Odamda dururken sinirle "Tuna bakar mısın?" diye bağırdım.
Kapıyı açtığında "Dolabımda siyah bir elbise olmalı. Fermuarlı. Bulamıyorum." dedim.
"Bekle, bakayım." deyince yatağımın üzerine oturdum.
"Bu elbisenin göğüs dekoltesi var mı?" diye sorunca "Evet, var." dedim.
"Burada yok." demesi ile gülerek "Göğüs dekoltesini tahmin etmiş olamazsın. Elbisemi verir misin?" diye sordum.
"Hayır." diye cevap verince "Çocuk musun sen?" diye sordum.
"Aslında senin yanında fazla sönük kalacağım." demesinin üzerine "Salaksın, sen. Gelmişken bir yardımın dokunsun bari. Siyah pantolonumu ve rastgele bir kazağımı verir misin?" diye sordum.
"Zevkle." diyerek kıyafetlerimi bana verince "Başka yapmamı istediğin bir şey var mı?" diye sordu.
"Yok. Teşekkür ederim." dedim.
"Rica ederim." demesine rağmen odamdan çıkmayınca "Ee." dedim.
"Odadan çıkmam için bir şey söylemedin." dedi gülerek.
"Dördüncü sapık damgası geliyor." dedim.
"Ben tehdidi anladım. Çıkıyorum." dedi ve odamdan çıktı. Merdivenlerden ayak sesleri uzaklaşırken üstümü değiştirdim.
Ayakkabılarımı da giydikten sonra aşağı indim ve "Ben hazırım." dedim.
"Bizde hazırız." diyen Sinan'a gülümseyerek "Geldiğinizi duymamışım." dedim.
"Ajan gibi gizli gizli geldik çünkü." diyen Sinan'a gülerken "Diğer salak da burada mı?" diye sordum.
"Arkamdan böyle mi konuşuyorsun, göt?" diye soran Zülal'e "Aslında daha ağır konuşuyorum." dedim.
Zülal bu dediğime gülerken Sinan "Her zamanki mekana gideriz diye düşünmüştük ama giyinişinize bakarak bizim boşuna hazırlandığımıza kanaat getiriyorum." dedi.
"Sizin için mi hazırlanacağız? Enayi miyiz biz?" diye sordum.
Onlar bu dediğime gülerken "Tuna, bastonumu unuttum. Arka odada olması gerekivor Getirebilir misin?" diye sordum.
"Hemen getireyim." diyerek giden Tuna'nın ardından "Gitti mi?" diye sordum.
"Evet." dedi Zülal.
"Şimdi bize göre daha orta gelirli bir ailede yetişmiş. Şimdi her zamanki yere gitsek rahat edemez. Salaş bir yere gidelim." dedim.
"Çok güzel düşünmüşsün kuzum." diyen Sinan'ın üzerine Zülal "Bende senden üstümü değiştirip geliyorum." dedi ve yanımızdan ayrıldı.
"Çok güzel bir kalbin var." diyen Sinan'a gülümsedim.
Sinan'ın üstünü ellerken "Gömlek ve ceket mi giydin?" diye sordum.
"Evet." deyince "Ceketini çıkar. Gömleğinin de kollarını sıva, oldu bitti." dedim.
Sinan "Emredersiniz." derken Tuna "Bastonunu getirdim." diyerek yanımıza geldi.
"Zülal de elbiseyle rahat edemem, salaş bir şey giyeyim dedi. O gelsin, gidelim." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Duygular
Literatura FemininaGörme yetisini kaybeden liseli bir kızın yaşadığını sıkıntılar esnasında ailesinin yardımcı olsun diye bulduğu kişi ile hikayesi...