Bölüm 16: 'Senin Karın'

65.7K 2.7K 59
                                    







***


Bir kelimenin yanına bir kelime gelince,

bir sesin yanına bir ses gelince,

bir insanın yanına bir insan gelince ..

Büyürler, büyürler, büyürler ölümden önce.


***





        Mutfağa girdiğinde aklındakileri sonra düşünmek için bir kenara itti. Mutfakta iki çalışanlar yemekleri hazırlamakla meşgullerdi. Yardım edebileceği bir şeyler ararken mutfağa büyük görümcesi Melek girdi.

     ''Hazır mı Gülsüm Abla tepsi?'' Gülsüm tepsiyi Melek'e verirken Melek yengesini fark etmiş her zaman ki içten gülümsemesini yollamıştı.

     ''Yenge ne yapıyorsun burada? Annemlerin yanına gidip otursana.''

     '' Yardım lazım mı diye bakmaya gelmiştim.''

     ''Yenge hala öğrenemedin. Bu konakta kimse sana iş yaptırmaz. Bunun keyfini çıkaracağın yerde yaptığına bak.'' Birlikte mutfaktan çıkarken Ahsen tepsinin kime gittiğini merak ediyordu. Akşam için hazırlanan menüden farklı şeyler vardı tepside. Köfte, patates kızartması ve makarna kesinlikle bu konakta akşam yemeği için hazırlanmış şeyler olamazdı. Bir hafta bu konakta yaşaması Meryem Hanım'ın yemeklere ne kadar özendiğini anlamasına yetmişti. Böyle geçiştirmelik şeylerin Meryem Hanım'ın sofrasında yeri yoktu.

     ''Kime bu tepsi?''

     ''Arslan'a götürüyorum. Sabahtan beri bir şey yemedi. Az önce Berfin'i baya bir peşinden koşturmuş yine de yememiş. Bakalım bir de ben deneyeceğim''

        Ahsen aklına gelen şeyle hemen harekete geçmişti.

     ''Melek ben götürebilir miyim?''

        Melek yengesinden gelen bu soruyu beklemiyordu. Arslan'ın yengesinden korktuğunu biliyordu. Ama bir şey diyememişti genç kızı kırmamak için. Hem bir şekilde Arslan alışmalıydı. Yavuz'u babası yerine koyuyorsa Ahsen'e de alışması gerekiyordu. Yengesi o kadar da kötü biri değildi ki. Özünde çok iyiydi aslında. Biraz kötü bir zamanda karşılaşmışlardı o kadar. Arslan da yengesini tanıyınca sevecekti biliyordu.

     ''Peki yenge.''

     ''Ama odamdan bir şey almam gerekiyor. İki dakika bekler misin?''

     ''Tamam.''

        Ahsen koşar adımlarla çıktı biraz önce indiği merdivenleri. Odasının kapısını da bir çırpıda açıp yatakta uyuyan adamı umursamadan içeri girdi. Makyaj masasının ilk çekmecesinden aldığı küçük poşetle birlikte aynı hızla çıktı odadan.

        Yavuz odadan bir hışımla çıkan kızın ardından sadece bakmıştı. Ahsen çıktığından beri uyuyamamıştı. Zaten uzanırken de uyuyabileceğini düşünmüyordu. Amacı biraz dinlenmekti. Kızın yine bir şeyler karıştırdığını hissediyordu. Yakında çıkardı kokusu. Yemeğe kadar biraz dinlenebilirse kârdı onun için. Geceleri adam gibi uyuyamıyordu. Balkondaki sedir hiç rahat değildi. Bir haftadır orada yatıyordu. Sırt ve bel ağrıları başlamıştı bile. Biraz da olsa şu rahat yatakta yatıp dinlenmekti dileği. Gözlerini tekrar kapatıp yemeğe kadar uyuyabilmeyi istedi.

        Ahsen aşağıya indiğinde görümcesini bıraktığı yerde buldu. Hemen yanına gidip tepsiyi eline aldı.

     ''Ay, soğumamıştır inşallah.''

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin