Kitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir.
Ölümsüzlerin hâkim olduğu acımasız Avesta topraklarında, insanların çok fazla seçeneği yoktu. Ya açlık ve sefalet içinde yaşayacaklardı, ya da özgürlüklerinden vazgeçip köle olmak zorundalardı. Bu yeni d...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kain için yazdığım bölüm normalde okuyacağınızın neredeyse üç katı katı uzunluğunda aslında :D
Elimden geldiği kadar sıkılmamanız için bu bölümü özet geçmeye ve sadece önemli detayları vermeye çalıştım.
Yarın son bölüm olan Saya ile ilgili parçayı da yayınlayacağım. Pazar günü ise Alex'in kısa bir giriş olan ilk bölümünü...
Keyifli okumalar...
O gün uyandığımda, yataktan kalkmak için bir birine girmiş bedenler arasından birkaç tanesini yere itmem gerekti. Düştüklerinde ufak bir inilti koyuvermelerine sadece sırıtıp, oraları bile olmadım...
Elbette seks güzel şeydi, ancak sabah üstüme sinen farklı kadın kokularından tiksinirdim. Bir an önce göle gidip bu lanet kokudan kendimi arındırmam gerekiyordu. Böyle gecelerden sonra yıkanmak için odamı kullanmazdım. Kadınlardan biri her an uyanıp, kalçalarını sallayarak yanımda bitebilir ve oralı bile olmaz onu o an kullanırdım.
Bu, yapmamam gereken bir şeydi. Çünkü kan kölesi olacak güzel bir kokuya sahip kadınlar bulmak, benim için giderek zorlaşıyordu. Seçici pisliğin tekiydim işte. Ancak koku her zaman önemliydi...
Kızları üst üste kullanmaksa, dişlerimizden vücutlarına bir tür zehir yayar ve onları bize bağımlı hale getirirdi. Bir süre sonraysa kan kölesinden, seks kölesine dönüşmüş; açgözlü, doyumsuz ve saplantılı bedenler oluverirlerdi...
Bu düşünceyle dudaklarım seğirdi ve içimden, "Tıpkı bizim gibi." diye düşünmekten kendimi alamadım.
Dolaptan birkaç kıyafet alıp gitmek için hazırlanırken, gözüm aletime takıldı. Kahretsin! Hâlâ birilerini becermeye ihtiyacım vardı yoksa bütün gün kalkık bir aletle gezecektim.
Bakışlarımı yatağa çevirdim ve aradığım bedeni bulunca istemsizce sırıttım. Victoria...
İşte benim seks kölem.
Onu acımasızca her gün kullanabilirdim. Zaten onun da, daha bana bağımlı hale gelmeden önce bile istediği tek şey buydu...
Beni akşama kadar idare edeceğinden emin olduğum bir kaç sert düzüşmeden sonra yola koyuldum.
Ormandaki sessizliği severdim. Çünkü her gün, mutlaka yanımda neredeyse akşama kadar konuşup duran birileri olur, yeterince kafamı şişirirdi ve bu birkaç saatlik ara bana bütün gün yeterdi.
İnsanların ormana gitmesinin tek sebebi olabilirdi; o da, avlanmaktı. O yüzden burada avlanmayı yasaklamıştım. Ölümsüzler ise, siktiğimin Elflerinden korktukları için ormana girmezlerdi.
Bense neredeyse her gün buraya gelir ve aletimi Marcus'a göstere göstere, ağaçların arasında göle girerdim. Ancak hâlâ ondan tek bir tepki bile alamamıştım...