-17-

256 21 36
                                    

Eylül Serkan'ı hafifçe itekleyip eliyle dudağını silerken Serkan da ona sırıtıyordu..

Eylül:Ne yaptığını sanıyorsun!

Serkan:Susman için küçük bir öpücük

Eylül:Aptal! Sakın bir daha yapma bunu!

Serkan:Ah Eylül..Evli olduğumuzu her defasında unutuyorsun!

Eylül:Yok..Ne unutması! Her an bu kötü gerçekle yüz yüzeyim!

Serkan:Artık uyuyalım mı? Malum sabah şirkete gideceğiz..

Eylül koca yatağın ortasına hemen yatmış,Serkanda bir kaşını kaldırarak bakmıştı..

Serkan:Napıyosun ?

Eylül:Yastığını alıp şu koltuğa geçer misin ? Kaç gündür orada uyumaktan belim ağrıyordu.

Serkan:Benim yatağım bu.Hem sen gidiyorsun oraya..Sana git diyor muyum ben ?

Eylül:Ama ben sana diyorum..Hadi..Git yoksa bu saatte bağırır,herkesi uyandırırım!

Serkan:Ahh! Sinir!

Eylül:Ne tesadüf..Birbirimize hissettiğimiz tek şey bu sinir zaten!

Serkan yastığını ve yatağın kenarındaki pikeyi alıp koltuğa doğru geçerken Eylül'e de söyleniyordu..

Serkan:Baş belasısın..Yarın o yatak benim!

Eylül:Beni koltuğa atta dedene söyliyim seni..Bu hasta halimle beni koltuklarda yatırıyor diyim..

Serkan:Beni dedemle mi tehdit ediyorsun ?

Eylül:Nasıl anlamak istiyorsan..Hadi iyi geceler..

Serkanla daha fazla muhattap olmamak adına gözlerini kapattı Eylül..

...

Sabah kahvaltı için aşağıya inerken Serkan belini tutuyordu iki eliyle..Eylülde ona gülüyordu..

Serkan:Gül gül ! Senin yüzünden her yerim ağrıyor..İyileşince bunun bedelini ödetirim ama sana.

Eylül:Ohh ! İyi oldu..Çok ödetirsin..Göreceksin dedeni kafalıcam..

Serkan:Bir sen sevdiklerimi elimden almamıştın..Sende yap,tam olsun!

Serkan yine aynı yüz ifadesini almış,Eylülden önce masaya geçmişti..Kahvaltının ardından herkes kendi arabalarına binmiş şirkete gidiyordu..

Eylül:Sesin çıkmıyor..

Serkan:sende böyle olmasını istemiyor muydun ?

Eylül:Doğru..İstediğim daha çok şey var ama,olmuyor malesef..

Serkan:Şirketten sonra okula gideriz.Benim dersim yok ama senin dersine gireceğim.

Eylül:Sebep?

Serkan:Canım öyle istiyor.Biraz susar mısın artık ? Sen mi hastasın ben mi belli değil...

Şirketin önüne geldiklerinde en son kapıdan içeriye girecek olan Eylül ve Serkandı..Son gelmişlerdi çünkü..Eylül arabadan indiğinde karşısında Engin'i görünce buz kesmişti.Onu tanıyordu,intikam almaya devam edecekti belli ki..

Serkan:Nereye bakıyorsun sen ? Ne oldu ?

Eylül:Yok bir şey! Hadi girelim!

Hiç konuşmadan içeriye girdi Eylül..Toplantı odasına gittiklerinde Serkanla yan yana oturdu..Fikret'in gelmesini bekliyorlardı.

Eylül'ün buz gibi görünen yüzü herkesin dikkatini çekmişti.

Nazan:Babamda yani! Tanımadığımız insanları da aldı ya şuraya..Ama babamda suç değil,suç bizim oğlumuzda.

Serkan:Ne diyorsun sen ya! Karım o benim karım! Düzgün konuş!

Nazan:Suratına baksana şunun.Söyle de düzeltsin.Dedenin karşısında böyle..Ayıp!

Eylül:Ya yeter ! Yeter! Bende meraklı değilim ! Size de evinize de ! Oğlunuza da ! O buz gibi yalıya da ! Hepiniz ruh hastasısınız!

Serkan:Eylül!

Eylül:Ya bırak ! Sana söyledim ! Oraya gitmicem dedim ! Al bu yüzüğü ! Gelme peşimden ! Arama sakın beni!

Eylül kapıyı çarpıp çıkar..

Kalp YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin