2.Sezon 21.Kısım

3.1K 191 14
                                    

"Nice Senelere Sevgilim"

Loş bir ışık hakimdi. Her taraf kağıtlarla dolu ve kağıtların üzerinde türlü türlü şekiller vardı. İçeri attığım ilk adımımla birlikte ürkek bir derin nefes alıp, yeniden dışarı çıkmayı düşündüm. Bu kasvetli ortamda bulunmak istemiyordu ruhum fakat gidemezdim. Yüzük parmağıma dokunarak yeniden derin bir nefes aldığımda "Buyrun?" diye seslendi tuhaf görünümlü bir kadın. İnce bedeni dövmelerle kaplıydı. Saçları da bir garipti, buna örgü demek isterdim fakat oldukça karmaşık görünüyordu.

Yüzük parmağıma dokunmaya devam ederek, "Ben, ben buraya şey için gelmiştim" dedim.

Çekingen halime gülümseyen tuhaf görünümlü kadın, minik adımlarla yanıma yaklaştı. Dış kapıya doğru baktı kısa bir süre için ve yeniden gülümserken "Zorla getirilmiş gibisin ama kimseyi göremiyorum arkanda?" dedi, "Tek başına mı geldin?"

Saf olmak bedava...

Hemen arkama baktım ve şaşkınlıkla "Evet ben tek başıma geldim, kimse zorlamadı" dedim.

Daha içten bir şekilde gülümsemişti kadın saf halime. Koluma dokunarak "Gel bakalım" dedi ve deri kaplı koltuğa oturmamı işaret etti.

Üzerimden atamadığım aptal korkum ile adımlarımı koltuğa doğru ilerlettim. Oturduğum gibi tuhaf figürlerle kaplı olan kağıtlara değmişti gözlerim ve "Ben şey için buradayım" diye mırıldandım yeniden.

"Dövme yaptıracaksın?"

"Evet..."

"Emin misin?"

Gülüyordu. Gülüyor olması daha çok utanmama neden oluyordu fakat bir yanım kadına ver verdi. Çünkü dışardan bakan birisi dövme yaptırmaya değil de böbreğimi satmaya geldiğimi düşünebilirdi. Öyle bir korku, öyle saçma bir ürkeklikle bakıyordum.

"Be-ben hiç yaptırmadım şimdiye kadar. Aslında pek ilgimi de çekmiyor."

"Peki neden dövme yaptırmaya karar verdin?"

"Şey..."

Ne diyecektim şimdi? Aklımdan geçenleri paylaşırsam eğer daha komik bir duruma düşer miydim?

"Yaşın kaç senin?"

"On dokuz yaşımdayım."

"Anladım. En azından reşitsin. Yani, biraz senin kararın değilmiş gibi duruyor buraya gelmek bu yüzden sormak istedim."

"Benim kararım..."

Arkasına yaslandığında sigarasını da yakmıştı ve dumanı yüzüme ters bir yönde havaya üflerken, "Neden dövme yaptırmak istediğini söylemeyeceksin sanırım. Peki ne dövmesi yaptırmak istiyorsun? Nerene yaptırmayı düşünüyorsun?" diye ardı ardına sakince sordu.

Kısa bir süre sonra ise parmağıma doğru bakarak gülümsedi ve "Parmağına sanırım" diye ekledi.

İnsanların bedenlerine kazıdıkları o şekiller hiçbir zaman ilgimi çekmemişti. Hiçbir zaman vücuduma sonsuza dek benimle kalacak bir yazı, bir şekil yaptırmayı da düşünmemiştim. Bu yüzden de bir türlü dökemiyordum aklımdan geçenleri.

Sadece parmağımı işaret edebildim, "Buraya bir isim yazdırmak istiyorum."

Gözlerini şefkatle yüzüme çevirdiğinde doğrulmuştu ve "Yazarız" deyip, sigarasını söndürdü, "İsim nedir?"

"Elif"

"Elif mi yazacağız?"

"Ha-hayır. Şey benim ismim Elif."

Sadece İki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin