-12-

329 24 38
                                    

Üç gün sonra,

Eylül gece uyanmış,Serkan ise Eylül uyandığından beri başından ayrılmamıştı.Görevli sabah kahvaltısını getirince Serkan elinden alıp kapıyı kapatmıştı.

Serkan:Ben yedireceğim sana.

Eylül:İstemem! Tepemde dikilip durma!

Serkan:Bağırmasana..Sakin ol.Neden söylemedin bana ?

Eylül:Neyi neden söylemedim.

Serkan:Kalp..Kalp nakli olduğunu..

Eylül:Ne o ? Bilseydin bana daha mı iyi davranırdın.Kes ya!

Serkan:İnanmayacaksın belki ama..Sana bir şey olac-

Eylül:Ben kendi kahvaltımı yaparım.Çıkar mısın odadan ?

Serkan:Bak biliyorum beniml-

Eylül:Ya bana acıma! Kendini de suçlu hissetme vuruldum diye! Git şimdi.Beni rahat bırak.

Serkan:Gitmiyorum.

Eylül:Ya sorunlusun anlıyorum ama benim seni çekecek sabrım yok.Sende bunu anla.Başka bir şey istemem senden.

Serkan:Nefret ediyorsun..

Eylül:Evet.Senden nefret ediyorum.

Serkan elindekini bırakıp çıktı..Eylül'ü sinirlendirmeyecekti.Doktorlar öyle söylemişti.

Songül:Serkan..Ne oldu?

Serkan:Sinirli işte ne olacak! Çıkmak zorunda kaldım.Kahvaltısı da kaldı zaten öyle.

Songül:Ben konuşabilirim..

Serkan:Yapar mısın gerçekten ?

Songül gülümseyip içeriye girdi..Eylül ayaklanmış,hazırlanıyordu.

Songül:Hey hey! Napıyosun..Daha gece uyandın!

Eylül:Sende başlama..Ya rahat bırakın beni!

Songül:Üç gün önce vuruldun ve bir ameliyat geçirdin.Üstelik kalp nakli olmuşsun.Durumunun ciddiyetinin farkında değil misin ?

Eylül:Ee yani ? Vurulmuşum,kalp nakli olmuşum bilmem ne..Ne yapıyım yani ?

Songül:Buradan çıkamazsın.

Eylül:Sabır!

Songül:Bak ne olursa olsun sen şuan bizim gelinimizsin.Ve kimse seni şu halde bir yere göndermez.Kabul etmiyorsan bile sen bir Özgünsün.

Eylül:Genetik galiba?

Songül:Ne ?

Eylül:Emir kipiyle konuşmanız.Yapamazsın edemezsin gidemezsin.Bu ne ya !

Songül:Seninle işimiz var anlaşılan.Şimdi şuraya otur,şu kahvaltını yaptırıyım sana.

Eylül adım atacağı sırada Songül kapının arkasındaki anahtarı almış hemen dışarıya atmıştı.

Songül:Serkan! Kapıyı kilitle! Ben aç diyinceye kadar da açma!

Serkan:Songül!

Songül:Ne söylüyorsam onu yap!

Serkan sırıtıp kapıyı kilitler.

Eylül:Napıyosun ? Oyun oynamayı çok seviyorsunuz anlıyorum ama benim sizinle oyun oynayacak vaktim yok!

Songül:Ahh gerçekten çok inatsın !

Eylül:Kardeşinle başka türlü nasıl baş edeceğim ! Kim dayanır o yaptıklarına!

Songül:Aranızdakiler beni ilgilendirmez.Artık oturacak mısın ?

Eylül farkında değildi ama ağrısı yüzündeki halinden anlaşılıyordu..Eli de zaten yarasının üstündeydi.

Songül:Otur artık..Kötü görünüyorsun..

Eylül:Ben..İyiyim..Kapıyı aç gideyim noolur..

Songül:Ben tamam desem bile Serkan göndermez..Babamında seni bu halde göndereceğini sanmıyorum.

Eylül Songül'ün elindeki kahvaltılıklara vurur o anki acısıyla..Songül'ün elindekilerde yere dökülür..

Songül:Ne yaptın kızım sen! Off bi de ani hareketler yapıyorsun!

Eylül:Serkan'ı çağır bana.Konuşacağım..

Songül:Serkandan farksız değilsin ha! Biraz önce kovmadın mı çocuğu.Dengesizsiniz ikinizde.

Eylül:Sabır ya! Kendisiyle zor uğraşıyordum bi de sen çıktın başıma!

Songül:Ne tesadüf..Bende aynı şeyi düşünüyordum.Serkanla zor uğraşırken bi de sen çıktın başımıza.

Eylül artık dayanamayıp sedyeye oturur..Acısından ağlıyordu..Songül de Serkan'ı çağırdı.

Serkan:Eylül ? Neden ağlıyorsun ? Ya Songül.Ne yaptın!

Songül:Hiçbir şey yapmadım.Neden olacak geldiğimde ayaktaydı.Ve oturmadı.Ağrısı var belli..

Serkan:Eylül..

Eylül:Serkan,beni bırak..Ben gitmek istiyorum.

Serkan:Bu halde nereye gideceksin ki!

Eylül:Gideceğim..Umrumda değil..

Serkan:Ya bak sen..

Eylül:Gitmek istiyorum! Beni bırak!

Serkan:Peki! Peki tamam git ! Hangi cehenneme gidiyorsan git hadi!

Songül:Serkan..Saçmalama ! Ya siz ne saçma bir çiftsiniz! İkinizde birbirinizden dengesizsiniz.

Serkan:Abla sus! Gitsin hanımefendi nereye gidecekse..Ne hali varsa görsün..

Kalp YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin