Kitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir.
Ölümsüzlerin hâkim olduğu acımasız Avesta topraklarında, insanların çok fazla seçeneği yoktu. Ya açlık ve sefalet içinde yaşayacaklardı, ya da özgürlüklerinden vazgeçip köle olmak zorundalardı. Bu yeni d...
Birkaç ay sonra ise; yine at arabasıya bir başka kasabaya daha giderken soru sormama izin verdi.
Northend ile ilgili sorumu başka bir sefere saklayarak, "Peki, neden İmp'ler en tehlikeli olanları?" diye sordum.
Uzunca bir süre cevap alamayınca kafamı çevirip Saya'ya baktım. Yine gözleri açık, dalıp gitmişti... Gözlerimi devirip derin bir iç geçirdim ve beklemeye başladım. Umarım atlar, arkalarında insan taşıdıkları konusunda Saya'dan daha bilinçli davranırlar ve yoldan falan çıkmaya kalkmazlardı. Birkaç dakika sonra Saya'nın birden soruma cevap vermeye başlamasıyla, yerimden sıçrayarak dönüp ona ikinci bir kafası daha çıkmış gibi baktım.
Ancak, o bana bakmıyordu bile. Sanki az önce dalıp gitmemiş gibi dikkatle gözünü yoldan ayırmadan atların dizginlerini tutuyordu...
"Çünkü onları Mahnzaru yarattı..." dedi.
Mahnzaru mu? Hay lanet buda başka bir soruydu.
"Ve İmp'ler öldürülmesi zor ölümsüz yaratıklardır." diyerek devam etti konuşmasına.
Bir süre sonra bana yandan bir tuhaf bir bakış attı. "Bir ölümsüzün nasıl öldürülebileceğini biliyor musun Eva?"
Tahminlerim vardı elbette... Sonuçta kimse kafası olmadan yaşayamazdı değil mi?
Bu yüzden, "Kafalarını keserek?" dedim soru sorar gibi.
Sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi homurdandı. "Elbette ki kafası olmadan hiç kimse yaşayamaz."
Sonra kaşlarını manalı bir şekilde kaldırıp bana baktı. "Bir ölümsüzün kafasını kesmek o kadar kolay olsaydı eğer, ortalıkta bu kadar ölümsüz olmazdı. Sen ne dersin?" Umursamazca omuzlarımı silkmekle yetindim. Elbette öyleydi...
"Başka bir yolu daha var." derken tekrar dümdüz karşısına bakmaya başladı. Kahretsin!
Neydi peki? Sorsam cevap verir miydi? Heyecandan resmen yerimde duramıyordum."Bir Elf kılıcı." diye devam ederken sanki yine kafamdaki soruları duymuş gibiydi. "O kılıçlar, sadece Theremore'dan çıkan çelikle yapılır."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Theremore'un neresi olduğunu biliyordum. Elflerin yaşadığı ormanlarla kaplı bölgeydi ama kimse oraya gitmez, ağaçların kendilerini öldüreceğinden korkardı.
Elf'ler, insanlardan ve diğer ölümsüzlerden uzak yaşamayı seçmişlerdi. Bunları başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olarak öğrenmiştim. Çoğu insan Theremore ormanına girmeyi bırak, bir ağacın yanındayken bile tedirgin olur ve asla Elflerin aleyhine kötü bir şey söylemezdi.
Sonuçta halk arasında, "Bir ağacın yanındayken ne söylediğine dikkat et." diye bir deyiş bile vardı. Hatta küçük çocukları yaramazlık yaparlarsa, onları ağaçlara şikâyet edeceğini söyleyen anneler duymuştum.
