Asansör durunca Tuna "Geldik, inebilirsin." dedi.
Asansörden indim ve "Şimdi ne yapmam gerekiyor?" diye sordum.
"Öncelikle senin için bir güvenlik kodu ve eğitim programı ayarlamalıyız." dedi Tuna.
"Sedef!" diye seslenen babam ile boku yemiş gibi hissettim.
"Baba." dedim gülümseyerek.
"Sanırım annen ile gerçek kimliklerimizi öğrendin." deyince "Evet." dedim.
"Bunun bizim açıklamamız gerekirdi." diyen babama Tuna "Görevimin gidişatı üzerine kimliklerinizi ifşalamam gerekti. Zaten siz de söyleyecektiniz." dedi.
"Ajanlarım nerede?" diye sordu babam.
"Takip ediliyordu. Sedef'in güvenliği için onu buraya getirdim. Sinan ve Zülal de oraların güvenliğini hallediyordu." dedi Tuna.
"Ajan, Sedef Hanım demeniz gerekirdi." dedi babam.
"Pardon efendim." diyen Tuna ile ortamda sessizlik oluştu.
Gülümseyerek "Sonuç olarak buradayım." dedim.
"Öyle görünüyor." diyen babamın sesinde endişe vardı.
Arkamdan Sinan'ın "Sedef." dediğini duyunca ona döndüm. Bana doğru geldiğini ayak sesinden fark ederken beyaz bastonumu ona doğru tuttum.
Sinan'ın beyaz bastonumun ucuna çarptığını hissedince "Benden uzak durun." dedim.
"Anlamadım?" deyince "Tekrar edeyim. Pamuk Şeker'in de sen de benden uzak durun. Sizinle ne aynı ortamda bulunmak ne de konuşmak istiyorum." dedim.
"Sedef neler diyorsun sen?" diye soran Zülal ile derin bir nefes aldım.
Acı ile gülümserken bastonumu yere indirdim ve "Hayatımın yalandan ibaret olduğunu öğrendim. İkiniz de sadece beni korumak için hayatıma girmişsiniz. Görev için yanımdaymışsınız. Ben sizi canımdan çok sevdim. Mutlu olduğumda, acı çektiğimde, üzüldüğümde... Kısacası her anımda yanımda sizin olmanızı istedim ve hep sizi yanımda tutmak için çabaladım. Ben sizi tanımıyormuşum bile." dedim.
"Güzelim, az sakin ol. Bir konuşalım. Kendimizi anlatınca anlayacağına eminim." dedi Sinan.
Ona yaklaştım ve "Ne anlatmayı düşünüyorsun? Hayatımı nasıl organize ettiğinizi mi? Sinan, şunu da unutma. Basketbol oynamaya beni, sen teşvik etmiştin. Hani görme yetimi kaybetmeme sebep olan spor." dedim.
Kimseden ses çıkmazken Sinan'ın yakasını tuttum ve "Cevap ver!" diye bağırdım.
"Özür dilerim." derken gözlerinin dolduğunu hissettim. Ses tonundan belliydi.
Yakasını bıraktım ve "Size daha bir şey demeyeceğim. Vicdan azabı ile yaşayın." dedim ve ondan geriye birkaç adım atarak uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Duygular
ChickLitGörme yetisini kaybeden liseli bir kızın yaşadığını sıkıntılar esnasında ailesinin yardımcı olsun diye bulduğu kişi ile hikayesi...