Bir süre sonra doğruca gözlerimin içine baktı. "Eva, bir kan gelini Shadowlans'i terk edemez. Hatta sahibinin izni olmadan Shadowmon sınırları içinde bile istediği gibi özgürce dolaşamaz."
Kaşlarım çatıldı. "Yani?"
Gözleri kısık ve karalı bir hal aldı. "Yani, o kadını aramak için kasabaya ve gerekirse eğer ikna olman için Anfalas'a gidebileceksin. Sırf bunun için bile kuralları esnetip, nasıl bir risk aldığımı anlamanı istiyorum."
"Kuralları esnetmek?" diye sordum dalga geçer gibi. Bu, bir kural bile değildi. Bu düpedüz saçmalıktı. Amacı ise; özgürlüğü bu şekilde kısıtlayıp, sahibin kim olduğunu asla unutturmamak olmasından başka bir şey değildi.
"Ben kurallara, üstelik çoğunu kendim koyduğum kurallara uyarım." derken sesinde bir ikaz tınısı vardı ve bu konuda ne kadar katıu olduğunu anlayabiliyordum. "Henüz işaretlenmemiş olmana güveniyorum. Ancak bu yine de bir risk. Lider, kendi kurallara uymazken başkalarının uymasını bekleyemez."
Hemen ardından kafasını hesapçı bir tavırla yana eğerek gözlerini kısıp bana baktı. "Bunun yanı sıra; burada kalmaya başladığında, senin de uyman gereken kurallar olacak ve anlaşmamızın şartlarından biri olarak bunlara kesinlikle uymanı bekleyeceğim."
"Neymiş bu kurallar?" dedim elimi geçiştirir gibi sallarken. Nasıl olsa uymak zorunda kalmayacağıma olan güvenim tamdı.
"Benden habersiz yanında bir koruma olmadan sarayı terk edemezsin. Shadowlans'den ayrılamayacağını zaten anlamışsındır."
Sıkılmış gibi ofladım. "Başka?"
Tavrıma sinirlenmeye başlıyordu. Gözlerinde belirmeye başlayan karanlığı fark ettim. "Kimse sana zarar veremez ama sende bir ölümsüze zarar veremezsin, ya da buna teşebbüs edemezsin. Bunu; sırf birini beslenirken, ya da bir hizmetçi düzülürken, hatta en kötü bir insanı cezalandırılırken görüp de tepki vermeye kalkarsın diye söylüyorum."
Böyle şeylere asla tepkisiz kalamazdım. Tepkisiz kaldığım an zaten ölümsüzlerden, ya da o lanet Elitlerden bir farkım olmazdı...
"Her iki taraf içinde bunun sonuçları olur. Gereksiz cezalar ve bedeller ödenir Eva." dedi yine o uyarır gibi olan ses tonunu kullanıp.
Elini uzatıp saçımdan bir tutamı parmaklarına dolayarak, "Bazen görmemiş, ya da duymamış olmayı öğrenmen gerekecek. Beni anlıyor musun?"
Ben de öfkelenmeye başlıyordum. "Ne yani, sus ve karışma mı diyorsun? Bunu yapabileceğimi sanmıyorum."
"Hayır, gerekiyorsa susma ama kesinlikle karışma diyorum. Bir eylemde bulunmaya kalkma ve bana gel. Bırak ben halledeyim diyorum." Konuşmasından bunun bir taviz olduğunu anlamasaydım bile, yumuşayan ses tonundan ve anlayışla parlayan gözlerinden anlardım.
Kafamı salladım. "Bunu yapabilirim." Bırakacaktım da tüm pisliği o temizleyecekti. Çokta zor olmasa gerekti.
"Bunun dışında uyman gereken bir kural yok." Saçımla oynamaya devam ederken bana doğru bir adım atıp kişisel alanımı geçerek tam önümde durdu.
Yüzünde oyuncu bir ifadeyle, "Madem şartlarımızı belirtiyoruz, eğer eklemek istediğin başka bir şey varsa... Hazır ben her isteğine evet diyorken tam sırası bence." dedi,
Yaptığımız anlaşma tamamen saçmalıktı. Bu benim için sonsuz teslimiyet gibi bir şeydi ve ben o şekilde yaşamak istemiyordum. Amacım öncelikle çocukların serbest kalmasıydı ama yine de içimden bir ses işini şansa bırakma diyordu...
Kaşlarımı çatarak, "Emin değilim." dedim ve düşünmeye başladım.
Bir süre sonra, "Selene senin sevgilin mi?" diye sordum pat diye. Umursamıyormuş gibi görünmeye çalışıyordum ama umurumdaydı ne yazık ki... Çünkü bu; kimin tam olarak aldatıldığını düşünürken bile beyin hücrelerimin zıvanadan çıkmasına sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVA +18 (Avesta Serisi 1. Kitap)
FantasiKitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir. Ölümsüzlerin hâkim olduğu acımasız Avesta topraklarında, insanların çok fazla seçeneği yoktu. Ya açlık ve sefalet içinde yaşayacaklardı, ya da özgürlüklerinden vazgeçip köle olmak zorundalardı. Bu yeni d...