Medya: Taha ve Nida
Taha'dan
Ablamın varlığını farkedince gerildim. Bunu yapmam gerekiyordu. Ben bu yaşıma kadar kimseye boyun eğmemiştim, şimdi de kim olduğunu bilmediğim birinin istediklerini yerine getirecek değildim.
Ablam, kanlı notların sahibine yardım ettiğimi düşününce yıkılacaktı ama başka çarem yok."Taha pişman olacağın şeyler yapma, bak kanlı notların sahibini el ele verirsek bulabiliriz sakın ablanın, kanlı notların sahibine yardım ettiğini düşünmesini sağlama," diyen sevdiğim kadının yatıştırıcı sözleri kulaklarıma doldu. Omzumun üzerinden baktım. Ablam, bana doğru yaklaşıyordu.
"Biliyorsun bunu yapmalıyım, kanlı notların sahibini durdurmak için ablamı, kendimden uzaklaştırmak zorundayım." Kendimi telkin etmeye başladım. Ablamın banyoya girdiğini farkedince ablamı yerle bir edeceğini bildiğim sözler ağzımdan ok gibi fırladı.
"Ben ne yaptıysam seni sevdiğim için yaptım Nida hem merak etme Selda, kanlı notların sahibine yardım ettiğimi asla bilmeyecek." Gözlerimi sımsıkı kapattım. Ablam, ona ihanet ettiğimi zannedecekti, belki de benden nefret edecekti ama şu an için en doğrusu buydu.
"Taha ne yaptın sen?" Nida'nın hayal kırıklığına bulanmış sesi kulaklarıma ev sahipliği yaptı. Yavaşça arkamı döndüm. Ablam gitmişti. Ablamın uzaklaşmadığını bildiğim için ateşi alevlendirdim.
"Nida sonra konuşalım," deyip telefonu kapattım. Banyodan çıktığımda ablamın yerde cenin pozisyonunda yattığını gördüm. Uyumuş muydu? Yanına yaklaştım. Düzenli nefes alış verişleri ablamın uyuduğunu anlamamı sağladı.
"Ne yaptıysam yapacaksam sizin iyiliğiniz için yapacağım. Affet beni," dedim. Ablam gözlerini açınca şaşırdım birden. Umarım söylediklerimi duymamıştır. Ablamın, benden uzak durması lazımdı. Kanlı notların sahibi, ablamın Selda olduğunu biliyordu. Bu yüzden benim aracılığımla ablama zarar vermeye çalışıyordu.
Kanlı notların sahibinin kim olduğunu bilmiyordum, tek bildiğim benim vasıtamla ablamın hayatını cehenneme çevirmek istemesiydi.
Bende bu yola başvurmuştum.Çekinerek ablamın koluna dokundum. 'iyi misin' diye sordum ama ablam elimi itekleyip benden uzaklaştı. Böyle bir tepkiyi beklememe rağmen kalbimin cam kırıkları ile çizildiğini hissettim. Hızla ayağa kalktı. Arkasından seslendim ama hiçbir şey demedi. Odasına girdi. Kapıyı büyük bir gürültü ile kapattı.
Salona girip enişteme 'bir işimin çıktığını, ablamın rahatsız olduğunu' söyledim. Evden çıkıp ablamgilin üst komşusu olan Nida'nın kapısına geldim.
Kapıyı çaldım. Nida kapıyı açtıktan sonra kolumdan tutup eve soktu. Kahverengi gözleri öfkeyle bakıyordu. Siyah saçları beline kadar geliyordu. Saçlarını balık sırtı örmüştü."Allah aşkına aklını peynir ekmekle mi yedin?" Sesi demir kadar sert çıkmıştı. Nida'ya arkamı döndüm.
"Anlamıyorsun Nida, ablamı uzak tutmalıydım." Nida önüme geçti. Kolumdan tuttu.
"Allah aşkına asıl sen anlamıyorsun. Kanlı notların sahibi, bizim hakkımızda her şeyi bilirken, biz, onun hakkında ne biliyoruz peki?" Tek kaşını kaldırdı. Hiçbir şey bilmiyorduk.
"Başka çarem yoktu," diye bağırdım. Nida yerinde sendeledi. Gözlerimi kapatıp açtım. Sinirlerim had safhadaydı. Telefonumun mesaj sesini duyunca Nida'dan bir adım uzaklaştım. Telefonu cebimden çıkardım. Mesajı açıp sesli okudum.
"Çok büyük hata yaptın Başkomiser. Önce kurduğum tuzak senin yüzünden altüst oldu, şimdi de ablana yaklaşmama engel olmaya çalıştın. Balkona çık." Ellerim titremeye başladı. Ne demekti bu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#
Mistério / Suspenseİş çıkış saatinin en kötü kısmı geride kalınca, Avrupa Yakasına giden yolda trafikte sıkışıp kalmaktı. Kolumdaki saate baktım telefonumun zil sesiyle yüksek sesle nefes alarak telefonu arabanın torpidosundan aldım arayan evi gözetleyen, Eren ve Far...