Dünyayı Gezen Hırsızın Yeniden Doğuşu

Bölüm 78 - Kader Zarı

Kader Öğeleri Karanlık Hizip güçleri tarafından yayılmıştır. Bunlar son derece nadir bulunan ve genellikle düşünülemez etkilere sahipti.

Bu bilgi, Yeraltı Dünyası olarak bilinen karanlık bölgeden geldi, bu bölge parezyon ve küfür dolu bir alan. Orada, sayısız yaratıklar eski mezarlarla kaplı araziler arasında dolaştı. Buna ek olarak, toprak da ölümcüllerin geliştiği yerde, Wraith, iskelet, gulyabaniye ve diğer tüm karanlık varlıklara ev sahipliği yapıyordu. Hayat boyu büyüleriyle işaret eden kötü Necromancer'lerin yanı sıra, başka kimse bu topraklara yaklaşamazdı.

Spirit Summoning Scroll, dünyadaki sayısız tabakayı atlamak ve manevi varlıkları doğrudan Altdünya'dan toplamak için kullanılan, çoğu gün ışığından hiç görmemiş bir maddedir.

Bazı Kader Eşyaları, ruhları toplamak için Necromancer'lerin katalizörü olarak kullanılırken, bazıları güçlü küfür içeren koyu renkli nesnelerdi. Kullanımları ne olursa olsun, Necromancerler bile bu öğeleri istedikleri gibi kontrol etme yeteneğine sahip değildi.

Tıpkı adlarının önerdiği gibi, Kader Öyküsü kullanmanın sonucu yalnızca kadere bırakılabilir.

Nie Yan, Lanetli Kafatası'nın açıklamasını okudu.

Etkisini harekete geçirmek için, oyuncunun kafatasını ezmesi gerekiyordu, bunun üzerine üç Kader Zar atılsın. Aktif hale getirildiğinde geri dönüş yoktu. Oyuncu her bir ölümü çevirmelidir; Aksi halde lanetler. Dört ya da daha yüksek bir sayı yuvarlanırsa, oyuncu bir ödül alırdı. Ancak oyuncu üç veya daha düşük bir sayı bulursa, sonuçta bir lanet verilir; rulo ne kadar düşük olursa penaltı o kadar ağır olur. Tersine, rulo ne kadar yüksekse, ödül o kadar büyük olur.

Bir madalya ya da lanet olsun, fırsat ve risk aynı madalyonun iki yüzü idi.

Buna ek olarak, Lanetli Kafatası beş dakika içinde kullanılmazsa kaybolacaktı.

Tanımı okuduktan sonra Nie Yan göğsünde tarif edilemez bir his hissetti. Bu maddenin kullanımının sonucu tahmin etmek zordu. Bunun nedeni, çağırılan zarların sistem tarafından toplanmasıydı ve bu da dolandırmanın imkânsız olduğu anlamına geliyordu ve sonuçta tamamen şansa bağlıydı. Bu, her rulo için elli yüzde bir şans ve bir lanet olasılığı eşit şans demekti.

Nie Yan sakin bir şekilde yerde oturdu ve zihninin durumu sakin olmasına rağmen sağlığını yenilemek için bir somun ekmeğini yemeye başladı.

Gaaaah! Hepsi şansa bağlı! Hatta şansının iyi ya da kötü olup olmadığını söyleyemedi bile. Bir sonraki hareketinin ne olacağı hakkında düşünürken, Nie Yan avuç içi kafatasını yakından inceledi. Kafatası, her gözün içine gömülü bir mücevher vardı ve korkunç bir ışıkla titreklerdi. Gözlerine bakarken, arkasına bakıyordu, onu izliyor gibiydi.

Onu arıyordu ve kendisine sadece bir fırsat sağladığını söylüyordu. Kadere meydan okumaya cesaret edip etmediğine gelince, o seçim sadece ona kalmıştı.

Gelecek belirsizlikle doldu.

Nie Yan elinde kafatasını sıkıca kavradı, oysa hala yapması gereken şey konusunda tereddütsüz davranıyordu. Eğer daha fazla zaman kaybederse, Kader Öyküsü bir iz bırakmadan kaybolacaktı.

İşkenceye sonsuza dek kendisini sorguladı. Böyle bir durumda kimse döküntü kararı vermeye cesaret edemez.

Dakika ve saniye geçtikçe, aniden oyunda eski bir hikaye anlattı. Kapalı göğüs taşıyan bir köye giden yaşlı bir adamla ilgili. Yaşlı adam köy meydanına girdi ve sakinlere göğsünün kilidini açacağını ve kendisine bir gümüş ödeyene tüm içerikleri vereceklerini söyledi. Sonunda, tek bir köylü bile parayı göğüs için harcamak istemedi. Sonunda, yaşlı adam terk etti; Ancak, o andan itibaren o köyün sakinleri, yaşlı adamı ve gizemli göğüslerini hatırlatarak yatağa attılar ve yatağa girdikçe genellikle uykudan çekildi. Gümüşü ödememek ve göğsünün altına girmekten pişman oldular.