Rewrite The Stars || Remadora

47. Kısım: Dumbledore'un Ordusu

" Aylak kendini nasıl hiss- oh tatlı Merlin! " Sirius kapıyı açar açmaz gözlerini kapattı. Onun sesine uykusundan uyanan Remus yavaşça doğruldu ve

" Ne oldu, Patiayak?" deyip esnedi. Sirius ellerini çekmeden

" Pekâlâ, bu tür aktiviteleri evlendikten sonra yapmak daha iyidir, Aylakcığım. "

" Ne? Ne diyorsun, Patiayak?"

" Giysiler yerli yerinde mi?"

" Evet?"

Sirius parmaklarını aralayarak doğruluğunu kontrol etti ve sonra da tamamen çekip ellerini beline koydu.

" Merlin'in sakalı! Sana flörtleşmek için yardım etmeyi planlıyordum ama şimdi görüyorum ki senin bana ihtiyacın yokmuş meğersem. "

" Sessiz olsana, uyuyor. "

Sirius gözlerini devirip
" Oh, tabi tabi. " dedi ve ekledi
" Ama saat 11. 00 ve Tonks işe geç kalıyor. "

" Yani sen kalmıyor musun?"

" Ben bugün öğleden sonra gideceğim. "
Onların bu sessiz (!) tartışmasını uykulu bir mırıltı böldü.

" Lütfen şu sesinizi biraz kısabilir misiniz...?"

Tonks gözleri hâlâ kapalı vaziyette yatakta yorganla boğuşuyor, anlaşılan uyanmaya çalışıyordu.

Sirius onun bu haline gözlerini devirmemeye çalışarak

" Hadi bakalım gün ışığı, uyanma vakti. Sen de artık şu yataktan çık, Aylak. " dedi. Tonks yavaşça gözlerini araladı ve uykulu, boğuk bir fısıltıyla

" Saat kaç?" diye bir soru mırıltısı çıkardı.

Sirius kol saatine bakıp

" Şu an tam 11. 02. Bugün ki mesain 3 dakika sonra başlıyor, kuzen. " genç kadının bugün fuşya olan gözleri bir anda ardına kadar açıldı ve hızla yataktan fırlayıp

" Merlin, geç kaldım!" diye bir feryat kopardı.

O hızla Remus'un odasındaki banyoya girerken Sirius

" Aslında 2 dakika sonra geç kalacaksın!" dedi ve sırıtıp Remus'a göz kırptı, ona bir şey deme fırsatı vermeden odadan çıktı.

Bu defa gözlerini deviren taraf Remus oldu. Yorganı itip ayağa kalktı ve ortak banyoyu kullanmak için odadan çıktı. - Seslere bakılırsa Tonks odanın duşunu kullanıyordu.

10 dakika sonra Remus aşağıya indi, mutfağa girdi.

" Günaydın herkese!"

Pastırmaları kızartan Molly sıkıntılı bir sesle yanıtladı onu.

" Günaydın, Remus. "

Ona yardım etmek için servisleri tezgahtan alırken

" Bir sorun mu var?" Dedi, onu masanın basında gelecek postasına göz atan Sirius yanıtladı.

" Az önce Dung buradaydı. "

" Ee? Ne oldu? Kaçak kazan sürüsüne bir yenisini daha mı ekledi?"

" Oh, hayır hayır hayır..." Sirius memnun bir şekilde konuştu.

" Sadece bir kaç haber. "

" Ve?" Remus açıkçası eski dostunu bu kadar memnun edenin ne olduğunu çok merak etmişti.

Siyah saçlı adam postayı masaya fırlatıp arkasına yaslandı.

" Harry ve dostları dün Hogsmeade tatilinde Domuz Kafası Barı'nda toplanmış."

" Sakın bana Harry'nin reşit olmadan ateş viskisi içtiğini söyleme. "

" Hayır, Aylak. Bundan çok daha iyi. " Molly'nin onaylamaz homurtularına aldırmadan devam etti.

" Dung'un dediğine göre Umbridge ve Bakanlığa karşı bir örgüt kuruyorlarmış. Tabi Voldemort'a da. Neyse. Umbridge onları adam akıllı eğitmediği için bizim Harry'nin önderliğinde kendi kendilerini eğiteceklermiş. Hatta adı da hazırmış. Dumbledore'un Ordusu..."

" Ne?"

" Evet, kesinlikle Sirius'un Ordusu daha iyi giderdi ama işte ne yapar-"

Lafı Molly'nin balkabağı suyu dolu sürahiyi hızla masaya çarpmasıyla bölündü. Molly ona ateş saçan onaylamaz bakışlar attıktan sonra

" Lupin'in kastettiği, Sirius, onların hâlâ çocuk olduğu ve böyle bir örgüt yasa dışı olduğu için muhtemelen eğitim hayatlarını riske attıkları. " dedi.

Sirius omuz silkip umursamaz bir edayla

" Zümrüdüanka Yoldaşlığı da teknik olarak yasa dışı ama sen de buradasın. " dedi, bu sözleri Molly'i daha da kızdırdı.

" Onlar daha çocuk Sirius! Umbridge bir öğrenirse gör bakalım nasıl Hogwarts'ta kalacaklar! Özellikle Harry... Bakanlık onun zıvanadan çıktığını düşünürken gideceği yer ya tek yön Azkaban ya da St Mungos olur!"

" Onlar bir birey! Ayrıca bırakalım da Umbridge sü*tüğü onların beynini mi yıkasın! Tanrı aşkına Molly! "

" Anlaşılan Harry'nin illahi Hogwarts'tan atılmasını istiyorsun!"

" Bunu neden isteyim?! O benim vaftiz oğlum! Tabiki de Hogwarts'a kalmasını istiyorum!"

" O zaman bir vaftiz baba gibi davran!"

" Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleme sakın! " hangi ara olduğu belirsiz, Sirius az önce oturduğu sandalyeyi devirip ayağa fırlamış, öfkeden kıpkırmızı olmuş bir şekilde bağırıyordu. - Aslında Molly'nin de ondan bir farkı yoktu.

Remus onları hemen sakinleştirmezse ikisinden birinin yanlış bir şey söyleyeceğinin farkındaydı. Bu yüzden Molly savunmaya geçmeden nazikçe araya girdi.

" Pekâlâ, öncelikle lütfen herkes bir sakinleşsin ve bu konuyu yetişkinler gibi konuşalım. "

İkisi de isteksizce Remus'un onlara uzattığı suları içtiler ve yerde gıcırdata gıcırdata sandalye çekip oturdular.

" Harika, şimdi de lütfen birbirinizden özür dileyin. Sirius lütfen. " ağzını açan Sirius ofladı ve homurtuyla karışık bir özür diledi.

" Rica ederim doğru düzgün. "

" Tamam! Özür dilerim, Molly. "

" Mükemmel. Molly?"

" Özür dilerim, Sirius. "

" Teşekkürler şimdi asıl konumuza geri dönebiliriz. Bana göre bu karar o kadar da kötü değil. " Sirius bir zafer çığlığı attı, Molly homurdandı.

" Ama, " Sirius'un rahat durması için sesini yükseltti
" Yine de bu konuyu Harry'le konuşmalıyız. Sirius, Harry bizim gözetimimizde ve Molly haklı. Bu zamanlar pervasızlıklar için uygun zamanlar değil. Bunun için Hogwarts'a bir uğrasak iyi olur. Ve Molly, tabi istersen Ron, Ginny ve ikizleri bu işten uzak tutabilirsin. Ama bu iş pek de deli işi değil. Değil mi?"

Molly sanırım, diye bir mırıltı çıkarttı ve Remus tatmin olmuş gibi gülümsedi.

" Anlaşmaya varmamıza sevindim. Şimdi lütfen bu leziz pastırmalara yumulabilir miyiz? Çok açım. "

Molly'i severim ama cidden Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nda bu kısımları okurken sinir krizi geçirdim. ( Bir de Hermione var tabi. ) ikisi de sevdiğim karekterler ama Sirius'a bence biraz haksız davrandılar. Özellikle de Molly'nin Sirius'un ebeveynliğini eleştirmesine sinir oldum. Sirius'un da bildiği vardı elbet. Hem adam neden en iyi arkadaşlarının emanetinin güvenliğini tehlikeye atsın ki?

Neyse, görüşürüz canlar👋🏻