10. Kısım: Scabbers

235 14 37
                                    

Remus kolunda bir sürü kitap ve ders için olan bir kaç parşömenle koridorda yürüyordu.

Köşeyi dönerken parşömenlerden önünü göremiyordu ki birileriyle çarpışması kaçınılmaz oldu.

" Çok- çok özür dileriz, Profesör Lupin. " dedi Hermione hemen.

" İyi misin, Remus amca?" dedi Harry, kitap ve parşömenleri toplamaya yardım ederek.

" Evet evet, ben iyiyim. Siz iyi misiniz?" dedi endişeyle her birine baktı.

" Biz iyiyiz. " dedi Harry
" Kusura bakma, Remus amca. "
" Önemli değil. Suçlu bendim. Tamamen benim aptallığımdı. "

" Aslında hepsi bizim hatamızdı. " dedi Hermione mahcup bir sesle. Başını öne eğmiş, bir yandan da Ron'un cübbesini çekiştiriyordu.
" Ron'la tartışıyorduk ve ben o sırada sanırım düşünmeden yürüyordum. Tekrar kusura bakmayın. "

" Önemli değil, Hermione. Ama sakıncası yoksa bu tartışmanın sebebini sorabilir miyim?"

" Hermione'nin canavar kedisi Scabers'ı yedi!" dedi Ron hemen, sanki birinin onlarla çarpışım da sormasını bekliyormuş gibi.

Hermione bir hışım ona döndü
" Crookshanks öyle bir şey yapmaz! Belki de farene daha iyi bakmalıydın, Ronald!"
" Şimdi suçlu ben mi oldum?!" dedi Ron.

" Okul tekrar açıldığından beri durmadan böyleler. " dedi Harry yılmış bir sesle, konuya açıklık getirdi.

" Anlıyorum," dedi Remus
" Sanırım faren ortadan kayboldu, Ron. "

" Kayıp filan olmadı! Onu Hermione'nin Crookshop'u mu ne yedi! " dedi Ron, Hermione'ye suçlayıcı bakışlar atıyordu.
" Öyle mi? Peki kanıtın var mı, Ronald!" dedi Hermione.

Remus, Harry'i anlayabiliyordu. Bütün gün bunu dinlemek acayip can sıkıcı olurdu. Ama yine de çocuklar arasında bir yetişkin olarak ılımlı bir orta yol bulmalıydı.

" Hey hey, sakin olun bakalım. " dedi bir elini Ron'un, diğer elini de Hermione'nin omzuna koyarak.

" Crookshanks'in fareni yediğine emin misin, Ron?"
" Bir kaç hafta önce ortadan kayboldu ve yatağın üzerinde bir miktar kan vardı. Ayrıca o tüylü canavar okul açıldığından beri sürekli Scabers'ı takip ediyordu. Onu o yedi! Hem de hiç acımadan! "
" Şunu söylemeyi keser misin? Crookshanks bir karıncayı bile incitmez. "
" Ama Scabers bir fare. " dedi Ron alaycı bir sesle. Hermione eğer bu mümkünse kaşlarını daha da çok çattı.

" Pekâlâ pekâlâ, sakin olun. Ron, Crookshanks'in Scabers'ı yediğine dair ne yazık ki tam olarak somut bir kanıtın yok. Ya da Hermione, Crookshanks bir kedi olduğuna göre öyle olmamama ihtimali de yok. Bana Scabers ve Crookshanks'in nasıl göründüğünü söyler misiniz?"

" Onun toprak gibi tüyleri vardı. Biraz yaşlıydı ama çok iyi bir fareydi. Bir parmağı yoktu. " dedi Ron burnunu çekerek.

" Bir parmağı yok muydu?" dedi Remus kuşkuyla.
" Tam olarak hangi parmağı yoktu, Ron?"
" Sağ orta parmağı. Neden sordunuz?"
" Hi-hiç bir şeyden. Benim gitmem lazım. Size iyi akşamlar. " dedi Remus ve neredeyse koşar adım oradan uzaklaştı.

Altın Üçlü önce arkasından bir müddet şaşkın şaşkın baktılar; sonra da omuz silkip bahçeye doğru ilerlediler.

Sirius koşarak odaya resmen daldığında Remus Çapulcu Haritası'na bakıyordu.

" Haberi alır almaz geldim. Peter'ı buldun mu?" dedi Sirius nefes nefese.

Remus başını salladı ve haritayı gösterdi.
" Çocuklar Hagrid'in kulübesinden çıkıyorlar ve bak yanlarında kim var..."
Sirius haritaya bakıp
" Peter, söğüdün altındaki geçitten geçiyor. Ardından da çocuklar... " diye mırıldandı.

Remus tekrar başını salladı.
Sirius başını kaldırıp ona baktı.
" O adi onlara bir şey yapmadan acele etmeliyiz. " ikisi de koşarak odadan çıktı.

Beş dakkaya kalmadan Şamarcı Söğüt'ün yanındaydılar. Remus asasını yumruya doğrultarak büyüyü mırıldandı. Söğüt anında kaskatı kesildi.

İkili koşarak tünelden geçtiler ve eve girdiler.

Üst kattan sesler geliyordu. Aynı hızla yukarıya çıktılar ve hızla odaya daldılar. Ron bir köşede bacağını tutup inliyordu. Anlaşılan o ki Scabers'ın peşinden girerken incitmişti. Hermione ve Harry ise Crookshanks ve Scabers'ı zapt etmeye çalışıyorlardı.

Remus
" İmpedimenta!" diye haykırdı ve Harry'nin elinden sıçrayan fare havada asılı kaldı. Crookshanks durmuş, bir köşede gözlerini onlara dikmişti. Aynı şekilde Harry, Hermione ve Ron da.

Ama buna zaman yoktu.
Sirius
" İncarcerous!" diye bağırdı ve ufak tefek fareyi ipler sardı.

Engelleme büyüsünün etkisi geçtiği için yere düşen yaratık yerde debelenip cik cik ötüyordu.

" Bu da ne? Siz ne yapıyorsunuz?!" diye haykırdı Ron.
" Rahat bırakın onu, rahat bırakın Scabbers'ımı! Harry, onlara bir şey söyle. "

Harry bir anda donup kalmıştı sanki. Gözlerini yerde cebelleşen farenin üstüne dikmişti. Sonra onları kaldırıp amca ve vaftiz babasına baktı.
" Bu o mu? Peter Pettigrew... " dedi, tuhaf bir dinginlikle.

İki adam sessizce baş salladılar. Ama Ron ve Hermione o kadar sakin değildi.

" Harry, ne saçmalıyorsun sen?! O Scabbers!" diye çıkıştı en iyi dostuna Ron.

Remus yavaşça ona doğru yaklaşıp
" Hayır, Ron bu o-" dedi ama cümlesi yarım kaldı.

" Expelliarmus!" Snape aniden odaya dalıp hem Remus'un hem de Sirius'un asalarını ellerinden kaptı ve bastırılamamış bir zaferle
" İntikam daima tatlıdır. " dedi.

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin