2 Ay Sonra
Selda'danİnsanoğlu birçok kez acıyı en derinden hisseder bazen bıçağın parmağını kesmesi, bazen elini yakmak, bazen de küçücük cam parçasının elini kesmesi. Demek istediğim insanoğlu ufacık eylemler de bile acıyı hisseder. Peki insanoğlunun canını en çok ne yakar? Bu soruyu bana sorsalardı hiç düşünmeden evlat acısı derdim belki evlatlarımı kucağıma almadan önce bu soruyu sorsalardı ihanet derdim o zamanlar evlat kokusunu bilmiyordum.
Kendime geldiğimde deniz mavisi gözlerim şiş olmayan karnıma takılınca kızımı kaybettim sandım. Yattığım yataktan nasıl kalktım, deli danalar gibi kızımı boş odada nasıl aradım, bilmiyordum.
O kadar çok korktum ki ömrümden ömür gitti. Odaya giren babam, kızımın küvezden çıkıp evimize gittiğini söylediğinde biraz olsun rahatlamıştım.Babamın çikolata kahvesi gözlerinin içine baktım son yaşananlar gözümün önüne geldi. Kanlı notların sahibinin bilmediğim gerçekleri yüzüme tokat gibi çarpması. Derin bir nefes aldım. Taha'nın siyah gözleri gözümün önüne geldi bir an için. Hastane odasında babam ve benden başka kimse olmamasına rağmen Taha'nın simsiyah gözleri gözlerimin önünde belirdi.
"Bize neden yalan söyledin baba?" Sesim fırtına öncesi sessizlik gibi çıkmıştı. Babam gözlerimin içine anlamsızlıkla baktı. Beni yerle bir eden gerçeği yüzüne karşı haykırdım. Karnımda hissettiğim acı ile babamın karşısında iki büklüm oldum. Babam kolumu tuttuğu an elini itekledim. Şu anda yıllar sonra bulduğum babama kızgındım.
"Dokunma bana," diye bağırdım. Boğazım tahriş olmuştu. Boğazımda hissettiğim yanma hissi ile birkaç dakika babamın çikolata kahvesi gözlerinin içine boş gözlerle baktım.
"Söylesene neden Taha'nın hayatını çaldın, madem benim yaşadığımı biliyordun neden kurtarmadın beni?" Arkamda duyduğum sesle sözlerim yarıda kesildi. Arkamı dönüp baktığımda annem ve Taha'yı gördüm. Annem yaşlı gözlerle babama bakıyordu. Taha'ya baktığımda simsiyah gözlerinin içinin öfkeyle harmanlandığını gördüm. Simsiyah saçları darmadağınıktı, bir zamanlar kirli sakalları şimdi uzamıştı.
"Bu ne demek oluyor abla kim kimin hayatını çaldı, kim kimin yaşadığını biliyordu ama kurtarmadı?" Ne demek istediğimi anlamıştı ama inanmak istemiyordu tıpkı bunları ilk duyduğumda inanmak istemediğim gibi. Taha'nın gözlerinin içine daha fazla bakamadım gözlerimden akan yaşlar usulca yanağımdan aşağıya doğru yol izlemeye başladı.
"Özür dilerim." Sesim odada yankılandı. Taha gözlerimin içine baktı. Senin hayatını çalan babamın adına özür dilerim. Demek istediğimi anlamıştı başını iki yana salladı.
"Yalan." Dizlerinin üzerine çöktü. Babamın gözlerinin içine öfkeyle baktım. Annem, babamın karşısına geçti.
"Taha, bizim oğlumuz değil mi?" Babam 'evet' der gibi başını salladı. Annem de dizlerinin üzerine çöktü. Taha'ya sarıldı.
"Ağlama gözümün nuru ne olursa olsun sen benim evladımsın. Seni ben büyüttüm sen acı çekersen bende acı çekerim. Senin varlığın sayesinde öldüğünü zannettiğim kızımın yokluğuna alıştım." Karnımda hissettiğim acı ile sandalyeye oturdum.
"Selda." Kapı hızla açıldı. Yürek yangınımın hasret kaldığım gökyüzü misali mavi gözleri önce boş yatağa, sonra yerde birbirine sarılmış ağlayan annem ve Taha'ya takıldı.
"Karım nerede?" Boğazımdaki yanma hissi yüzünden konuşmakta zorlansam da kocamın isminin dudaklarımdan dökülmesine izin verdim.
"Ufuk." Kocamın gökyüzü misali mavi gözleri, deniz mavisi gözlerim ile çakıştı. Derin bir nefes aldı yanıma geldi tam önüme oturdu bir daha hiç bırakmayacakmış gibi sımsıkı sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#
Misterio / Suspensoİş çıkış saatinin en kötü kısmı geride kalınca, Avrupa Yakasına giden yolda trafikte sıkışıp kalmaktı. Kolumdaki saate baktım telefonumun zil sesiyle yüksek sesle nefes alarak telefonu arabanın torpidosundan aldım arayan evi gözetleyen, Eren ve Far...