65. Kısım: Zor Bir Görev

131 12 12
                                    

Medya : Melez Prens için mükemmel bir remadora şarkısı:)

Herkes yağan karın meskeninden çıkmak ve biraz ısınmak için Üç Süpürge'ye girip çıkarken maalesef seherbazlar o kadar şanslı değildi. Savege, Proudfoot ve Tonks cübbeleri ve saçları beyazlarla kaplanmış şekilde Hogsmeade sokaklarında devriye geziyorlarDI. Yaklaşık beş dakika önce kısa bir kaymak birası arası vermişlerdi. Şu anda Tonks ve Savege dışarıda çeşmenin yanında beklerken Proudfoot biraları alıyordu.

" Dawlish'in neden katılmadığını anlamıyorum. Sırf Scrimgour ve Robards onu Dumbledore'un peşinden gönderiyor diye sürekli devriyelerden kaytarabileceğini sanıyor. " diye homurdandı Savege.

Şu anda hiç Dawlish dedikodusu yapacak hâlde olmayan Tonks hiç bir tepki vermedi ancak Saevege işareti yanlış yorumlamış olacak ki daha ateşli bir şekilde devam etti.

" Stan Shunpike'ı yakalamayı marifet sanıyor herhalde! Hı! O avanağı yakalamada ne var ki? Kolsuz bacaksız bir babun bile onu yakalar. "

O sırada yanlarına üç duble şişe kaymak birası ile gelen Proudfoot birasını uzatınca hiç değilse bir kaç dakika sessiz kalabildi. Ancak sonra tekrar başladı.

" Hem zaten -"

" Ben gitsem iyi olucak. " diye böldü onu Tonks.
" İçki için teşekkürler, Proudfoot. "

Proudfoot kaşlarını çattı.
" Rica ederim ama neden acele ediyorsun ki? 10 dakika sonra hep beraber tekrar başlayacağız nasıl olsa. "

Tonks asasını çıkartıp kendine bugün 5. kez ısıtma büyüsü yaparak
" Bugün ufak bir randevum var. Ona yetişmeliyim. " dedi.

Savege ıslık çalıp sırıttı.
" Randevu ha? Kiminle? Ya da söyleme. İşi ne? Ne yapıyor?"

Prudfoot onun bu ergen tavırlarına göz devirirken Tonks
" Öyle bir şey değil. " dedi.
" Ayrıca seni de ilgilendirmez, Savege. Sonra görüşürüz, Roudfoot. "

Arkasını döndü ve sağlam adımlarla orada uzaklaştı. Bazen Savege'ye de en az Dawlish'e olduğu kadar sinir oluyordu. Herhalde ihtiyar Proudfoot olmasa çoktan sinir hastası olup çıkmıştı.

Olaysız geçen bir devriyenin ardından tekrar Üç Süpürge'nin oraya geldi ve olaysız kelimesi anında dünyasını terk etti: Harry, Mundungus'u dükkanın duvarına yapıştırmış onu boğazlıyordu. Yerde Mundungus'a ait olan bavul açılmış, tanıdık ve daha önce hiç görmediği eşyalar yerlere saçılmıştı. O daha bir şey yapamadan birden bir patlama oldu ve Mundungus çantasıyla beraber cisimlendi. Harry deli gibi etrafina bakınarak onu arıyordu.

" Bunun bir yararı yok, Harry. Mundungus muhtemelen şu anda Londra'dadır. Bağırmanın bir anlamı yok. " dedi Tonks ifadesiz bir sesle. Üç çocuğun bakışları anında onun üzerindeydi.

" Sirius'un eşyalarını araklıyordu!" dedi Harry ateşli bir şekilde. Herhalde bir şey yapmasını istiyordu ancak Tonks kılını bile kıpırdatmadı. Bu boşuna bir çabaydı ve aslında o da bu aile mirasından en az Sirius kadar tiksiniyordu.

" Evet ama sessiz ol. Ayrıca bu soğuktan çıksanız iyi olur. " sesi bunu hiç dert etmediğini gayet iyi yansıtınca kızgın ve hayal kırıklığına uğramış bir Harry'nin başı çektiği ve Ron ile Hermione'nin onu izlediği küçük grup içeriye girdi. Merlin, bu çocuklar her zaman böyle miydi yoksa onların bu tecrübesiz ve öncelikleri belirlenmemiş dünyasını yeni yeni mi fark ediyordu?

Çocuklardan bahsedince aklı direk tek bir kişiye kaydı. Bugün ki randevusunun nedenine: Draco Malfoy'a. Bakanlık Malfoy Malikanesi'ni geçende ikinci kez aramıştı. ( Bellatrix vaktinin çoğunu Voldemort'un yanında geçirdiği için şanslıydılar. Yoksa Bakanlık yetkilerinin tümü büyük ihtimalle ölü olacaktı. ) Bu yüzden Draco'nun kızgın olması muhtemeldi. Yazın olan ilk aramada öfkeden mosmor kesilmesini anımsadı. Bir Bakanlık yetkilisi Narcissa ve Lucius'un yatak odasını araştırmıştı ve maalesef Cissy'nin çok değerli bir kaç eşyası her yönden düzeltilemez bazı hasarlar almıştı. Bu yüzden şu aralar o çok sevdiği Bakanlık'a karşı bile soğuktu. Tıpkı herkese karşı olduğu gibi.

Rewrite The Stars || RemadoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin