30. Kısım "Geçmişten Gelen Sürpriz!"

4.3K 228 12
                                    


                               
    Karşılaştığı manzaradan sonra Ayşin temizlik adı altında işkencenin şiddetini arttırmış, Emre'nin canına okumuştu. Camları silmiş olan Emre, yeterince sürünmemiş gibi bir de süpürme ve paspasla uğraştı. Ayşin yapabilseydi herhalde yeni ev isteyecekti, zavallı Emre'den istekleri bitmiyordu.

Akşama kadar böyle devam edince, eline geçen ilk fırsatı değerlendirdi Emre ve yanına Esat'ı da alarak kaçtı. Nefes almaya bile üşenir hâli vardı.
Yorgun bedenine güçlükle hükmederek kolunu Esat'ın omzuna attığında "Kanka, biliyorum yorgunsun ama biraz konuşalım mı?" diye sordu Esat.

Emre'nin gözleri kapalıydı. Düşmeden yürümeyi dahi Esat sayesinde beceriyordu.

"Benimle ne zaman istersen konuş kardeşim ama şimdi değil."

Çöken sessizlikle birlikte tek gözünü açtı ve Esat'a meraklı bir şekilde bakarken kolunu omzundan çekip, kaldırıma oturdu, "Söyle he, ne var ne konuşacağız?"

"Yüsra'nın babası iflas etmiş, haberin var mı?"

"Şu an insanlığa dair herhangi bir bilgiye ulaşamıyorum"

"La oğlum ciddiyim ben bi dinle"

Başını kaldırdığında Esat'ın endişeli ifadesini fark etti ve gerçekten merak ederek, "N'oluyor iyi misin?" diye sordu.

"Ben iyiyim. Kıza yardım etmemiz lazım. Annesi iş arıyor, eve çıkacaklar ama para yok. Herkes de sırt çevirmiş, yani bir şeyler yapmamız lazım Emre bizim."

"İş mi ayarlayayım yani?"

"Senin gece işinden başka bildiğin bir iş var mı? Ha bir de motorcu yapabilirsin kadını tabii!"

"Siktir lan."

"Yüsra gidecek. Yani Elif'e söyleyemiyor, onu bırakmak istemediği için söyleyemiyor ama mecbur söyleyecek..."

"İstanbul'a mı?"

"Yok kardeşim, bilmiyor musun bunlar Bayburt'tan geldiler!"

Gözlerini devirerek ağrıyan kollarına bakıp yüzünü ekşitti. Ayşin, alıp bir dozeri üstünden geçse herhalde canı bu kadar yanmazdı.

"Yardım edecek misin?"

"Beynim aktı Esat. Cenk'in odasında kaldı beynimin bir kısmı."

"Kardeşim anlıyorum, pestilin çıktı ama bir odaklansan şu mevzuya?"

"Ne yapacağız söyle?"

"Annesiyle birlikte düzen kurmalarına yardım edeceğiz."

"İstanbul'a mı gidiyoruz?"

"Gerekirse... Yani annenler bir şey der mi?"

"Bayburt olsaydı belki..."

"La siktir git ya!"

Kaldırıma uzanmak üzereydi ama ayağa kalkması için ellerinden tutup çekmişti Esat. Eve kadar gitmesine yardımcı olmak için elini beline sabitlerken "Ayşin yenge ne gördü Emre?" diye sordu.

Sesi gülmek ve gülmemek arası sıkışmış gibi çıktığı için, Emre sahte bir öfke ile "Bana bunu da başka zaman sor!" deyip, ağrıyan yerlerine bakarak dudaklarını büktü.

"Motor?" dedi Esat geriye doğru bakarak.

Unuttuğu motoruna bakmıştı Emre ama Esat kadar umursamadı, "Cenk getirir, kullanmaya mecalim yok."

Sadece İki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin