25. Bölüm - Reddediş

3.7K 391 46
                                    

Gözlerini sanki acı çeker gibi kısacık bir an sıkıca kapattı. "Sana yaptıkları hakkında anlattıkları yani... " Gözlerini tekrar açtığında bakışlarımız buluştu. Orada görebildiğim o vahşi parıltı, karşımdakinin bir insan olmadığını hatırlattı bana tekrar.

Öfkenden hırıltılı çıkan sesiyle, "Kaçmaya çalışmışsın ama seni yakalamışlar. O kadar kötü dayak yemişsin ki, öldüğünü zannetmişler Eva." deyip duraksayarak, "Ben bile genelde hızlı bir ölüm sunarım insanlara ki... Ben iyi biri değilim Eva." diye ekledi sanki uyarır gibi.

Beni ormanda avladığını düşünürken yaşadığım korku geldi aklıma. Üstelik sadece eğlenmek istediğini söylemişti. 

Evet, elbette iyi biri değildi! 

Nede çabuk unutmuştum, neticede o bir Rakshasaydı...

Elimi tutmasına, beni öpmesine, neredeyse bekâretimi almasına, bana güzel şeyler söylemesine ve daha da önemlisi yanımda olmasının beni mutlu etmesine izin verdiğim bir Rakshasa...

Tekrar konuşmaya başlamadan önce, kendisini sakinleştirmek ister gibi derin bir kaç nefes aldı. "Bu bile yeterliydi onları öldürmem için ama sonra satılmadığın her gün hınçlarını seni döverek çıkardıklarını öğrendim. Seni sürekli, ölmene ramak kalana kadar aç ve susuz bıraktıklarını. Bir keresinde su diye kendi idrarlarını verdiklerini."

Gözlerime bakıp bir süre sessiz kaldı. Orada görebildiği tek şeyin; o an, utanç ve öfkenin bir karışımı olduğunu biliyordum. Tekrar konuştuğunda ise sesinde gerçekten keder vardı. "Daha sadece on yaşındaymışsın... Sadece bir çocukmuşsun." Yüz ifadesinden anlayamasam bile, benimkini tutan elini sıkmaya başlamasından sinirlendiğini anlardım. Huzursuzca parmaklarımı kıpırdattığımda tutuşunu gevşetse de kızgınlığı devam ediyordu.

"Seni kırmaya çalışmışlar Eva. Ruhunu, kişiliğini, benliğini yok etmek için uğraşmışlar."

Bakışlarını, başparmağıyla okşadığı bileğime indirdi. "İşte bunlar onları sadece öldürmek için değil, acılar içinde öldürmek için iyi sebeplerdi."

Bakışları gözlerime dönerken ses tonu bu kez amansızdı. "Hâlâ hayattalarken teker teker uzuvlarını koparttım Eva. Kanamadan hemen ölmesinler diye Rakshasa kanı kullandım."

Ölçüp biçen bakışları gözlerim arasında gidip geliyor, nasıl tepki vereceğimi merakla izliyor gibiydi. İstediği noktaya henüz gelmediğimi düşünmüş olsa gerekti ki o yüzden, "Son ana kadar canları yansın istedim. Her acıyı ayrı ayrı hissetsinler istedim. Önce kollarından başladım kesmeye. Birinin üzerinde çalışırken diğerlerinin izlediğinden ve korkuyla sıranın kendilerine gelmesini beklediğinden emin oldum. Yavaş yavaş ve sindire sindire Eva. Gözlerimi, gözlerinden hiç ayırmadan her acıyı hissettiklerinden emin oldum. Çaresizliklerini ve korkularını kana kana içtim."

Bir süre sessiz kaldıktan sonra tek kaşını kaldırarak, "İstersen daha fazla detay verebilirim Eva?" dedi soru sorar gibi.

Kafamı iki yana salladım. Konuşamazdım, gözlerim dolmuştu. Yaptıkları en az bana yapılanlar kadar korkunçtu. Bu acımasızcaydı, canilikti, canavarlıktı. Onları böyle işkence etmeden öldürseydi, bu şekilde düşünmeyecektim belki emin değildim. Ancak onlar için de üzülmeyecektim. Çünkü ölmeyi gerçekten hak ediyorlardı.

Benden sonra kaç çocuğa daha aynı şeyleri yapmışlardı kim bilir? Ya da belki de çok daha kötülerini...

"Bana öyle bakma." dedi ikaz eder gibi.

"Sana yaptıklarından sonra, sanki buradaki canavar benmişim gibi bakma Eva." Rakshasa güçleri arasında akıl okumada olmalıydı...

Kendimi hızla toparladım. Duruşumu dikleştirdim, gözlerimi kırpıştırıp gözyaşlarımı geri ittim ve konuşmadan önce boğazımı temizledim.

EVA +18 (Avesta Serisi 1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin