştu. Yavuz korktuğu belli olan kadını daha fazla korkutmamak için Ali'nin yanından geçip gitmek istedi. Ama genç adamın buna müsaadesi yoktu.

     ''Ne işin var senin burada?!'' Ali Leyla'nın böyle stresli konuşmalardan etkilendiğini unutmuş, Yavuz'un geçmesine izin vermemek için adamı göğsünden bir iki adım geriletecek şekilde ittirmişti.

        Yavuz, bundan etkilenmiş gibi durmuyordu. İzin vermeseydi yerinden bir santim bile oynamazdı. Şimdi bunlar önemli değildi. Karşısındaki hamile kadının durumu daha önemliydi.

     ''Sakin ol! Bir şey yaptığım yok. Hanımefendiyi içeri götürsen iyi olur. Ben de zaten gidiyordum.''

     ''Hiçbir yere gidemezsin. Konakta ne işin olduğunu söyleyeceksin!'' Sesinin tonu gittikçe artarken karşısındaki genç adamın üzerine yürümeye başlamıştı. Yavuz'un söylediklerini umursamamıştı, öyle ki Leyla'nın varlığını bile unutmuştu. Sinir ona bütün bildiklerini unutturuyordu. Yoksa sevdiklerine zarar gelsin istemezdi.

     ''Sessiz ol, insanları uyandıracaksın.'' Ağlarken güç bela uyuya kalan kızı uyandırmak son isteyeceği şeydi. Ve Yavuz onu durdurmazsa bu adam birazdan bunu başaracaktı.

     ''Uyansınlar. İstediğim de bu zaten. Hanım ağam konakta ne işin olduğunu öğrensin. Şimdi elimden bir kaza çıkmadan söyle!'' Ali ses tonunu yine ayarlayamamıştı. Öyle ki alt kattaki konak çalışanları bir bir çıkmaya başlamışlardı.

        Yavuz'un korktuğu tek şey Ahsen'in de uyanmış olmasıydı. Görünüşe bakılırsa genç kız uyanmamıştı. Belki de uyanmıştı ama bu gürültüyü umursamamıştı. Şimdi bunun bir önemi yoktu. Önemli olan buraya gelmemiş olmasıydı. Neden bilmiyordu ama Yavuz, genç kızın daha fazla perişan olmasını istemiyordu.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin