42.Bölüm - 'Fe' Oksitlenmesi

124K 4.2K 647
                                    

“Zeus daha önceleri aynı bu şekilde notlar bırakıyordu. Her şeyi bıraktığı notlar sayesinde öğrendim. Her neyse, yeni gelen notta bir adres var. Kimler benimle gelmek istiyor?” dedi Hector etrafında çember olmuş grupta gözlerini gezdirirken. Frederick hariç hepimiz elimizi kaldırmıştık. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

“Birimiz evde kalıp Emily’i korusun. Eh, ben de bir erkek olarak onu koruyabilirim.” Fred’in sözlerine gözlerimi devirdim. Nedensizce bizimle duruyor  ve konuşmamızı dinliyor olan Emily şiddetle itiraz etti.

“Beni şu sapıkla bırakmayın. Alın götürün şunu.” Kollarını etrafına sarmış ve ürpertisini iyice belli etmişti.

“Sert kızsın, sert kızları severim.” Artık Fred’in de bunu sadece eğlencesine yaptığını düşünmeye başlamıştım. “Sertim, sübyancı değil.” Emily ile Fred’in atışmasına son veren şey Hector’ın konuşması oldu.

“Fred istersen bizimle gelebilirsin, Martin evde olacak zaten.” Emily hemen atladı. “Evet, ben de onun yanında beklerim siz gelene kadar.” Emily Adriana’nın öksürmesiyle sırtına birkaç kez geçirdi. “Yok canım, yanlış anlama sen. Ben onu tamamen kız kardeşim olarak görüyorum. Erkek bile değil.” Adriana’nın içindeki tüm şüpheyi ortadan kaldırmaya çalışıyordu.

Hector Fred’e döndü. “Fred, sanırım gelmeyeceksin. Onun gibi gelmek istemeyen var mı?” Birkaç saniye bekledikten sonra devam etti. “O zaman gidebiliriz. Garajdan arabaları çıkarmaya gideceğim. Beni dışarıda bekleyin.” diye tembihledikten sonra hızla kapıdan çıktı. Biz de yavaş yavaş çıktık ve arabaların gelmesini beklemeye başladık. Birkaç dakika sonra gelmişlerdi. Martin ve Hector arabalardan indiler. Martin elindeki anahtarı Paulo’ya verdi.

“İnci, Adriana, Olenka ve Jane benimle gelin.” Hector emrini verdikten sonra arabaya bindi. Diğer arabaya Leonard, Paulo ve Dianna kalmıştı.  Kendimi takım kurulurken zorunda kalındığı için en son seçilen, sporda beceriksiz olan kişiler gibi hissetmiştim. Zaten eskiden de hep öyleydim. Leonard arka koltuğa geçerken Dianna ve Paulo’nun önde oturduklarını fark ettim. İnci’nin gelmemi çemkiren sesiyle kapıyı açtım ve sağ tarafa oturdum. İnci, Olenka ve ben arka tarafa geçmiştik. Ayrıca Olenka İnci ve benim aramda oturuyordu. Söylemeliyim ki, bu tehlikeli bir kombinasyondu. Adriana ise ön koltuğa geçmişti.

“Kız kıza gidiyoruz.” dedim neşeyle. Hector’ın yaptığı ani frenle onun da bizimle olduğunu hatırlamakla kalmamış, Adriana’nın koltuğunun başlığıyla seviyeli bir ilişkiye başlamıştım. Araba normal seyrine döndüğünde toparlandım ve Olenka’ya ağırlığımı vererek ön koltukların arasında durdum. Adriana ve Hector’a alıcı gözle baktım.

“Sen hep Hera ve Zeus evli diye Adriana ile evlenmek zorunda değilim diyorsun ama yan yana fena değilsiniz. Böyle evli çiftler gibi oldunuz. Tabi, Adriana için geç kaldın Hector.” Daha devam edecektim ki, İnci’nin atkuyruğumdan tuttuğu gibi beni geri çekmesiyle susmak zorunda kalmıştım. Canım acıyordu. Olenka’nın da ittirmesiyle eski konumuma geri dönmüştüm. İnci ve Olenka ilk defa takım olup beni püskürtmüşlerdi. İkisine de kırgın bakışlar attım ve dışarıyı izlemeye koyuldum.

*

İçinde tek bir insan bile olmayan – insanı geçtim, herhangi bir canlı belirtisi dahi yoktu-  terk edilmiş gibi görünen eve rahatlıkla girebilecek olmamı sağlayan tek şey, çok kişi olmamızdı. “Sanırım burası.” Hepimiz durup Hector’ın evin kapısını açmasını bekledik. Kapıyı açınca teker teker içeriye girdik. Giriş bomboştu. Biz ne olduğunu anlayamadan iki küçük pencere açıldı ve içeriye iki kutu atıldı. Birkaç saniye sonra kutulardan yoğun bir şekilde gaz çıkmaya başladığında kapıya doğru koşturdum. Tam açacakken kapının kilitleniyor olduğunu fark etmiştim. Sırtımı duvara yasladım ve aşağı doğru süründüm. Yere oturup nefesimi tutmaya çalıştım fakat yeteri kadar gaz solumuştum bile. Tuzağa düşmüştük. Başımın döndüğünü hissettim. Gözlerim kararırken en sonunda bilincimi tamamen yitirdim.

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin