Basketbol sahasına geldiğimizde Tuna gülerek elime basket topunu verdi.
"Ne yapayım bu topu? Götüme mi sokayım?" diye sordum.
"Basketbol oynayacağız." deyince "Dalga mı geçiyorsun?" diye sordum.
"Bak şimdi şu an tam üçlük atışının tam sırasındasın. Daha önce buradan başlayarak kaç atış attığını hayal edebiliyorum. Şimdi de gözlerini kapat ve atmayı dene." dedi.
"Gözlerim zaten görmüyor salak." dedim.
Tuna gülerken "Yine de kapat. Ne olur? Bozma beni." dedi.
Bu dediğine gülerek gözlerimi kapattım ve "Birisinin görmesini istemiyorum. Biri gelirse söyle." dedim.
"Tamam." deyince derin bir nefes aldım ve topu sektirmeye başladım. Topu sektirerek üç adım attıktan sonra hafif zıplayarak topu potanın olması gereken yere attım.
Topun potaya çarptığına dair ses duyulurken "Ne oldu? Atabildim mi?" diye sordum.
"Ucundan kaçtı." deyince "Tekrar deneyelim mi?" diye sordum.
"Deneyelim." diyerek topu elime verdi ve elimden tutup yine üçlük sayısı elde ettiğimiz yerin sınırına getirdi.
"Rainbow atmayı deneyim mi?" diye sordum hevesle.
"Onun ne demek olduğunu bilmiyorum." deyince "Uzaktan topu bombeli şekilde atıp potaya sokmaktır." dedim.
"İddialı." deyince gülerek "Tabii." dedim.
"O zaman iddiaya var mısın?" diye sorunca "Nasıl bir iddiaymış bu?" diye sordum.
"Basket olursa ben sana yemek ısmarlıyorum. Basket olmazsa sen bana ısmarlıyorsun." deyince gülerek "Olur." dedim.
"Hadi bakalım." demesi ile derin bir nefes aldım. Buradan daha önce kaç kez atış atmıştım. Tekrar yapabilirim.
Derin bir nefes aldıktan sonra topu potaya gönderdi. Beklediğim zamanda ses gelmezken topu yerde sekme sesi duyuldu.
Üzülerek "Potaya bile değmedi." dedim.
Tuna da "Evet, değmedi." deyince moralim daha da bozuldu.
"Çünkü potadan temas etmeden geçti." deyince "Ciddi misin sen!" diye bağırdım.
"Ciddiyim!" diye bağırınca hızla ona sarıldım ve "Beni zorla buraya getirdiğin için teşekkürler." dedim.
"Rica ederim ama sana bir şey söylemeyi unuttum." demesi üzerine "Ne demeyi unuttun?" diye sordum.
"Birkaç izleyicimiz var." deyince hızla Tuna'dan ayrıldım.
"Hani söyleyecektin!" dedim sinirle.
"Çok heveslenmiştin. Bölmek istemedim." deyince ofladım.
Tuna'nın da üzüldüğünü hissedince sırıtarak "Ne kadar iddiayı ben kazansam da yemeğe ben götürüyorum. Hem seni kuzenim ile de tanıştırırım. Bugün okula gelmemiş." dedim.
"Öyle olsun." deyince gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Duygular
ChickLitGörme yetisini kaybeden liseli bir kızın yaşadığını sıkıntılar esnasında ailesinin yardımcı olsun diye bulduğu kişi ile hikayesi...