"Bugün ateşli silahlar hakkında dersler olduğunu söylemiştim. Öncelikle ateşli silahlar nedir ve bunların kapsamındaki silahlar hangileridir onu öğreneceksin." dedi Tuna.
"Peki." dedim.
"Barut gazının itici gücü sayesinde mermi atan tüm silahlara, ateşli silahlar denir öncelikle. Ateşli silaha örnek verebilir misin?" diye sordu.
"Hani dizilerde böyle mafya babasının belinde taşıdığı tabanca olur ya, işte onlar tanımına göre ateşli silahlar oluyor." dedim.
"Ateşli silah denince çoğunlukla insanın aklına taşınabilir küçük çaplı silahlar geliyor. Oysa ateşli silahlar, büyük toplardan tüfeğe, av tüfeğinden tabancaya kadar her türde ve boyuttaki silahları kapsar." dedi.
"Hiç bir topun da ateşli silah olduğunu düşünmemiştim." dedim.
Tuna "Top, çok uzağa atış yapabilen ve tahrip gücü yüksek bir ateşli silahtır. Zaten biraz düşününce yaptığım tanıma uyduğunu fark edeceksin." deyince "Evet, haklısın. Tanım uyuyor." dedim.
"Ateşli silahlar ilk kez milattan sonra 1250 yıllarında kullanılmıştır. İlk atılan ateşli silah oklardı. 1300'lü yıllardan sonra, Avrupa'da çeşitli toplar kullanılmıştır." deyince "Bir anda çok zeki oldun." dedim.
Tuna bu dediğime gülerken "İşim gereği biliyorum." dedi.
"Aferin sana." dedim.
"1340'ta omza dayandırılarak ateşlenen silahların olduğuna dair belgeler bulunmuştur. El silahları diye bahsettiğimiz daha küçük boyutlu silahlar bundan kırk yıl sonra ortaya çıkmış." deyince "Görünüşleri nasıldı?" diye sordum.
"Günümüzdeki el silahlarına benzemiyorlar. süvariler tarafından tek elle kullanabilecekleri kadar hafiftir." deyince "Süvariler nasıl kullanıyorlardı?" diye sordum.
"Bir elleriyle dizginlerini tutarlar hani. Onlar." demesinin üzerine "He, anladım." dedim.
"Bir ateşli silahın ateşlenme sistemi 1400'lü yıllarda ortaya çıkmıştır. Gelişmelerinin üzerine bildiğimiz silahların biçimlerini almışlardır." dedi ve derin bir nefes aldı.
"Ateşli silahlar 1600. yüzyıla kadar savaşlarda pek işe yaramadı. Toplar o zamanlar kale surlarını yıkmak için güçsüzdü." dedikten sonra derin bir nefes verdi ve "Bir dakika, su içeyim." dedi.
"O kadar çok konuşurken tabii yorulursun. Hem onca bilgiyi nasıl aklımda tutacağım?" diye sordum.
"Bu bilgiler hakkında sadece biraz bilgin olsa yeterli. İstersen daha sonra da tekrar ederim." deyince "Tamam." dedim.
"17. yüzyılda süngü* ortaya çıktı. Bunun üzerine çarklı ateşleme mekanizmasının yapılmasıyla pratik bir el silahı olarak önem kazandı ve 17. yüzyılın sonlarında sportif amaçlarla da kullanıldı." dedi.
"Biraz mola verelim mi? Şu bilgileri bir sindireyim. Sonra devam edersin." dedim.
"Haklısın." deyince gülümsedim.
*Süngü, bıçak, kılıç veya sivri bir silahtır. Tüfek, misket tüfeği veya benzeri bir ateşli silahın namlu ucuna uyacak şekilde tasarlanmışdır. Özellikleri mızrak olarak kullanılmasına izin verir. 17. yüzyıldan I.Dünya Savaşı'na kadar, piyade saldırıları için birincil silah olarak kabul edildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Duygular
Literatura FemininaGörme yetisini kaybeden liseli bir kızın yaşadığını sıkıntılar esnasında ailesinin yardımcı olsun diye bulduğu kişi ile hikayesi...