Medya: Taha&Nida
Taha'dan
İnsanoğlunu ne yerle bir eder? Son üç saattir bunu düşünüyordum elimdeki taşı göle doğru fırlattım yıllarca bir yalanı yaşamışım ellerimi başıma götürdüm gözlerimden akan yaşlara mani olamıyordum. Ablamın sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Gözlerimin önüne üç saat öncesi gelmişti.
3 Saat Önce
Sonunda ablamın uyandığını duyunca ablamın kaldığı odaya gittik annemle birlikte. Tam odaya gireceğimiz an ablamın canhıraş sesini duydum.
"Söylesene neden Taha'nın hayatını çaldın, madem benim yaşadığımı biliyordun neden kurtarmadın beni?" Annem elindeki tepsiyi yere düşürdü çıkan gürültü ile ablam ve babamın tartışmaları yarım kaldı. Kendimde konuşma gücünü bulamasam da zorla birkaç cümle söyledim.
"Bu ne demek oluyor abla kim kimin hayatını çaldı, kim kimin yaşadığını biliyordu ama kurtarmadı?" Aslında anlamıştım ama kabullenememiştim daha kesinlikle yanlış anlamış olmalıydım. Ben evlatlık olamazdım annemin buz mavisi gözlerinin içine baktım babamın çikolata kahvesi gözlerinin içine şaşkınlıkla bakıyordu.
"Özür dilerim." Ablamın sesi odada yankılanınca kaçmak istediğim gerçekler önüme serildi dizlerimin üzerine çöktüm nefes almakta zorlanmaya başlamıştım.
"Yalan," diye haykırdım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı ben bunca zaman yalan bir hayat yaşamıştım. Kimdim ben gerçekten?
"Taha, bizim oğlumuz değil mi?" Annem bildiğim kadının hüzünle harmanlanmış sesini duyunca hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Annemin yanıma geldiğini hissettim hiçbir tepki vermedi kollarının arasına aldı dağılmış bedenimi.
"Ağlama gözümün nuru ne olursa olsun sen, benim evladımsın. Seni ben büyüttüm sen acı çekersen bende acı çekerim." Kulaklarım uğuldumaya başladı annem konuşuyordu ama sesini duymuyordum. Annem hızla ayağa kalktı babamın karşısına geçti.
Annem ve babam.
Onlar, benim hiçbir şeyim değildi ki aramızda kan bağı bile yoktu. Kimdim ben o zaman? Ayağa kalktım sarsak adımlarla babam bildiğim adamın yanına gittim tam karşısına geçtim."Kim benim annem, kim benim babam çok mu ağlıyordum bu yüzden mi istemediler beni kimim ben?" Babam sessizce gözlerimin içine bakıyordu. Sesimi yüksek volde çıkararak konuşmaya devam ettim.
"Söylesene beni neden istemediler neden sattılar beni çok mu çirkindim neden istemediler beni neden, neden, neden?" Yüzümde hissettiğim yanma hissi ile sözlerim bıçak gibi kesildi.
"Ne yapıyorsun sen?" Yengemin sesini duydum. Yengem, babam ve benim arama girdi. Simsiyah gözlerini simsiyah gözlerime çevirdi.
"Oğlum," diye bağırdı sımsıkı sarıldı.
"Taha sen, benim oğlumsun yemin ederim ben seni terk etmedim seni benden aldılar." Dünya dönmeye başladı başımı iki yana salladım.
"Yalan söylüyorsun." İki adım geriye doğru gittim gözlerinin içine baktım.
"Yalan değil sen benim oğlum." Bağırmam ile sözleri havada asılı kaldı.
"Yalan söyledin o test DNA testiydi değil mi?" Yıllar önce bana yaptırdığı testin ne olduğunu şimdi anlamıştım yıllardır o da biliyordu ama sessiz kaldı gözlerinin içinde korkuyu görünce haklı olduğumu anladım.
"Düşündüğün gibi değil." Barut gibiydim çevremde bulunan herkes beni aptal yerine koymuştu.
"Ne düşündüğüm gibi değil Meryem Hanım bana tek bir sorunun cevabını ver o test neydi?" Derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#
Misterio / Suspensoİş çıkış saatinin en kötü kısmı geride kalınca, Avrupa Yakasına giden yolda trafikte sıkışıp kalmaktı. Kolumdaki saate baktım telefonumun zil sesiyle yüksek sesle nefes alarak telefonu arabanın torpidosundan aldım arayan evi gözetleyen, Eren ve Far...