Üç gün sonra,
Eylül gece uyanmış,Serkan ise Eylül uyandığından beri başından ayrılmamıştı.Görevli sabah kahvaltısını getirince Serkan elinden alıp kapıyı kapatmıştı.
Serkan:Ben yedireceğim sana.
Eylül:İstemem! Tepemde dikilip durma!
Serkan:Bağırmasana..Sakin ol.Neden söylemedin bana ?
Eylül:Neyi neden söylemedim.
Serkan:Kalp..Kalp nakli olduğunu..
Eylül:Ne o ? Bilseydin bana daha mı iyi davranırdın.Kes ya!
Serkan:İnanmayacaksın belki ama..Sana bir şey olac-
Eylül:Ben kendi kahvaltımı yaparım.Çıkar mısın odadan ?
Serkan:Bak biliyorum beniml-
Eylül:Ya bana acıma! Kendini de suçlu hissetme vuruldum diye! Git şimdi.Beni rahat bırak.
Serkan:Gitmiyorum.
Eylül:Ya sorunlusun anlıyorum ama benim seni çekecek sabrım yok.Sende bunu anla.Başka bir şey istemem senden.
Serkan:Nefret ediyorsun..
Eylül:Evet.Senden nefret ediyorum.
Serkan elindekini bırakıp çıktı..Eylül'ü sinirlendirmeyecekti.Doktorlar öyle söylemişti.
Songül:Serkan..Ne oldu?
Serkan:Sinirli işte ne olacak! Çıkmak zorunda kaldım.Kahvaltısı da kaldı zaten öyle.
Songül:Ben konuşabilirim..
Serkan:Yapar mısın gerçekten ?
Songül gülümseyip içeriye girdi..Eylül ayaklanmış,hazırlanıyordu.
Songül:Hey hey! Napıyosun..Daha gece uyandın!
Eylül:Sende başlama..Ya rahat bırakın beni!
Songül:Üç gün önce vuruldun ve bir ameliyat geçirdin.Üstelik kalp nakli olmuşsun.Durumunun ciddiyetinin farkında değil misin ?
Eylül:Ee yani ? Vurulmuşum,kalp nakli olmuşum bilmem ne..Ne yapıyım yani ?
Songül:Buradan çıkamazsın.
Eylül:Sabır!
Songül:Bak ne olursa olsun sen şuan bizim gelinimizsin.Ve kimse seni şu halde bir yere göndermez.Kabul etmiyorsan bile sen bir Özgünsün.
Eylül:Genetik galiba?
Songül:Ne ?
Eylül:Emir kipiyle konuşmanız.Yapamazsın edemezsin gidemezsin.Bu ne ya !
Songül:Seninle işimiz var anlaşılan.Şimdi şuraya otur,şu kahvaltını yaptırıyım sana.
Eylül adım atacağı sırada Songül kapının arkasındaki anahtarı almış hemen dışarıya atmıştı.
Songül:Serkan! Kapıyı kilitle! Ben aç diyinceye kadar da açma!
Serkan:Songül!
Songül:Ne söylüyorsam onu yap!
Serkan sırıtıp kapıyı kilitler.
Eylül:Napıyosun ? Oyun oynamayı çok seviyorsunuz anlıyorum ama benim sizinle oyun oynayacak vaktim yok!
Songül:Ahh gerçekten çok inatsın !
Eylül:Kardeşinle başka türlü nasıl baş edeceğim ! Kim dayanır o yaptıklarına!
Songül:Aranızdakiler beni ilgilendirmez.Artık oturacak mısın ?
Eylül farkında değildi ama ağrısı yüzündeki halinden anlaşılıyordu..Eli de zaten yarasının üstündeydi.
Songül:Otur artık..Kötü görünüyorsun..
Eylül:Ben..İyiyim..Kapıyı aç gideyim noolur..
Songül:Ben tamam desem bile Serkan göndermez..Babamında seni bu halde göndereceğini sanmıyorum.
Eylül Songül'ün elindeki kahvaltılıklara vurur o anki acısıyla..Songül'ün elindekilerde yere dökülür..
Songül:Ne yaptın kızım sen! Off bi de ani hareketler yapıyorsun!
Eylül:Serkan'ı çağır bana.Konuşacağım..
Songül:Serkandan farksız değilsin ha! Biraz önce kovmadın mı çocuğu.Dengesizsiniz ikinizde.
Eylül:Sabır ya! Kendisiyle zor uğraşıyordum bi de sen çıktın başıma!
Songül:Ne tesadüf..Bende aynı şeyi düşünüyordum.Serkanla zor uğraşırken bi de sen çıktın başımıza.
Eylül artık dayanamayıp sedyeye oturur..Acısından ağlıyordu..Songül de Serkan'ı çağırdı.
Serkan:Eylül ? Neden ağlıyorsun ? Ya Songül.Ne yaptın!
Songül:Hiçbir şey yapmadım.Neden olacak geldiğimde ayaktaydı.Ve oturmadı.Ağrısı var belli..
Serkan:Eylül..
Eylül:Serkan,beni bırak..Ben gitmek istiyorum.
Serkan:Bu halde nereye gideceksin ki!
Eylül:Gideceğim..Umrumda değil..
Serkan:Ya bak sen..
Eylül:Gitmek istiyorum! Beni bırak!
Serkan:Peki! Peki tamam git ! Hangi cehenneme gidiyorsan git hadi!
Songül:Serkan..Saçmalama ! Ya siz ne saçma bir çiftsiniz! İkinizde birbirinizden dengesizsiniz.
Serkan:Abla sus! Gitsin hanımefendi nereye gidecekse..Ne hali varsa görsün..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Yolu
Teen FictionKalp hastası küçük bir kızın hayat hikayesi ile sevgisiz büyüyen Serkan'ın yolu..