Canlı Kanıtısın

92 27 70
                                    

Ateş'ten

Duyduğum gerçekler yerle bir olan kalbime bir çizik daha atmıştı. Karşımdaki adam, annemin cinayete kurban gittiğini söylüyordu. Annemin öldürüldüğü gibi, benim de öleceğimi söylüyordu. Tıpkı benim gibi giyinmişti. Yeşil kapşonlu deri mont, siyah maske, ok ve yay. Her şeyi ile bana benziyordu. Cebinden çıkardığı kumandayı havaya kaldırdı.

"Hoşçakal kardeşim," dedi. Yapacağı hamleyi anlayınca arkamı döndüm.

"Bomba," diye bağırdım. Koşmaya başladım. Daha sonra büyük bir gürültü koptu. Yere düştüm. Duvar üzerime çöktü. Bedenim duvarın altında sıkışmıştı. Gözlerim kapandı.

Gözlerim tekrar açıldığında karşımda gördüğüm adam ile bakakaldım. Bu bir rüya olmalı. Can kardeşim canlı kanlı karşımda duruyordu. Halbuki o ölmüştü. Bundan dört sene önce beni kurtarmak için o metruk binaya girmişti. Binadaki bomba patladığı an üzerine duvar çökmüştü. Karnına saplanan demir parçası yüzünden ölmüştü. Onu kurtarmaya çalışmıştım ama başaramamıştım. Kısa düz siyah saçları havaya dikilmişti. Kirli sakalları yüzüne farklı bir ahenk oluşturmuştu.

"Merhaba kardeşim," dedi. Sıkıştığım duvardan kurtulmaya çalıştım ama boşa harcanan emek gibiydi kurtulamıyordum.

"Ağır bir sarsıntı geçirmiş olmalıyım," dedim. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Tarık'ın yüzünde samimi bir gülümseme belirdi.

"Evet dostum, bina üzerine çöktü," dedi. Yanıma yaklaştı. Duvarı üzerimden kaldırdı. Sıkıştığım yerden Tarık'ın yardımı ile kalktım. Uzun zamandır hasret kaldığım arkadaşıma sarıldım.

"Bütün bunların anlamı ne kardeşim?" diye sordum. Gülümsedi.

"Bütün bunlar senin hayal ürünün kardeşim," dedi. Zaten bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Aydınlık bir geleceğe ulaşma şansın var," dedi. Ne demek istediğini anlamamıştım.

"O adama zarar vermek istediğini biliyorum. Sen katil değilsin Ateş, o adam ne yaparsa yapsın onun istediğini yerine getirmiş olursun."

"Yapamam Tarık, o adam, sadece bana değil kardeşlerime de zarar verdi. Benim buradan çıkmam gerek kardeşlerimin yanında olmalıyım," dedim. Arkamı Tarık'a döndüm. Birkaç adım Tarık'tan uzaklaştım.

"Eğer böyle devam edersen yalan ve nefret çemberinden asla kurtulamayacaksın Ateş," dedi.

"Ne yapmam gerek bana ne yapmam gerektiğini söyle," dedim. Yanıma yaklaştığını hissettim. Elini omzuma koydu. Karşıma geçti.

"Korkunun nasıl intikama yol açtığını onun da zalimliğe ilerlediğini biliyorsun. Seni başka biri yapan, annenin canını yakan o adam değil miydi?" diye sordu. Okan denen adamdan intikamımı almak için çıktığım bu yolda dünyanın zalim yüzünü görmüş, bu intikamdan vazgeçip benim gibi olan insanlara yardım etmek için büründüğüm bir kimlik oluşturmuştum kendime.

"Ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyorum? O, benim ikiz kardeşim ama hem benden, hem de annemden nefret ediyor." dedim.

"Sadakatine, diğerkarlığını, cesaretini, merhametini ve samimiyetini Bulut'a göster," dedi. Bu söylediklerini başarabilir miydim, bilmiyorum.

"Yapabilir miyim, bilmiyorum." Gülümsedi. Yanıma yaklaştı kollarımı tuttu.

"Sen insanların değişebileceğinin canlı kanıtısın," dedi. Söyledikleri makul olsa da bunu başaracağımı sanmıyordum. İlk defa kendime olan güvenimi kaybetmiştim.

Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin