2.Sezon 29.Bölüm

2.6K 160 13
                                    


"Vicdan Meselesi"

''Buraya gelmeden önce çok düşündüm. Ailem de izin vermiyordu bir an önce tedavime başlanması gerekiyor diye ama seninle konuşmak istedim... Biliyorum, aklından geçenleri toparlayamıyorsun. Her zaman yaptığım şeyi yaptım yine, kafanı karıştırdım... Huzursuz hissetmene neden oldum.''

Deniz kenarı bir bankta oturuyorlardı ve karanlığa kapılmış olan denizi seyrediyorlardı. Tuana konuşuyordu konuşmasına da Emre'nin ağzından tek bir kelime çıkmamıştı henüz. Dinledi uzun uzun. Tuana konuştukça aklında binlerce anı canladı. Beraber geçirdikleri tüm o zamanı yeniden yaşıyormuşçasına aklından geçirirken, Tuana'nın denize olan bakışlarının yavaşça kendisine doğru dönmesiyle ellerini yüzüne bastırarak dirseklerini dizleri üzerine koydu.

Saçları arasından geçirdiği elleri ile sıkıntılı bir nefes çekmişti içine. Huzursuz değildi. Tuana'nın çaresizliğine en insani yönden bakıyordu.

''Ben aslında sana veda etmeye geldim Emre. Senden herhangi bir şey beklemiyorum yemin ederim.''

''Ne dedi doktorlar, yok mu yapılabilecek bir şey?''

''Geç kalmışım...'' Tuana, sesinin titremesi ile dudaklarını sıkarak başını eğdi.

Emre yeniden yaslanmıştı arkasına ve tüm hüznüyle Tuana'ya baktı.

''Ne zaman başlanacak tedavine?''

''Tedavi değil aslında... Sadece ağrısız öleyim diye uğraşacaklar''

''Tuana.''

''Öyle ama... Gerçekleri kabul etmek istemiyorum ama durum bu...''

''Ne zaman?''

''Döndüğüm zaman hastaneye yatacağım. Aslında bu hafta yatmam gerekiyordu ama ben seni görmeyi istedim önce.''

Göz gözelerdi. Emre'nin yeşilleri kan kırmızısına dönerken, Tuana hüzünlü bir tebessümle dokunmuştu Emre'nin ellerine ve derin bir nefes alarak biraz daha yaklaştı.

Ağlamak istemiyordu Tuana, kendisini ifade etmek istiyordu fakat kelimeler dudaklarına varamadan acı oluyor kalbine batıyordu. Zorladı kendini. Var gücüyle bakışlarını Emre'ye kaldırdı ve ''Beni affet... Seni üzdüğüm için, seni yarım bıraktığım için beni affet...'' dedi.

Buruk bir tebessümle kıvrıldı Emre'nin dudağı, ''Geçti artık. Düşünme bunları."

''Elif çok iyi bir kızmış. İnsan ilk aşkını bir daha geri kazanamayacağını anlayınca merak ediyor açıkçası. Ama çok şanslısın, hiçbir şey öğrenemedim, yani kötü yönde herhangi bir şey duymadım''

''İyidir... Çok iyidir.''

''Umarım çok mutlu olursunuz.''

''Tek başına mı döneceksin Muğla'ya?''

''Kuzenim burada. Beni bekliyordur otelde. Onunla döneceğim, tek gelmeme müsaade etmediler doğal olarak...''

''Anladım.''

''Emre...''

Yeniden göz göze geldiklerinde Tuana tamamen Emre'ye döndü ve ellerini daha sıkı tutarak yanağındaki yaşlarını omzuna doğru sildi. Kendini dik durmaya zorlarken gülümsedi. Emre de iyice Tuana'ya dönerken dudaklarını sıkıyordu ve donuk ama bir o kadar da hüzünlü olan bakışlarını Tuana'ya doğrulttu.

''Seni aldatmadım. Senden başkasını hiçbir zaman istemedim. Doruk'un aptal oyunlarına alet oldum evet ama o hiçbir zaman benim sevgilim olmadı.''

Sadece İki AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin