Rewrite The Stars || Remadora

61. Kısım: Diagon Yolu Alışverişi

Melez Prens'i tekrar okuyorum ve nedense daha önce gözümden kaçmış bariz bir hata yapmışım meğer. Taraflar Toplanıyor bölümünde Igor Karkaroff'un öldüğünü söylemiştim ama Igor bir yıl kaçıyormuş. Bu yüzden bu hatayı düzeltip yine bir yıl kaçmış gibi yazacağım. İyi okumalar :)

( Medya Tonks'un bu bölümde giydikleri. )

Grimmuld Meydanı 12 Numara'nın mutfağında bir kargaşa vardı; her yerde gryffindor rengi flamalar ve parti süslemeleri asılıydı ve neredeyse Weasley'lerin hepsi ve Yoldaşlık'ın bir kısmı buradaydı.

" Ginny, lütfen dirseklerini masadan indirir misin? Remus canım, buyur." dedi Molly bir dilim pasta dolu tabağı Sirius'la kafa kafaya vermiş olan Remus'a uzatarak.

Remus teşekkür ederek tabağı aldı ve
" Başka bir çift ruh emici saldırısı oldu. Igor Karkaroff'un cesedini de kuzeyde bir kulübede bulmuşlar. Üzerine Karanlık İşaret yapılmış. " dedi.

Arthur kaşlarını çattı.
" Bir yıl bile kaçmasına şaşırdım doğrusu. Ölüm Yiyenler genelde ihanet edenlerin işini anında bitirmeyi tercih ederler. En fazla bir ay. O da şanslıysa. "

" Regulus bir kaç gün filan becermişti. " diye iç geçirdi Sirius. Harry başını tabağından kaldırdı. Kreacher'ın anlaşılmaz homurtuları koridordan duyuldu. Arthur onu uzaklaştırmak için hemen koridora koştu, konuşma devam etti.

" O...?"

" Erkek kardeşimdi. "

Harry bir şey demedi. Sirius'un birden durgunlaştığını hepsi de fark etmişti.

Molly bu boğucu havayı kaldırmak için hemen bir hamle yaptı ancak o daha cümlesini tamamlayamadan Bill, Remus'a bir soru yöneltti.

" Florean Fortescue'yu işittin mi, Remus?"

Remus cevaplamak için ağzını açtı. Fakat bu sefer sözü bölünen de o oldu.

" Diagon Yolu'ndaki dondurmacı mı?!" yemeği ve içmeyi çok seven Ron haddinden fazla yüksek sesle haykırdı.

" Ronald Billius Weasley! Lütfen, görgülü ol!"

" Afedersin, annee. "

" Kim bilebilir ki? İyi adamdı Florean. Bence bu Ölüm Yiyenler'in hedefi olmak için yeterli. Onları rahatsız etmiş olmalı. " dedi hiç sözü kesilmemiş gibi Remus.
" Ayrıca ortadan kaybolan tek kişi o değil. Ollivander da ortadan kaybolmuş. Üstelik hiç bir kavga ya da dövüş izi yok. Kimse nerede olduğunu bilmi-"

" Belki Tonks bilebilir! " Molly bu kez de kızını azarlamak için döndü fakat Ginny ona aldırmadan devam etti.

" O Ölüm Yiyenler arasında bir casus değil mi? Eminim haberi vardır. "

" Seni temin ederim, Ginny bu bizim de aklımıza geldi ama Süm- yani Snape ya da Tonks bu aralar pek ortalarda yok. Dumbledore da öyle. Sanırım başka görevleri var." dedi Sirius ve göz ucuyla Remus'a baktı. Çatalıyla anlamsızca pastasının orasını burasını dürtüyor, derin düşüncelere dalmış gözüküyordu. Birden ayağa kalktı ve Molly'e hitaben

" Ellerine sağlık, Molly. Her zaman ki gibi harikaydı. Ama ben doydum. " deyip bir şey demesine fırsat bırakmadan odadan çıkıp gitti.

Tonks hakkında konuşmak istemiyordu ama sanki herkes inadına konuyu ona getirmeye çalışıyormuş gibiydi. Ama eh, buna şaşırmazdı hani. Molly, Tonks'la aralarındaki meseleyi öğrenmişti ve ona kızgındı. Bunu her ne kadar sözlerle belli etmese de hâl ve tavırlarından anlaşılıyordu.

Kravatını gevşetti ve bir zamanlar Orion Black'e ait olan odasına girip kapıyı asasıyla kilitledi. Ses geçirmez, Kreacher geçirmez, Weasley geçirmez ve üstün derecede bozuk plak gibi sürekli aynı şeyleri deyip onu bir türlü dinlemeyen en iyi arkadaş geçirmez. Mükemmel.