29. Kısım: Black Ailesi

182 15 47
                                    

Kitap nasıl gidiyor, canlar?

Hava kapalıydı ve görünüşe bakılırsa yağmur yağacaktı. Güçlü bir gök gürültüsü gürlerken büyük ve gösterişli malikanede toplanan kişiler bunu kesinlikle ama kesinlikle duymuş gibi değildi. Hepsi kendi konuşmalarına odaklanmıştı.

" Fudge kesinlikle Dumbledore'a inanmıyor. Onu makamını çalmak istediğini düşünüyor. " dedi Lucius Malfoy kan kırmızısı şaraptan şevkle bir yudum alırken.

" Yine de tedbirleri elden düşürmemek lazım, Lucius. İhtiyar Deligöz ve o muggle aşığı Kingsley bu aralar tedbirleri bayağ sıkılaştırdı. Artık rahat Bakanlık'ta bile dolaşamıyoruz. " dedi Yaxley. Şarabından ufak bir yudum aldı ve başını çaprazında, Narcissa Malfoy'un yanındaki tek kişilik koltukta oturan siyah saçlı adama döndü

" Senin işler nasıl gidiyor, Severus?"

" Yeteri kadar iyi, Corban. " dedi Snape, dudakları neredeyse hiç hareket etmemişti ama bununla beraber sesi odadaki herkes tarafından gayet de net duyulmuştu.

" Bu yıl için yeni bir karanlık sanatlar öğretmeni bulundu mu bari?"

Snape yine aynı tavırla
" Dumbledore bulmakta bayağ zorlandı. Geçen senelerden sonra... Ama bu yıl Bakanlık birini gönderecek. "

" Öyle mi, kim?" Narcissa ilgiyle sordu.

" Dolores Umbridge. "

Narcissa'nın ince birer altından yayı andıran kaşları havaya kalktı.
" O Bakanlık Müsteşarı değil miydi?"

" Evet öyleydi ama sanırım artık yeni profesörümüz. " sesinde hafif alaycı ve biraz da hayal kırıklığı bulunan bir tını vardı. Eh, buna şaşırmamak gerekirdi. Ne de olsa Bakan'dan tutunda ev cinlerine kadar herkes Snape'in bu pozisyonu ne kadar çok istediğini bilirdi.

Bu yüzden içten içe Snape'in Lord Voldemort'a yakınlığını hep kıskanan Corban Yaxley bu fırsatı kaçırmadı
" Yine mi, Severus? Önce daha yirmisinde olan bir acemi, sonra kendini bir şey sanan dolandırıcının teki, bir kurt adam ve en son da paranoyağa bağlamış bir kaçık. Sence Dumbledore neden bunları sana tercih ediyor?"

Snape'in kaşları belli belirsiz çatılırken avını yakalamış bir aslan edasıyla şarabını başına dikti ve sanki bu zaferini kutlamak istercesine normalde 5. kadehi içmemesine rağmen ev cinine bir tane daha doldurttu.

Bu gece kendini hiç laf dalaşına hazır hissetmeyen Narcissa olaya müdahale etmeye karar verdi
" Draco sınıf başkanı olduğu için çok mutlu. Gerçi ondan iyisi de düşünülmezdi. Yine de sana Draco adına teşekkür ederiz. Değil mi, Lucius?" köşede sarhoş olmanın eşiğine gelmiş kocasına döndü

" Ha? Ne? Evet evet, öyle. " dedi Lucius hemen ama dinlemediği çok açıktı.

Kırklarında olmasına rağmen hala çok genç görünen kadın uzanıp bardağı eşinin elinden aldı ve ev cinleri Olivia'ya şarabı kilere geri götürmesini emretti

" Saat epey geç olmuş, beyler. Bence artık vedalaşmanın zamanı geldi. "

Yaxley ayağa kalkıp kısada bekleyen kendi ev cinine seslendi ve acayip pahalı görünen ceketini giyip şapkasını başına geçirdi
" Bu hoş gece için sağ olun, Malfoylar ve Severus. Umarım yakın zamanda tekrarlarız. Size iyi geceler. "

" O zevk bize ait, sevgili Yaxley. Umarız ki tekrar bir araya gelip **** içebiliriz. Ama bu defa Lord'un zaferi şerefine. "
" Orası öyle, sevgili Narcissa. Tekrardan iyi akşamlar. Yeğeninize lütfen selamları iletin. Hoşçakal, Severus. " evden çıkıp cisimlendi. Peşinden de Snape çıktı

" Bu güzel akşam için teşekkürler, Narcissa. Size iyi akşamlar. Bu arada Lucius'a bir kaç damla Kızıl - şafak İksiri vermeni öneririm. Haddinden fazla **** içti. "
" Önerin için teşekkürler, Severus. İyi akşamlar. "

Snape yavaşça başını salladı ve evden çıktı.

" Nerede bu aptal kitap?!" Harry söylene söylene iksir kitabını Grimmuld Meydanı 12 Numara'nın içinde arıyordu. Sirius bir konuda yardıma ihtiyacı olursa Kreacher'dan istemesini söylemişti ama Harry'nin ne o ihtiyar ev ciniyle ne de Hermione'nin yakınmalarıyla uğraşacak hali yoktu. Bu yüzden koca evi aramak ona kalmıştı.

" Ne diye bu kadar dağıttım ki!" diye söyleniyordu kendine. Mutfaktan tutunda Bayan Black'in odasına kadar her yere bakmıştı.

Zaten sınıf başkanı olarak Ron'un seçilmesine fena halde bozulmuştu, üstüne bu resmen çifte kombo olmuştu.

Daha önce girmeyi aklından bile geçirmediği bir kapının önünde durunca son umut oraya da bakmaya karar verdi. Belki Bayan Weasley filan evi toplarken kaldırmış olabilirdi. Ama içeriye girince bu odanın köşede duran vitrin dışında tamamen boş olduğunu gördü. Tüm duvarlarını da goblen kaplıyordu.

Harry hayretle goblene yaklaştı.

" Ailemin soy ağacı. " arkasından duyduğu bu sesle yerinden sıçradı. Bir an için Kreacher sandı ama gelen Sirius'tu.

Yavaşça yaklaşıp Harry gibi gobleni incelemeye başladı.

" Ailenin bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. " dedi Harry. Gerçekten bir anda yıllardır yaşadığı vaftiz babasının ailesi hakkında neredeyse hiç konuşmadığını fark etti ancak görünüşe bakılırsa bu Sirius'un umurunda değildi.

Omuz silkti genç adam.
" Pek önemli değil zaten. Kendilerini kraliyet ailesinden sanan bir gurup safkan takıntılısı. "

" Sen neredesin?" diye sordu Harry. Sirius bir yanık işareti gösterdi. Walburga ve Orion Black isimlerinin altında, Regulus Black isminin yanındaydı.

" Buradayım. Bak sevgili Elladora teyze. Çay tepsisi bile taşıyamayacak hale gelen ev cinlerinin kafasını kesme geleneğini başlattı. Ve sevgili Alphard amcam... " kendi ismi gibi yanık olan bir yeri gösterdi.
"Ölmeden önce tüm mirasını bana bırakmıştı. Herhalde bundan dolayı yok. Ve tabi sevgili kuzenlerim. Hepsi safkanlarla evlilik yaptı ama en sevdiğim kuzenim Andromeda'nın seçimi pek kabul görmedi. Sanırım evlendiği adam muggle haklarını savunuyordu. Ne yazık ki ikisi de genç yaşta gitti. Kızları Nymphadora. "

" Tonks ve Malfoy'larla akraba mısın?!"

" Tüm safkan aileler akrabadır. Safkanlığı korumak için genelde kendi aramızda evleniriz. " buna tiksinir gibi söylemişti. Ailesiyle ilgili her şey canını sıkıyordu. Harry'e döndü.

" Remus amcan yemeğin hazır olduğunu söylemişti. Hadi gel bakalım, geç kalırsak Molly bizi fena haşlar. "

" Hıhı. " ard arda odadan çıkarken Sirius iç çekip kapıyı örttü.

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin