Kör Duygular

Depresyon

"Yeni eğitmenine selam ver." deyince şaşkınlıkla "Bu kadar hızlı mı?" diye sordum.

"Eğitiminin duraksamaması lazım." demesi ile "Haklısın. Kendini tanıtabilir misin?" diye sordum.

"Tabii. Ben Selçuk. Yaşım yirmi. Yakışıklı ve bebeksiyim." demesinin üzerine "Egoisti unuttun." dedim.

"Niye öyle diyorsun? Ben çok mütevaziyimdir." demesine gülerek "Buna inanalım mı şimdi?" diye sordum. 

"Üç diyeceğim ve inanacaksın." dedi ve saymaya başladı. 

"Bir, iki ve dört." 

"Şu an senin beynin olmadan nasıl yaşadığını gözlemlemek isterdim." dedim. 

Yanıma oturdu ve "Niye telefonunu fırlattın?" diye sordu. 

"Bu seni alakadar etmez koçum." dedim. 

"Burcum da koçtur." deyince "Ah o egoyu tanımam gerekirdi." dedim. 

"Ee sen burcunu söylemedin." deyince "Aslan." dedim. 

Kahkaha atmaya başlayınca "Ne oldu?" diye sordum. 

"Aslan çok mütevazidir de ona gülüyorum." deyince "Benim gibi bir mükemmel ile konuştuğuna şükür edeceğine dalga geçiyorsunuz. Kafayı sıyırmışsın, kardeşim." dedim.

"Geç olmadan sana yeni bir program hazırlayalım." deyince "Şimdi gördüğüm dersler değişecek mi?" diye sordum. 

"Hayır. Seni daha fazla yorarak her gün dokuzda bırakacağım. Yani her gün bir saat daha fazla çalışacaksın. Birde çözmen için bulmacalar verilecek. Bu da beyninin gelişmesi için gerekli." dedi. 

"Anladım. Sen kafana göre takıl. Ben uyuyacağım." dedim ve kendi yatağıma giderek uzandım. 

"Eğitmenin olabilirim ama beni arkadaşın olarak düşünebilirsin. Moralin neye bozuk?" diye sordu.

"Sevgilimin telefonunu ona cilve yapan bir kız açtı ve imalı bir şekilde şu an işimiz var canım dedi. Arkadan da sevgilimin sesi geliyordu. Şimdi bu içini rahatlattı mı?" diye sordum. 

"Kızım senin depresyonda olman lazım." deyince yatakta doğruldum ve tek bir dokunuş ile gözyaşlarımı serbest bırakacak olan gözlerimle sesinin geldiği yöne döndüm. 

"Sen bu sevgiline güvenmiyor musun?" diye sorunca "Güveniyorum." dedim. 

"O zaman depresyona girmeni gerektirecek bir şey yok. Yanlış anlaşılmadır." demesinin üzerine "Arkadan sesi geliyordu ve Tuana'nın dediğini reddedebilirdi ya da beni arayabilirdi." dedim. 

"Ondan bir şey duymadan kendini üzmenin saçma olacağını düşünüyorum." diyen Selçuk'a "Ok." dedim ve geri yatağa uzandım. 

"Üstünü ört salak. Hasta olup öleceksin." diye seslenince ofladım. Tuna olsa üstümü örterdi.