Ağlamak ve ağlamamak arası garip bir haldeydim. Yüsra'nın odasında yere uzanmış, mesaja bakarak sudan henüz çıkmış can çekişen balık misali kıvranıyordum. Yatağında uzanan Yüsra ise üşenmeden dakikalarca halime gülmekle meşguldü.
Yavaşça kalkıp yanıma uzanmıştı şimdi. Yüzüme düşen saçlarımı itelerken "İnsanoğlu sen gibi bir aşık daha görmedi" dediğinde gözlerimi devirdim.
Dalga geçiyor olmasından usanmıştım. Ellerimi yüzüme sıkıca bastırdığımda "Tamam tamam, ver şu telefonu hadi toparlayalım" dedi. Can çekişmekte olan kalbime umut kırıntıları dolmuştu bunu söylediğinde ve anında doğrulup telefonumu uzattım. Ekrana baktığında pis pis sırıtmıştı fakat öfkeli bakışlarımı fark etmesiyle ciddileşerek "Şimdi alıyorsun telefonu eline, yanlışlıkla oldu diyerekten konuya girip hiç uzatmadan mevzuyu motoruna getiriyorsun" dedi.
Omuzlarımı salladım ama tekrardan elime tutuşturmuştu telefonu ve "Beni dinle, sonra yine utanıp ağlarsın. Şimdilik beni dinle" dedi.
Derin bir nefes alarak sırtımı yatağa yasladım. Bir sınava giriyormuş edasıyla telefona konsantre olduğum sırada bize kahve getireceğini söyledi Yüsra ve ardından umutsuzca bakarken daha kötü ne olabilir ki diyerekten tuşlara sırasıyla basmaya başladım.
~
Elif : Em
(22:15)Emre : Edepsiz seni.
(22:16)Elif : Emre yazıcaktım, insanın kalbi pis olmasın demişler!
(22:20)~
E bu az oldu Elif? Anasına bacısına sövmedin? Eşiktekini beşiktekini falan unuttum bu az oldu kızım?!
"N'aptın, yazdın mı?" Yüsra odaya geldiğinde, "Yok ben beceremiyorum. Ben harbiden mesaj özürlüsüyüm Yüsra" diye tekrardan isyana durdum.
"Ne yazdın ki yine?"
"Al bak, çocuğa hakaret ettim değil mi?"
"Yuh Elif! Çüş yani cidden! Gülücük mülücük koysaydın bari saf mısın ya!"
Saftan ziyada aptaldım ben. Beceriksizin önde gideniydim. Emre de böyle düşünüyor olacak ki henüz yanıt vermemişti.
Ellerimi yelpaze misali sallayarak ayağa kalktım. Odanın içerisinde dolanırken yanıt gelmediği her saniye biraz daha terliyormuş gibi hissediyordum.
Tam şu anda bildirim sesi yükseldi!
Heyecanla yere oturduğum sırada, "İnsan gibi cevaplar ver, karşında sevdiğin çocuk var?!" hatırlatmasında bulunan Yüsra'ya gönülden hak vererek bir öpücük gönderdim ve mesajı açtım.
~
Emre : Haklısın abim. İçim pisse demek.
(22:25)Elif : Motorunu kim parçaladı Emre?
(22:25)Emre : Dövecek misin abim hayırdır?
(22:25)Elif : Ya dalga geçmesen olmaz mı?
(22:25)Emre : Olur. Sen ne dersen öyledir abim benim
(22:26)Elif : Üf insan senin ağzına laf vermemeli ya, gerçekten insanı sinir ediyorsun...
(22:26)Emre : Beni de sinir ediyorlar Elif. Hayat.
(22:26)Elif : Kimin yaptığını biliyor musun?
(22:26)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece İki Ay
General FictionOysa ne çok ağlamıştım buraya geldiğim için, ne çok kızmıştım babama. " Bu bir tür sürgün! Benden kurtulmak mı istiyorsunuz" haykırışları ile nasıl da nefret kusmuştum. Fakat hayat böyle bir şey sanırım. Sürprizleri en umutsuz dolu anlarda koyuyordu...