6. Kısım: Hogsmeade

272 18 31
                                    

Kış mevsimi. Soğuk, hasta edici ama bir o kadar da mükemmel bir mevsim.

Tonks evinde, masaya oturmuş bir yandan kahvesini içip, bir yandan da Gelecek Postasını okuyordu. Yeni birşey yoktu. Her zaman ki saçmalıklar.

İç çekip postayı bıraktı. Nott'ların kimi kiminle aldattığı kimin umurundaydı ki? Kesinlikle Tonks'un umurunda değildi.

Ayağa kalkıp camdan yağan karı izlemeye başladı. Lucius Malfoy'un bugün boş günüydü. Dolayısıyla onun da öyle ve acayip derecede sıkılıyordu.

Sonra aklına dank etti. Bugün Hogsmeade tatili vardı. Gülümsedi ve odasına gidip üzerini giydi.

Remus KSKS sınıfında sıraları düzene sokuyordu. Dün Böcürt konusunu bitirmişlerdi ve artık burayı toparlama zamanı gelmişti. Son sırayı da ittiği sırada kapısı çalındı ve o daha cevap veremeden Harry içeriue girdi.

" Merhaba, Remus amca. Yani Profesör Lupin. " sırıttı.

Remus da sırıtıp
" Size de merhaba, Bay Potter. Birşey mi istemiştiniz?" dedi.

" Evet, rica etsem Çapulcu Haritası'nı alabilir miyim, Profesör?"
" Alabilirsiniz, Bay Potter ama bugün Hogsmeade tatili var ve bir mahsuru yoksa bana neden haritayı istediğinizi söyler misiniz?"
Harry duraksadı.
" Şey... "
" Ney? Harry, bana ne planladığını söyler misin lütfen?"
" Sirius onayladı. "
" İşte şimdi gerçekten de endişeleniyorum. Harry?"
" Tamam tamam, anlatacağım." dedi Harry, yenik düşmüş bir ifadeyle.

" Dinliyorum?"
" Ron, Fred ve George'la birlikte birine şaka yapacağız?"
" Kime?"
" Umm... Malfoy?"
" Hayır hayır, kesinlikle hayır. "
" Ama neden?"
" Çünkü bu yanlış. "
" Hadi ama, sadece masum bir şaka. Hagrid ve Şahgaga'ya yaptıklarının cezası. "
Remus duraksadı. Sanırım ufak bir şakanın zararı olmazdı.

" Peki ama sakın fazla ileriye gitmeyin ve sadece korkutun. Fiziksel bir zarar başınıza büyük dertler açabilir. "

Harry gülümseyerek
" Teşekkürler, Remus amca!" dedi. Remus masasından eskimiş parşömeni çıkartıp verdi. Harry sırıtarak ve koşarak odadan çıktı. Çıkarken
" Teşekkürler, Remus amca!" diye seslenmeyi de unutmadı. Remus gülerek başını iki yana salladı. Sonra da işine geri döndü.

Masanın üzerinde boşalmış kurtboğan kadehi duruyordu. Bir kaç hafta önce, Severus Snape'in iksir sınıfında Tonks'la olan konuşmalarını anımsadı.

Ani bir iç güdüyle kışlık pelerinini alıp üzerine giydi ve odadan çıktı.

Remus karlı yolda yürüyordu. Nereye gittiğini ya da neden gittiğini o da bilmiyordu.

" Ahh!" Bu sesle beraber iç güdesel olarak hemen kolunu yana, ileri uzattı ve saliseler içerisinde, kimse daha ne olduğunu anlamadan kollarında bir kız duruyordu.

" Merhaba, Bay Lupin. " dedi Tonks mahcup bir şekilde.
" Size de merhaba, Bayan Tonks. " hâlâ o pozisyonda durduklarını fark edince ikisi de hemen doğrulup düzeldiler. Tonks'un saçları renk değiştiriyordu. Bir pembe, bir beyaz, bir sarı, bir mavi, bir yeşil...

Metamorphagus muymuş, diye geçirdi içinden Remus.

Tonks sonunda saçlarını mor renkte durdurabildiğinde Remus'a baktı.
" Kusura bakmayın, Bay Lupin. Yollar çok kaygan ve ben de biraz sakarım. " dedi, utandığı çok belliydi ve Remus'a göre şu anda çok tatlı duruyordu.

" Önemli değil, Bayan Tonks; ama lütfen sadece Remus, deyin. " Tonks gülümsedi.
" Pekala, Remus. O zaman sen de bana lütfen sadece Tonks de. Adımla anılmayı pek tercih etmem. "
" Merakımı mazur görün ama neden? Adınızı neden sevmiyorsunuz?"
" Çünkü çok saçma ve çocukça. "
" Adınız -"
" Adın. " diye düzeltti onu Tonks.
" Peki, adın ne ki?"
" Ah, umm... Nymphadora. Ve bence çok saçma. "

Su perilerinin hediyesi...
" Bence çok güzel bir isim. "
Tonks kahkaha attı.
" Nezaketine hayran olmamak elde değil, Remus ama bence bu kadarı da fazla. İğrenç bir isim. "
" İnan bana bunu tüm içtenliğimle söylüyorum. Bence ismin harika. Tabi bu senin fikrin ama bana göre ismin çok ilginç ve eşsiz. "

Genç kadın kıkırdadı.
" İltifat için teşekkürler, Remus. Hava biraz soğuk. Istersen bu hoş sohbete sıcak bir yerde devam edelim. Hem yanlış hatırlamıyorsam sana zaten bir sohbet borcum vardı. "
Bu defa Remus güldü.
" Bundan memnuniyet duyarım. "

Biraz sonra ikisi Üç Süpürge'de karşılıklı kaymak birası içip sohbet ediyorlardı.

" Yani yeni KSKS öğretmeni sensin? Umarım kalıcı olur. " dedi Tonks, tüm içtenliğiyle.
" Umarım. " dedi Remus.
" Bu aralar benim gibiler için iş bulmak gerçekten de çok zor. "
" Senin gibiler?" Remus pot kırdığını fark etti. Hemen toparlamaya çalıştı.
" Yani şey... "

" Bay Lupin?" ikisi de başlarını yan tarafa çevirdiler. McGonagall tüm ciddiyetiyle onlara bakıyordu.

Remus saygı icabı ayağa kalktı.
" Evet, Profesör?"
" Prof. Snape sizi arıyordu. Ve eğer görürsem haber vermemi istedi. Şey hazırmış. "
" Peki, haber verdiğiniz için teşekkür ederim, Profesör. Tonks?" ona baktı.
Tonks ayağa kalkıp
" O şey neyse ona ihtiyacın olduğu çok belli, Remus. Hem benim de artık kalkma zamanım gelmişti. Sonra görüşürüz. Profesör McGonagall, sizi de iyi görmek beni memnun etti. "
" Aynı şekilde beni de, Bayan Tonks. " dedi McGonagall.

Remus veda edip apar topar bardan çıktı. Peşinden de Tonks.

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin