Merhabalar kısa bir alıntıyla karşınızdayım efendim :) İnşallah hafta sonu da bölümle karşınızda olacağım :D Oy veren, yorum yapan herkese teşekkürler :) Oy ve yorumların devamını diliyorum ve sizi alıntıyla baş başa bırakıyorum.İyi okumalar....
İyi yorumlar...
İyi oylar...
:D
***
''Yavuz...'' Çaresizce kabul etmesi için kocasına baktı genç kız. Yavuz kendisine seslenen karısını görünce içinden Çiyeşan'a bir küfür daha savurdu. Kimseden korkmayan o cesur kızdan eser yoktu. Karşısında yerde iki büklüm bitik biri vardı. Adamların ona zarar verdiği yüzünden okunuyordu. Acı çektiği belliydi. Bütün bunları onlara yaşatandan hesap sormak en büyük yeminiydi şuan. Ama önce bu düşürüldüğü durumdan kurtulmalıydı. Berfin'i sağ sağlim eve götürmeli sonrasında geriye kalanlarla uğraşmalıydı.
Berfin'in tek kurtuluşunun bu evlilik olmasını yediremiyordu Yavuz kendine. Kardeşini kurtaracağım derken bile bile ateşe atıyor olabilirdi. Aybar Ağa'nın elindeki silah hala Ali'yi hedef alıyordu. Namlunun ucundaki adama baktı. O da kendisine bakıyordu. Bu adamı ne kadar öldürmek istese de bir türlü yapamamıştı. Yavuz adam öldürecek biri miydi onu da bilmiyordu ki! Fakat şuan öldürmek istediği tek bir kişi vardı. O da Aybar Çiyeşan'dı.
Ali'nin gözlerinde gördükleriyle kollarını tutan adamlardan kurtulmaya çalıştı. Ne kadar çabalasa da boştu. Birinden kurtuluyor, diğeri tarafından tutuluyordu. Kız kardeşine baktığında sessizce ağladığını gördü. Bu kadar acı yetmez miydi? Daha ne kadar acı yaşayacaktı Berfin? Önüne eğdiği başını kaldırmamıştı konağa zorla getirildiğinden beri. Gözleri Ali ve Berfin arasında gidip gelirken ciğerini yakan havayı sinirle soluyordu.
Ali ise çektiği acıya inat dik durmaya çalışıyordu. Kaburgasındaki kırık oldukça ciddi olsa gerekti çünkü dik durma çabası boşunaydı. Acısını gizlemeye çalışıyordu. Dedesinin kurtarma çabaları bir bir boşa çıkarken en son öne sürdüğü bir umuttu. Kendisini gram düşünmüyordu genç adam. Aklı sadece yanındaki kızdaydı. Suçsuz, günahsız yere ölmesini istemiyordu. Kendisi ölse de olurdu. Hak ettiğini düşünüyordu. Kızı kurtarmak için üzerine düşen her şeyi yapardı. Evlilik olsa bile.
''Yavuz kardeşini kurtarmanın tek yolu bu.'' Ateş Yavuz'u düşüncelerinden sıyırmaya çalıştı. Düşündükçe işin içinden çıkamayacağını biliyordu. Şimdi vermesi gereken karar ne kadar zor olsa da iki hayat kurtaracaktı.
''Tamam, kabul.'' Gözlerini kapatıp verdiği cevabı kendi içinde sindirmeye çalıştı. Evliliği kabul etmesinin tek bir sebebi vardı. Şuan içinde bulundukları durumdan kurtulmak. Bir sonraki planı zaten belliydi. Aybar Çiyeşan'ın adını bu dünyadan silecekti Yavuz Arslan Miroğlu. Kardeşini hem ölmekten hem de evlilikten kurtaracaktı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH SENDE (TAMAMLANDI)
General FictionKor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren R...