5.Bölüm - Uçak

171K 5.9K 475
                                    

Ben yüzümdeki ifadeyi gizlemekte Hector kadar iyi değildim. Gülümsememe engel olamamıştım. Leonard tabi ki de gülüşüme karşılık gülümsemek gibi bir nezakette bulunmadı. Beklemem hataydı zaten. Leonard yanımıza varınca Hector konuşmadan az önce yürüdüğümüz istikamete doğru önden ilerlemeye başladı. Bavulumu tekrar kucakladım ve arkalarından kısa ve sık adımlarla yetişmeye çalıştım.

Koltuğun iki tarafını avucumla sıkı sıkıya kavramış, gözlerimi sımsıkı kapamış uçağın kalkmasını bekliyordum. Bütün vücudum gerginlik yüzünden kasılmıştı. Hareket ettiğimizi hissettiğimde nefesimi tuttum. Kalkış süresine kadar nefesim yetmeyince birkaç kez öksürdüm ve tekrar arkama yaslanıp gergin pozisyonumu aldım. Uçak nihayetinde kalktığında bağırsaklarımla midem yer değiştirmiş gibi hissetmiştim. Gözlerimi hala açmamıştım. Derin soluklar alıp kendimi sakinleştirmeye çalışırken birinin nefesini sağ kulağımda hissettim.

“İyi misin?”Gözlerimi açtım ve Hector’a döndüm.

“Harikayım.”dedim abartılı bir gülümsemeyle. Gerçekten iyi hissetmediğimi anlamamış olamazdı. Ters ters bakmayı yaklaşık on saniye sürdürdü. Ona bakmayı kestim ve sol tarafımda duran Leonard’a döndüm. Kollarını göğsünde kavuşturmuş, başını koltuğa yaslamış bir şekilde uyumaya çalışıyor gibi görünüyordu. Umurumda mıydı? HAYIR. Beni daha iyi duysun diye yüzümü omzuna yaklaştırdım ve sessizce konuşmaya başladım.

“Bugün buraya gelmeye karar vermende ne etkili oldu?”Beklediğim cevap belliydi. Benim etkili olduğumu söyleyeceğini biliyordum. Yanağıma omzunu yavaşça yapıştırdı ve ben yeterli uzaklığa ulaşana kadar ittirdi. Uyumak istediğini daha net belli edemezdi muhtemelen. Dudaklarımı büzdüm. Pes etmeyecektim.

“Sana bir soru sordum.”Parmağımı gözlerini açana kadar omzuna bastırmayı sürdürdüm. Gözlerini açınca ona fırsat vermeden konuşmaya devam ettim.

“Yani bunun dün yaptığım konuşmayla bir alakası var mı? Çünkü ben kesinlikle olduğunu düşünüyorum. Senin geleceğine dair inancım açık söylemek gerekirse azalmıştı. Umudumu kesmiştim. Tabi yine de beni haklı çıkardın. Aslın-“Ağzımı kapayan kocaman bir el ile son kelimelerim boğuk çıkmıştı.

“Teşekkürler.” diye mırıldandı Leonard. Kimse beni susturamazdı. Hector’ın elini çekmesi için ısırmak ve salyalarımı bırakmak arasında tercih yapmaya çalışırken ısırmakta karar kıldım. Dişlerimi parmağına geçirdiğimde elini hızla çekti. Memnuniyetle gülümsedim. Aklıma gelen bir fikirle koltuğuma tekrar yaslandım ve yanımda oturan iki adama inceler bakışlarla baktım.

Bir süre geçtikten sonra düşündüğüm şeyi sordum. “Bir mantık hatası var.”Konuşmamla birlikte ikisi de derince iç çekti. Aynı tepkiyi vermeleri biraz ürkütücü olsa da konuşmaya devam etmeme engel değildi.

“Sen bizim Almanya’ya gideceğimizi biliyorsan,”Leonard’a haklı olup olmadığımı ölçmek için baktıktan sonra konuşmamı sürdürdüm.”O zaman sen ona haber verdin. Geleceğinden emindin ki ona da bilet aldın. Eğer geleceğinden eminsen neden dün sinirlenip telefonu suratıma kapattın? Epey kaba bir davranıştı.”Bu kez de Hector’a bakmıştım. Kollarımı göğsümde kavuşturup oturmaya devam ettim. Niye cevap vermiyorlardı ki? Canım cidden çok sıkılmıştı. Uyumaya çalışmak en iyi seçenek gibi görünüyordu.

Birinin omzuma kibarca dokunduğunu hissettim. Bu kesinlikle evde olmadığım anlamına geliyordu. Çünkü evde olmam tekmelenerek uyanmam anlamına gelirdi. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Boynum koltuğun şeklini almıştı ve etrafıma sardığım kollarım uyuşmuştu. Ayaklarımın ayakkabılarım içinde şiştiğini hissedebiliyordum. Vücudumu esnetmem gerekecekti. Başımı kaşıdıktan sonra beni uyandıran kişiye döndüm.

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin