"Sedef uyan." diyen Selçuk ile "Ne var?" diye sordum.
"Bir soruşturma için seni sorgulamaya gelen ajanlarımız var." deyince yatakta doğruldum ve "Ne sorgusu?" diye sordum.
"Tuna Yılmaz hakkında." deyince kaşlarımı çattım ve "Bana biraz izin verin. Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum." dedim.
"Tamam, biz kapının önünde sizi bekliyoruz." diyen adam ile banyoya gittim ve hızla elimi yüzümü yıkadım. Selçuk da benimle birlikte gelmişti.
"Seni sorgularken yalan makinesine bağlayacaklar." deyince "Ne yapacağım?" diye sordum.
"Öncelikle duygularına hakim olman lazım." demesi ile "Onu nasıl yapacağım, salak?" diye sordum.
"Yalan makinesi diye bilinen makinenin adı poligraf; vücutta terleme, nabız, kan basıncı ve ciltteki elektrik oranlarındaki değişimleri ölçer. Başka yöntemler ile göz bebeğindeki ve emar (MRI) ile beyin aktivitesindeki değişiklikleri de ölçebiliyor." dedi
"Böyle bir alete nasıl yalan söylerim?" diye sordum.
"Ben makineyi inceledim. Aceleye geldiği için beyin aktivitesindeki değişikleri ölçmeyecekler. Diğerlerini de kendine hakim olarak başa çıkabilirsin." dedi.
Merakla "Bunu nasıl yapacağım?" diye sordum.
"Beyninin seni yönetmesine izin verme. Sen beynini yönet. Mesela sana Tuna ile sevgili olup olmadığını soracaklar. Aklına o telefon konuşması gelsin. Tuna seni aldattı. Buna inan. Role girelerek üzül. 'Daha resmi olarak ayrılmadık ama beni aldattı.' diyebilirsin." dedi.
Tuna bu yüzden o telefon konuşmasına planın bir parçası demişti.
Yalan makinesine bağlandığımda bana yardımcı olması gereken bir olay gerekliydi ve bu telefon numarası işi halledecekti.
Derin bir nefes verdim ve "Başka bir şey yoksa gideyim." dedim.
"Sana bir tane örnek vermek istiyorum. Bir bankayı soyduğu inanılan bir adama "Bankayı sen mi soydun?" diye sormuşlar. O ise "Hayır." diye cevap vermiş ve yalan makinesi doğru söylediğine kanaat getirmiş. Bu sefer de 'Hayatında sana ait olmayan bir şeyi hiç aldın mı?' diye sormuşlar. Adam tekrar hayır deyince makine yalan söylediğini tespit etmiş. İşte seninle de böyle oynayacaklar. Böyle sorular gelirse ikinci sorunun cevabını gerçekten doğru olanı söyle." dedi.
Derin bir nefes verdim ve "Anladım." dedim.
"Bol şans." deyince "Teşekkürler." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Duygular
Chick-LitGörme yetisini kaybeden liseli bir kızın yaşadığını sıkıntılar esnasında ailesinin yardımcı olsun diye bulduğu kişi ile hikayesi...